KEYİFLİ OKUMALAR.
PHONEİX
________________
Tokyo, hayatıma girdiğinden beri hayalini kurduğum anı sonunda yaşıyordum. Mutluluğun ne demek olduğunu sevdiğim kadın, ailem ve savaştığım yolda edindiğim dostlarım sayesinde tüm benliğimde hissediyordum.
Sevdiğim kadını sonunda Bayan CLARK, olarak yanımda görmekse hayalini kurmaktan öteydi. Nikahın ardından önce ailem tebrik etmişti bizi.
Yanımıza ilk gelen Rex, gözlerimin derinlerine, en derinlerine bakarak bir süre beklemiş ve dolan gözlerini akıttığı yaşı gizlemek için yere eğerek sıkıca sarılmıştı ikimize birden, yaşadığı mutluluk ve gururun verdiği tebessüm yüzündeki gamzesini dahada belirgin ederken tam anlamıyla kusursuz görünmüştü.
O yanımızdan çekilirken bize yaklaşan Jin, '' ne ara bu kadar büyüdün sen ? '' diyerek önce benim sonrada Tokyo'mun boynuna sarılmış ve bizi tebrik etmişti. Gözlerim Drew'e kayarken o gözyaşlarını gizlemeye çalışarak yanımıza gelmiş ve '' ikinizde harika görünüyorsunuz. Hep mutlu olun canlarım benim '' demiş ve bizi kucaklayarak kutlamıştı.
Fazlasıyla duygusallaşan Drew'i geriye çeken Minseok ile göz göze geldiğimiz an, ikimizin de gözleri dolsa da ortamı dahada duygusallaştırmamak için birbirimize sıcacık gülümsemeyi tercih etmiştik. Sonunda en sona Hector ve Seth kalmışlardı.
Minseok, geriye çekilirken ben mutlulukla onların yüzüne bakmış ve gülümsemiştim. İkisi de önce sıcacık gülümsemişler sonrasında ise aynı anda '' kardeşim '' diyerek boynuma sarılmışlardı.
Yeterince duygusal olmam yetmiyormuş gibi birde benim için farklı yeri olan Seth ve Hector' a sarılmak daha da arttırmıştı duygusallığımı...
Uzun ve sıkı sarılmanın ardından ikisi geriye çekilirken tek kelime etmemişler fakat gözlerindeki ifade birçok şeyi anlamama yetmişti.
İkisi sırayla Tokyo' yu da kutlamışlar ve alanı kız kardeşlerimize bırakmışlardı. Yoko, ışıldayan gözlerle bize bakarak ellerimizi tutmuş ve '' ömür boyu mutlu olun. Sizi çok seviyorum '' demişti.
Biz ona samimiyetle teşekkür ederken kenardan gelen ağlama sesiyle hepimiz bakışlarımızı sesin geldiği yöne çevirmiştik.
Bu Angel' dı.
Göz yaşları durmak bilmezken, elindeki mendille sürekli akıttığı yaşları ve burnunu silmeye çalışarak bize bakmıştı.
Tüm konuklarda dahil olmak üzere hepimizin ona baktığı gören Angel, '' çok duygusal, ne yapabilirim ki '' diye mırıldanmış ve hepimizi kahkahalara boğmuştu.
Bu duruma dayanamayan Tokyo, Angel' a sıkıca sarılmıştı. Tokyo'ya sarılan Angel, bir yandan da '' mutlu olun çocuklar, hep mutlu olun '' diye mırıldanmayı ise ihmal etmemişti.
Sonrasında Paul, Luna, Carlos, Bay FOX, Stewart... ve diğerleri, tüm konuklarda sırayla bizleri tebrik etmişlerdi. Nihayet sıra ilk dansımıza geldiğinde ise herkes yerlerine geçmiş ve müzik tüm ormanda yankılanmaya başlamıştı.
Güzel karım Tokyo ile kısa bir bakışmanın ardından birbirimize yaklaşmış ve kısa süre içinde ellerimiz havada birleşerek bedenlerimizi müziğin ritmine bırakmıştık. Tüm konukların bakışları altında dans ederken gözlerimi bir an bile karımın güzel gözlerinden ayırmamıştım.
'' Bu gerçek mi ?
Kendi kendime mırıldandığım kelimeler Tokyo'nun gülümsemesine sebep olurken, ben gülümsemesinde çoktan kaybolmuştum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
7 YABANCI
Teen Fiction''Güvenliğinizden endişe ediyorum, aynı şehirde oturuyoruz ve eğer izin verirseniz size yardım edebilirim.Amacım size zarar vermek değil, yardım etmek... Bayım,size yardım etmeme lütfen izin verin.'' ...