Bölüm 25 ❝ ZAAF ❞

35.6K 1.9K 1.4K
                                    

Zaaf━━━━━━━━━━━━━━━

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Zaaf
━━━━━━━━━━━━━━━

Beklemediğim bir anda gelen itirafıyla yerimde kaskatı kesildiğimde yüksek bir yerden tepetaklak aşağı çakılıyormuşum gibi hissettim. Elleri yüzümü bırakamağı için ondan ayrılamıyor, hızlanmış nefesinin tenime çarpmasına izin veriyordum.

Uzaklaşmam gerekirken yakınlaşan taraf ben olmuştum, belki de hareketlerimle aklını karıştırmıştım. Ayrıca aramızdaki müthiş çekimin de elbette bilincindeydim fakat bu hissettiği duygu gerçekten aşk mıydı?

Kalp atışlarımın arasında sağır olurken, "Kaçırma gözlerini benden." diye fısıldadı, pürüzlü bir sesle. "Gizlediğin ne varsa görmek istiyorum."

Az önce yaptığı itiraftan sonra akibetimiz ne olurdu bilmiyorum ama gözlerine bakmaya korkuyordum, kalbimin üzerine oturan ağırlıkla nefesim kesilmiş, bakmak hiç bu kadar zor olmamıştı.

"Ben..." Ne diyeceğimi bilemez bir hâlde sustum. Aniden gelen itirafıyla sarsılmıştım ve nasıl davranmam gerektiğini bilmiyordum. Kelimelerim cam kırıklarına bulanmış, dilimden dökülse dudaklarımı kesecek, yutsam boğazıma saplanacaktı.

"Konuşmak zorunda değilsin, sadece gözlerime bak."

Uzun süren bir sessizliğin ardından sertçe yutkundum ve kirpiklerimin altından kısa bir bakış attığımda, çekinerek gözlerimi kaçırdım. Bir an sadece bakarak bile zihnimi okuyacağını düşünmek soluğumu kesiyordu.

Şaşkınlığımın onu eğlendirdiğini fark ettiğimde, "Anlaşıldı, az önceki cesaretli kızı kaybettik." diye mırıldandı keyifli bir sesle ve ellerini yüzümden ayırdı. "Hadi otur yerine, yoksa arabayı yakacağız."

Kaşlarım çatıldığında koltuğuma geçerek ne yaptığına baktım. Eğildi ve ayaklarının dibine düşen sigarayı alıp camdan dışarıya atarken, "Alıştık yanmaya gerçi." dedi, sitem eder gibi. "Biraz daha yansak bir şey eksilmezdi herhalde."

Damarlarımı zorlayan kanım onun her sözüyle asit kıvamını alırken, bu hissin yoğunluğu kalbimi sıkıştırmaya başladı. Eninde sonunda onunla yüzleşecektim. Peki o gün geldiğinde bahsettiği bu duygu yine kalbinde olacak mıydı?

"Hadi in aşağıya." dedi gözleri keyifle kısılırken. "Yoksa ömrünün sonuna kadar konuşamayacaksın."

Yüreğimde beliren ağrının yüzüme yansımamasını dileyerek bakışlarımı ondan ayırdım ve kapının kulpuna asılarak kendimi dışarıya attım. Ciğerlerime doldurduğum temiz hava bile beni kendime getirmeye yetecek gibi görünmüyordu.

Yaman'ın bulunduğu taraftaki kapının açılıp kapanmasıyla dudağımın kenarını dişlerimin arasına alıp onu beklemeye başladım. Kalbimin vuruş sesleri, onun tok ayak seslerine karışmış, içime çektiğim derin nefesler beni sakinleştirmeye yetmiyordu.

TESLİMİYETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin