7 YABANCI

Bölüm 27

KEYİFLİ OKUMALAR...📖

FİRE🔥

   Yeni bir sabaha gözlerimi araladığımda yanımda Pho'yu görmeyi beklerken oda da tek başıma olduğumu görmüştüm. Banyo da olabilme ihtimali olabilir diye düşünerek bakışlarımı o tarafa çevirdiğimde banyo kapısının açık olduğunu görmüş ve orada da olmadığını anlamıştım. 

Bakışlarımı elime aldığım telefonuma çevirdiğimde saatin 10.00 olduğunu görünce Pho'nun uyandıktan sonra muhtemelen ya odasına gittiğini yada aşağıya indiğini anlamıştım.

Yataktan doğrulup sırtımı yatak başlığına dayandığımda dün gece yaşadıklarım aklıma gelmişti. Gözümün önüne gelen imgeler kalbimin üzerine yine koca bir ağırlık bırakmıştı. Olduğum yerden ayaklanıp dolaba doğru yürürken canımı yakan düşüncelerden kurtulmaya çalışmıştım. 

Nihayet düşünceler zihnimi terk ettiğinde dolaptan eşyalarımı alıp banyoya girmiştim. Kısa sürede hazırlanıp dışarı çıktığımda önce Phoneix'in odasına uğramış, orada olmadığını görünce aşağıya salona inmiştim. Kapıyı açıp içeri girdiğimde hepsinin bakışları beni bulmuştu. 

Sırayla hepsine göz gezdirdiğimde Hector ayaklanıp yanıma gelerek bana sıkıca sarılmıştı. O kadar sıkı ve sıcak bir sarılmaydı ki bu ikimizde tek kelime etmeden, Hector'ın bana ne söylemek istediğini anlamıştım. Pho, muhtemelen aşağı indiğinde dün gece olanları hepsine anlatmıştı. 

Geçmişimi bana sormadan anlatması beni asla rahatsız etmemiş aksine beni daha güçlü hissettirmişti. Bundan sonra ne geçmişimle ne de gelecekte yaşayacaklarımla tek başıma olmayacağımı artık benimle birlikte savaşacak yedi kocaman kalbin olduğunu bilmek kalbimdeki ağırlığı yok etmişti.

Bedenimi Hector'ın bedeninden ayırdığımda bana sıcacık gülümsemiş ve ellerimi sıkıca tutup öpmüştü. Diğerleri de sırayla bana sıkıca sarıldığında bu kez kendimi çok güçlü ve mutlu hissetmiştim. Son olarak Minseok ile sarılıp bedenlerimiz ayrıldığında bu kez Pho, yanıma gelerek '' günaydın sevgilim '' demiş ve elini belime dolayarak beni kendine çekip sarılmıştı. Bana sarılması yetmiyormuş gibi birde herkesin içinde sevgilim diyerek hitap etmişti. Bu beni hem utandırmış hem de mutlu etmişti. 

Bedenini benden ayırdığında yerine geçip oturmuş, beni de yanındaki boşluğa oturmam için nazikçe çekmişti. Yanına oturduğumda '' yemen için bir şeyler hazırlama mı ister misin? '' diye sormuştu. 

Bakışlarımı yüzüne çevirip, aç olmadığımı söylediğimde beni zorlamamıştı. Muhtemelen beni sıkıştırmak istemiyordu. Hepimiz sessizce otururken Hector '' Tokyo, ben alışveriş için kasabaya gideceğim. Diğerlerine bana eşlik etmeleri için davet etsem de hepsinin işi varmış, az önce de Pho'ya sorunca sana bağlı olduğunu söyledi. Alışverişte bana eşlik eder misiniz? '' diye sorunca o kadar tatlı bakmıştı ki suratıma ona asla hayır diyemezdim.

Olumlu anlamda yüzüne tebessüm edince, onunda gülümsemesi tüm yüzüne yayılmıştı. Biz birbirimize gülümserken Pho '' dostum o halde hazırlanmam için bana yardım eder misin ? '' diye sormuştu Hector' a, hiç beklemeden

yerinden kalkan Hector kapıya doğru yürüdüğünde Pho' da arkasından kalkıp bana tebessüm ederek arkasından gitmişti. İkisi de salondan çıktığında Rex yanıma gelerek elini elimin üstüne koyarak '' artık iyisin değil mi ? '' diye sorunca hepsinin benim için endişelendiğini ve üzüldüğünü görebiliyordum. 

Hepsiyle göz teması kurduktan sonra bakışlarımı Rex' de sabitleyerek '' artık çok daha iyiyim '' demiştim. Rex yüzüme kocaman gülümserken hemen yanımda oturan Seth, boynuma sarılmıştı. Sıkıca sardığı ellerine sarılıp '' sizi çok seviyorum '' demiştim. Hepsi yüzüme tebessüm ederek beni sevdiklerini dile getirmişlerdi. O kadar huzurluydum ki şuan, onları gerçekten tarif edemeyeceğim kadar çok seviyordum.