REVENGE ( İNTİKAM ) ...
MİNSEOK
_______________
Arkamdan yetişen Pho, koluma dokunduğunda fazlasıyla sert bir şekilde kükremiştim.
'' Bırak beni ''...
Yeniden koluma dokunarak ona dönmemi sağladıktan sonra '' yalnız gitmene izin vermem '' demişti soluk soluğa, tüm öfkemle göğsüne vurup '' onu geberteceğim. Ne olursa olsun bulup, geberteceğim o pisliği '' söylediklerimin Pho'nun canını fazlasıyla yaktığını biliyordum.
Hatta şuan onunda benden bir farkı olmadığını çok iyi biliyordum ama ailemiz söz konusu olduğunda beni ve Pho' yu birbirimizden ayıran tek bir fark vardı. Pho, durması gereken yeri iyi bilirken benim durma sınırım yoktu.
O pislikse bunu çoktan hak etmişti. Sadece yapmaya kalktığı o pislik için bile bedel ödemesi gerekirken, birde Rex' e ve bize bunu yapmasının hesabını ödeyecekti. Üstelik duramamaktan ilk kez korkmayarak ödetecektim.
Gözlerimin içine bakan Pho'nun ne demek istediğimi anlamasını umut ederek benimle gelmesine izin vermiştim. Daha fazla vakit kaybetmeden olay yerine gelmiş ve aracı park ederek aşağıya inmiştik.
Henüz hava karanlık olduğu için etraftı çok net göremiyorduk. İlk önce alt geçidin etrafındaki dükkanları kontrol ettik. Görebileceğimiz bir kamera var mı diye?...
Bir kaç işe yarar açı gördüğümüzde havada hafiften aydınlanmaya başlamıştı.
Pho ile birlikte alt geçitten inmeye başladığımızda kalbimin bir an için sıkıştığını hissederek güçlükle nefeslendim.
Nihayet merdivenlerden indiğimizde Rex'in kanının zeminde görmek içimdeki öfkenin büyümesini arttırırken öfkemle tüm dünyayı yakmak yok etmek istedim.
Pho, öfkeyle duvara sert bir yumruk atarken ben yavaşça eğilip yerdeki kan birikintisine dokunmuştum. O an dünyanın durduğuna ve nefes alamadığıma yemin edebilirim.
Rex'in kanına bulanan elimi titreyerek göz hizama kaldırdığımda yemin ederim hissettiğim acıyla ölmek istedim. Yumruk yaptığım elimi hızla kan birikintisine vururken '' dayan Rex, dayan kardeşim '' diyerek inlemiş ve gözlerimden acıyla akan yaşlara izin vermiştim.
Yanıma gelip bana doğru eğilen Pho, '' söz veriyorum o pisliği bulacağız '' diye kulağıma fısıldadığını duyduğumda, güçlükle bakmıştım yüzüne, birbirimizden destek alarak ayaklandığımızda etrafta yeni izler aramaya devam etmiştik...
Dakikalar hızla akarken bazı dükkanların açılmaya başladığını görmüş ve rica ederek güvenlik kameralarını incelemeye başlamıştık. Bazı dükkan sahipleri kayıtların kopyasını polislere verdiklerini söyleyip bela istemediklerini söyleyerek bizi reddettiklerinde öfkemden deliye dönmüş ve birçoğuyla kavga etmiştim.
Neyse ki Pho yanımdaydı ve sakinliğini koruyarak ve adamlarla konuşarak ikna etmiş ve kayıtlara bakmamıza izin vermişlerdi.
Akşama kadar o pisliğe biraz biraz yaklaşmanın heyecanı sararken benliğimi biraz daha hızlanmak istiyordum. Biz aramalara dalmışken Drew'den mesaj gelmişti. Rex'in ameliyattan çıktığını ve uyanmasını beklediklerinin haberini almıştık.
Tam olarak iyi bir haber olmasa da biraz da olsa nefes almamızı sağlamıştı bu haber, içimizde yeniden yeşeren umut tohumlarıyla birlikte bir an olsun dinlenmeden o pisliğin izini sürmeye devam etmiştik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
7 YABANCI
Teen Fiction''Güvenliğinizden endişe ediyorum, aynı şehirde oturuyoruz ve eğer izin verirseniz size yardım edebilirim.Amacım size zarar vermek değil, yardım etmek... Bayım,size yardım etmeme lütfen izin verin.'' ...
