YENİDEN BAŞLAMAK...
Yola çıkalı yarım saat olmuş ve benim evime doğru ilerliyorduk. Hepimizin sessizliği yaşadığımız acıların tarifiydi aslında, bu yüzden tek kelime etmeden ilerlemiştik...
Nihayet yolun sonuna gelmiş ve araçlarımızı park ederek aşağıya inmiştik. Herkes bagajdaki eşyaları taşımaya yardımcı olurken beyler üçümüze de tek bir şey bile taşıtmayarak adeta kibarlık şovu sergilemişlerdi.
Sonunda hepimiz eve girip eşyaları bir kenara bırakıp boş bulduğumuz yerlere oturmuştuk. Hala hiç kimseden tek bir ses dahil çıkmazken Yoko, kahve hazırlamak için yanımızdan ayrılmıştı. Yoko' nun geri dönmesini sessizliğimizi koruyarak beklerken nihayet dakikalar sonra elindeki tepsiyle geri dönen Yoko, kahvelerimizi ikram etmiş ve son kahveyi eline alarak geçip yerine oturmuştu.
Jin ilk lokmasını alıp Yoko' ya teşekkür ettikten sonra '' şimdi ne yapacağız '' diye sormuştu. Duydukları soruyla birbirine bakan adamlar sessizliğini korumaya devam ederken Minseok '' ilk önce bir ev bulmalıyız. Uzun süre burada kalamayız. '' demişti.
Bunu beni rahatsız etmek istemediklerini belli etmek için söylediğini biliyordum bu yüzden '' bunun için acele etmenize gerek yok, burası sizin de eviniz. Biliyorum biraz küçük ama yine de iş görür. Benim odam haricinde arkada küçük bir oda daha var ve burası bize yeter. '' demiştim. Susmamla birlikte konuşmaya giren Angel, '' şey... Acaba bir süre bende sizinle kalabilir miyim? İşten ayrıldım ve yaşadığım daireyi şirket ayarlamıştı. Oraya geri dönemem '' demiş ve başını yere eğmişti.
Elimi omuzuna atıp '' elbette kalabilirsin. Hatta Yoko' da bizimle kalmalı, benim odamda üçümüz kalırız. Arka odada ve salonda da beyler kalır. '' demiştim.
'' Haklısın Tokyo, burası bir süre iş görür ama uzun bir süre de bizi idare edemez. Bu yüzden acele etmesek de kendimize uygun bir yer bakmalıyız. ( Bakışlarını Seth' e çevirip ) Ayrıca ben tamirhaneyi de satmayı düşünüyorum tabi senin için sorun olmazsa kardeşim. İkimizin de artık bu işi yapmak istemeyeceğine eminim. '' demişti Rex.
Yüzünde oluşan tebessümle ve onu başıyla onaylamıştı Seth, bu durumu gören Hector '' ne yapmayı düşünüyorsunuz? '' diye sormuştu. Rex, eliyle çenesini sıvazlayıp '' ıııı...madem artık kendimiz için yaşama vaktimiz geldi. O halde hayallerimin peşinden koşmalıyım. Bu yüzden hep hayal ettiğim kitapçıyı açmak istiyorum millet '' demişti heyecanla, herkes tebessümleriyle karşılık vermişti.
Bu kez Drew, '' sen ne yapmayı düşünüyorsun kardeşim ? '' diye sormuştu Seth' e , oturduğu yerde geriye yaslanan Seth, '' emin değilim ama belki okula geri dönerim '' demişti.
Bu söylediğine hepimiz o kadar sevinmiştik ki tabi en çok Hector sevinmiş ve Seth'in boynuna sarılarak '' harika bir karar kardeşim '' diye bağırmıştı.
Hector sayesinde yine hepimiz az da olsa mutlu olmuştuk...
Biz tebessüm etmeye devam ederken Rex, Drew ve Hector'ı kast ederek '' siz ne yapmayı düşünüyorsunuz beyler ? '' diye sorup beklemişti. İkisi birbirine baktıktan sonra Drew, bu işe devam edeceklerini söylemişti.
Hepimiz söylediklerini onaylarken Hector, '' sende bizimle çalışmaya devam edeceksin değil mi Yoko ? '' diye sormuştu. Sıcacık gülümseyen Yoko, başını olumlu anlamda sallamıştı. Konuşmanın bittiğini gören Jin, Minseok'un omuzuna dokunarak '' dostum o halde hep açmak istediğimiz restoranı artık açabiliriz. Hııı ne dersin kardeşim '' demişti.
Başını olumlu anlamda sallayan Minseok, bakışlarını Angel' a çevirip '' iyi bir servis elemanına ihtiyacımız olabilir '' dediğinde bir nevi iş teklif etmişti. Angel, şaşkınlıkla '' sizinle çalışmamı mı istiyorsunuz '' diye sorduğunda iki adamda olumlu anlamda sırıtmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
7 YABANCI
Novela Juvenil''Güvenliğinizden endişe ediyorum, aynı şehirde oturuyoruz ve eğer izin verirseniz size yardım edebilirim.Amacım size zarar vermek değil, yardım etmek... Bayım,size yardım etmeme lütfen izin verin.'' ...