KEYİFLİ OKUMALAR 🤍
'' Hadi Phoooo...Dakikalardır seni bekliyorum. Kapıda beklemekten ağaç oldum. ''
'' Geliyorum karıcığım. ''
...
'' Eğer biraz daha geç kalırsak Hector kapıya dayanacak ''
Ben tatlı tatlı söylenmeye devam ederken nihayet Pho' da gelmişti.
'' Geldim karıcığım... ''
Beni baştan aşağı süzen Phoneix, elimdeki çantaya bakarak '' elindekiler ne ? '' diye sormuştu. O ayakkabılarını giymeye çalışırken, ben çoktan dışarı çıkmış ve '' hiçç... Kahvaltı için tatlı ekmeklerden yapmıştım. '' demiştim.
Yüzüme gülümseyerek bakan Pho'nun imalı bakışlarından demek istediği şeyi anlayıp tıpkı onun gibi gülümseyerek '' tıpkı öğrettiğin gibi '' demiştim. Sonunda dışarı çıkmayı başaran Pho, saçlarıma minik bir öpücük kondurup '' becerikli sevgilim '' demişti....
Yürümemizin sonuna nihayet geldiğimizde kapıyı heyecanla çalmıştım.
Saniyeler içinde açılan kapıda beliren Jin, bizi tüm sıcaklığıyla karşılarken içeriden gelen uğultuya şaşırarak bakmıştım. Zira son zamanlarda bu evi hiç bu kadar hareketli görmemiştim.
Kısa bir an gözlerimi kaçırmış olsamda yeniden Jin'in güzel gözlerine çevirmiştim bakışlarımı. Yüzümdeki ifadeyi gören genç adam '' malum hazırlıklar '' demiş ve kapıyı kapatıp arkasını dönerek '' beyler acaba biraz daha sessiz olamaz mısınız? '' diye çıkışmıştı.Kısa bir an duraksar gibi olsalarda, genç adamı ciddiye aldıklarını da pek söyleyemezdim. Jin, yaşadığı çaresizliğe göz devirip, omuz silkerken Pho genç adamın omuzuna dokunup '' her zamanki halleri takma kafana '' demiş ve gülümseyerek salona doğru ilerlemişti.
Büzdüğü dudaklarını sarkıtan genç adama sıcacık gülümseyip bende içeriye doğru hareketlenmiştim. Salano girdiğimiz an bizi fark eden Hector, koşar adım yanımıza gelmiş ve önce Phoneix' e sonrada bana sıkıca sarılmıştı. Bu sıcak karşılamadan sonra mutfaktan seslenen Rex, önce Jin'i yardıma çağırmış sonra da ellerinin kirli olduğunu işaret ederek gülümseyerek '' günaydın '' demişti. Adımlarını mutfağa çeviren Jin' e eşlik etmek isteyen Pho, önce elimdeki çantayı almış sonra da genç adamı takip ederek yanımızdan uzaklaşmıştı.
Herkes kendi halinde takılırken bakışlarımı yeniden Hector' a çevirmiş ve '' Seth nerede '' diye sormuştum. Hala yukarıda olduğunu ve hazırlandığını söyleyen Hector '' o fazla heyecanlı '' demişti. Gözlerinde saçtığı ışık onunda heyecanlı olduğunu ele verirken '' anlaşılan heyecanlı olan yalnız Seth değil '' dediğimde oldukça utanan Hector, mahcup bakışlarla bakarak '' okula döndüğü için çok seviniyorum Tokyo, onun mutlu olduğunu bilmek bile mutlu olmama yeter '' demişti.
Konuşacakları biten Hector, tatlı tatlı suratıma bakmaya devam ederken boynuna sıkıca sarılmıştım. Bir an bile tereddüt etmeyen Hector' da anında karşılık vererek ellerini belime dolamıştı.
Bedenlerimiz geri çekilirken ikimizde tek kelime etmemiştik.
Aslında bir süredir onunla konuşmadan da anlaşabiliyorduk. Birbirimizi anlamamız için gözlerimize bakmak yetiyordu.
İkimizde birbirimize gülümsemeye devam ederken '' gidip Seth'i görsem iyi olacak '' dediğimde Hector gülümsemeye devam ederek yolumdan çekilmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
7 YABANCI
Teen Fiction''Güvenliğinizden endişe ediyorum, aynı şehirde oturuyoruz ve eğer izin verirseniz size yardım edebilirim.Amacım size zarar vermek değil, yardım etmek... Bayım,size yardım etmeme lütfen izin verin.'' ...