7 YABANCI

Bölüm 3

                                                                                   ...

    Polis noktasından uzaklaştıktan sonra, belli bir süre hiçbirimiz tek kelime etmeden ilerledik. Rex sorunun geçmiş olacağını düşünmüş olacak ki bana orada ne işim olduğunu sordu. 

Sorulmak için geç kalınmış olan bu soru karşısında pekte şaşırmadan '' kırmızı ışıkta duruyorken yanımda duran aracın siz olduğunu fark ettim. Sizi gördüğüme o kadar çok sevindim ki anlatamam. 

O günden beri aklıma her geldiğinizde size kuru kuru teşekkür etmiş olmanın burukluğu vardı içimde ve yeniden bir yerlerde karşılaşmayı umut ediyordum. Sizi gördüğümde bunun için fırsat bulduğumu düşünüp arkanızdan gelmeye karar verdim, hem böylelikle diğerlerini de göreceğimi düşündüm...'' kısa bir sessizlikten sonra '' böyle olacağını nereden bilebilirdim ki '' diyebildim tüm bunları anlatırken o kadar çok üzülmüştüm ki sesim düşündüğümden daha zayıf çıkmıştı. 

Konuşmamın bitmesiyle ikinci soruyu soran Seth oldu. ''Bize neden yardım ettin.'' bu soru karşısında üçümüzün de fazla gerildiği yüzlerimizden belli oluyordu. Derinden aldığım nefes konuşmamı kolaylaştırarak '' çünkü o gün hiç tanımadıkları bir kadına defalarca yardım eden, hatta o kadının güvenliğinden endişe edip onunla birlikte yola devam eden bu adamların mantıklı bir açıklaması olacaktır diye düşündüm'' dediğimde aşırı sinirlenen Rex '' biz bize ait olmayan bir dükkana giriyorduk. 

Sen bizi hırsızlık yaparken gördün, diyelim ki ilk anda anlamadın. Kaçmaya başladığımızda artık tüm gerçekleri biliyordun. Bize neden yardım ettin. Polislere gördüklerini neden anlatmadın.'' dedi bağırarak, Rex sinirlendiğinde ondan korkacağımı zannetti büyük ihtimalle ama bu beni korkutmamıştı.

Aksine sinirlendirmişti. Güçlü bir frenle, sert bir şekilde durduk. Bu durumu beklemiyor olacaklardı ki ikisi de şaşkın bakışlarla bana baktı bense direksiyonu sıkarak ve Rex' e dönüp, gözlerinin içine bakarak '' benim orada gördüğüm bana yardım eden iki güzel adamdı Rex. Ben başka bir şey görmedim.'' diyebildim. 

Yutkunduktan sonra '' her şeyin bir açıklaması vardır bu hayatta ve hiç bir şey göründüğü gibi değildir.'' diyebildim Söylediklerim Rex' i sakinleştirmiş olacak ki yüzündeki şaşkınlığı yok edebilmek için önce boğazını temizledi ve konuşmaya devam etti.'' 

Her şeyin bir açıklaması vardır elbette bu doğru fakat bizim sana yapacağımız hiçbir açıklama yok.Bize yardım ettiğin için sağol. Artık bize doğru düzgün teşekkür edemediğin için üzülmene de gerek yok, bugün ödeştik..(ödeştik derken gözlerimin içine bakarak konuşmuştu. Bu adam konuşma yapmayı, kişileri etkilemeyi çok iyi biliyordu doğrusu)..Buradan sonra başımızın çaresine bakabiliriz.'' dedikten sonra arabanın kapısını açıp araçtan indi. 

O sırada gözlerim arkada oturan Seth'e ilişti yüzünde hem üzüntü hem mahcubiyet olan bu adam ( ki bir insan bu haldeyken bile nasıl bu kadar yakışıklı ve iyi görünebilir hiç anlamıyorum.) gözleriyle bana teşekkür edercesine baktıktan sonra oda araçtan indi. 

Az önce olanlardan dolayı o kadar şaşkın ve sinirliydim ki, sinirimi yatıştırmak için araçta derin derin bir iki nefes alıp verdikten sonra bende araçtan indim. Belki de son kez görüp baktığım bu adamlardan hiç ayrılmak istemiyordum. Henüz onları tanımıyor olsam da yıllardır onları tanıyor gibi bir his vardı içimde. Bu benim gibi hayatı boyunca yalnız olan birinin daha önce hiç hissetmediği bir şeydi. 

Telefonunu eline alan Rex sanırım birilerine haber vermek için arama yapacaktı. Yanına doğru yürüyüp belki de son kez konuşmak istedim.'' Güvenliğinizden endişe ediyorum, aynı şehirde oturuyoruz ve eğer izin verirseniz size yardım edebilirim. Amacım size zarar vermek değil, yardım etmek. Bayım, size yardım etmeme lütfen izin verin.'' derken neredeyse ağlamak üzereydim. 

Hiç tanımadığım bu adamlara karşı yüreğimde oluşan bu sıcaklık, ifade edemeyeceğim ve daha önce hiç hissetmediğim bir duyguydu.