Herkese Merhaba!
Ülkecek çok kötü bir süreçten geçiyoruz ve dokuz gündür gerçekten psikolojim hiç iyi değildi ama bir kaç psikoloğunda dediği gibi; "hayata devam etmek zorundayız. Yaşamak zorundayız."
Tanıdığı, arkadaşı olan herkese geçmiş olsun! Başınız sağ olsun...
***
Biraz gerçek hayata dönmek için yeni bölümü yayınlamaya karar verdim. Umarım beğenirsiniz.
***
Yeni okuyucularımın mesajlarını görüyorum ve çok seviniyorum! Çok teşekkür ederim. Umarım büyümeğe devam ederiz. En büyük hayalim bir kitabımın basılması ve sizlerden aldığım destek ve yorumlarla artık bu bana imkansız gibi gelmiyor.
-
Beni takip ederseniz sevinirim. Genelde bölümlerle ilgili bilgilendirme yapıyorum. Bana mesaj atmanıza gerek kalmaz ;)))
***
Vote ve yorumlarda görüşelim!!!!
***
***
***
***
Görüşmek ya da yan yana gelmek istemeseler de buradalardı... İnsanın ortak bir amacı varsa eğer gerçekten de yapamayacağı şey ve katlanamacağı insan yoktu.
"Kerimi öldürmeyecek miydi?" Diye sorar sormaz böyle bir soru sorduğu için yüzünü buruşturdu. Osman'ın sessiz kalması Ardayı daha da çok sinirlendirdi. Buraya Osman sussun diye gelmemişlerdi ki!
"Dün akşam adam resmen yanınıza kadar geldi ya! Kimse bir şey yapmadı! Biz bu adamdan kaçmadık mı? Bu evlilik ondan ve yapacaklarından korkulduğu için yapılmadı mı? Dila; kendisini biz için, ailesi için feda etmedi mi? Dün akşam ne oldu ya?! Deliricem artık!"
Sinirden ellerini saçını daldırıp çeken Ardaya sadece bakıyordu Osman. O da anlayamamıştı ki. Ne diyecekti Ardaya?
"Ben racon bilmem, alem bilmem. Ama senin bu abinin yaptığı işte bir bokluk var!"
"Ne abisi lan!" Diyerek ağzının içinde küfreden Osman sinirden ofladı. Ardaya karşı içinde ki savunma mekanizması hala düşmemişti ama adam haklıydı da!
"Bilmiyorum lan!" Dedi en sonunda o da patlayarak. Öfkesi tamamen çaresizliktendi.
"Bende anlamadım ki ne oluyor! Ama dün, düğünde kan çıkamazdı. Doğru olanı yaptılar. Merve geldiğinde Kerem onu almak için gelmişken, Mehmet Ali çekip adamı vursa, herkesin içinde o suçlu olacaktı. Zaten bütün gözler üzerindeyken bunu yapamazdı." Diyerek düşünebildiği en mantıklı senaryoyu sundu.
Kendisine alayla ve tiksintiyle bakan Arda; "Hala onu koruduğuna inanamıyorum!" Dediğinde, dişlerini sıktı.
"Onu korumuyorum!" Dedi sinirle. "Sadece senin gibi sürekli bir hatasını aramıyorum. Dila da Ali de benim kardeşim! Çocukluk arkadaşıyız biz! Birisine kızınca, diğerini silemem öyle hemen. Yanlış varsa düzeltelim dedim. Sana katıldığım yerler var, eyvallah ama..."
"Ama?" Diye soran Ardaya cevap vermek yerine ofladı. Amasını o da bilmiyordu...
Kısa bir an Ardaya değilde, ellerine bakarken artık bu sırrı daha fazla içinde tutmak istemedi. Kimseye değilde, Ardaya söylemek istedi. Dila'nın güvendiği, kardeşim dediği adama... Belki o Osman'ın görmediğini görür diye...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gül Çıkmazı
RomanceBu hikayede güçlü adamların aslında ne kadar da korktuğunu... Kırılgan kadınlar ise aslında nasıl iyi birer savaşçı olduğunu göreceksiniz. Mehmet Alinin ve Dilanın hikayesini okuduğunuza pişman olmayacaksınız... Kesit; Küçük kız ağlamamak için kend...