KEYİFLİ OKUMALAR... 📖
DECİSİON (KARAR )...💯
Alaycı sırıtışıyla bir süre daha yüzüme bakan Frank, dakikalar sonra yerine geçip otururken, beni de karşısındaki koltuklara oturmam için davet ettiğinde hiç tereddüt etmeden davetini reddedip konuşmasını bekledim.
Oturduğu koltukta bir sağa bir sola sallanırken bir süre sessizce düşünmüştü. Daha doğrusu düşünüyormuş gibi yaptığı çok belliydi.
Ben bir an önce hazırladığı sinsi planı anlatmasını beklerken, o sinir bozucu bir şekilde beklemeye devam etmişti. Nihayet konuşmaya karar verip, zehir kusan ağzını açarak '' SENDEN BUNU HABER YAPMANI İSTEMİYORUM. BU HABERİ YAPMASINI İSTEDİĞİM BAŞKA BİRİ VAR. BEN SENDEN BUNUNLA İLGİ AYRINTILI BİR DOSYA HAZIRLAMANI İSTİYORUM TOKYO, BUGÜNE KADAR OLAN HERŞEYİN EN İNCE DETAYINA KADAR İÇİNDE OLDUĞU VE BUNDAN SONRAKİ SÜREÇTEDE OLACAK OLAN TÜM GELİŞMELERİ İÇİNDE BARINDIRAN BİR DOSYA, TABİ BUNU YAPARKEN KİMLİĞİNİ ONLARA AÇIKLAYAMZSIN. BU ZAMANA KADAR NASIL GİZLEDİYSEN BUNDAN SONRA BİR SÜRE DAHA AYNI ŞEKİLDE GİZLEMEN GEREKİCEK, HAZIRLADIĞIN DOSYANIN, YETERLİ OLDUĞUNU DÜŞÜNDÜĞÜMDE DOSYAYI VE TÜM DELİLLERİ BANA TESLİM EDECEKSİN. BENDE BUNLARI HABER YAPAMASI İÇİN ANGEL' A VERECEĞİM '' diye konuşurken ağzından çıkan her zehir canımı her defasında daha çok acıtıyordu.
Bu aşağılık adam onlara ihanet etmemi istemesi yetmiyormuş gibi bu şirkette en sevdiğim ve tek arkadaşım olan Angel'ın bana çoktan ihanet ettiğini söylemişti.
Kulaklarım duyduklarının şokunu yaşarken tüm bedenim duyduklarının ağırlığını taşımaya çalışıyordu. Yüzümde oluşan en tiksindirici ifadeyle ona bakarak '' BUNU NEDEN YAPAYIM Kİ ? '' diye sormuştum.
Canım ne kadar yanarsa yansın onun karşısında ne kendimi ezecek nede onları ezmesine izin verecektim. Onları korumak için hayatımdan bile vazgeçmeye hazırken, o pislik onlara ihanet etmemi istiyordu.
Yüzüme sinirle soluyarak '' ÇÜNKÜ MECBURSUN TOKYO, BAŞKA ÇAREN YOK... SEN OLSAN DA OLMASAN DA BU HABER OLACAK, EĞER TEKLİFİMİ KABUL ETMEZSEN, SENİNDE ONLARINDA İNFAZI İÇİN GEREKEN TÜM İMKANLARIMI KULLANIRIM Kİ KARŞIMDA KAZANMA ŞANSINIZ HİÇ OLMADIĞINI BİLİYORSUN AMA EĞER TEKLİFİMİ KABUL EDERSEN BELKİ ONLARI KURTARMAN İÇİN BİR ŞANSIN OLABİLİR. HATIRLARSAN KONUŞMAMIZIN BAŞINDA TÜM ŞARTLARINI SAĞLAMAYA ÇALIŞACAĞIMI SÖYLEMİŞTİM. KISACASI İKİ SEÇENEĞİN VAR. KAYBETMEKTE KAZANMAKTA SENİN ELİNDE TOKYO'' demişti.
İsmimi her zikredişi ismimden ve varlığımdan nefret etmemi sağlarken bana sunduğu iki seçeneğin de aslında tek seçenek olduğu barizdi. Bana aslında bir seçim yaptırmıyordu.
Kurnazca davranarak beni buna mecbur etmeye çalışıyordu. Mecbur bıraktığı tek yol, ikisinde de bu haber yapılacaktı.
Tüm düşüncelerim ve duygularım birbirine karışırken, tıpkı Frank gibi kurnazca düşünüp öyle karar vermeliydim. Beynim darma duman olurken ne düşüneceğimi iyice şaşırmıştım.
Acilen toparlanmam gerektiğini biliyordum. Bu yüzden iyice odaklanıp düşünmeye başladım. Sunduğu iki seçenekte tek bir yola çıkıyordu. Bu yüzden sunacağım şartları düşünmeye başladım. Kurnazca...tıpkı onun gibi, sinsice ve kurnazca....
Dakikalar sonra şartlarım kafamda oluşmaya başlamıştı. Gözlerinin içine bakarken kuyruğumu indirmeye ve gardımı düşürmeye hiç niyetim yoktu. Onlar benim ailemdi ve Frank'ın bilmediği bir şey vardı. Onlar için her şeyi yapabilirdim.
Nihayet konuşmaya başlayarak '' SÖYLEDİKLERİNİ KABUL ETMEKTEN BAŞKA BİR ÇAREM OLMADIĞININ FARKINDAYIM. YERİNDE OLSAM ZAFER KAZANDIĞIMI DÜŞÜNMEZDİM FRANK, ŞARTLARIMIN SENİ PEK MEMNUN EDECEĞİNİ SANMIYORUM... AÇIKÇASI BU UMRUMDA BİLE DEĞİL '' demiş ve yüzüne tiksinerek bakmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
7 YABANCI
Teen Fiction''Güvenliğinizden endişe ediyorum, aynı şehirde oturuyoruz ve eğer izin verirseniz size yardım edebilirim.Amacım size zarar vermek değil, yardım etmek... Bayım,size yardım etmeme lütfen izin verin.'' ...