Bölüm 2 ❝ TUTSAK ❞

55.9K 2.2K 1.6K
                                    

TUTSAK
━━━━━━━━━━━━━━━

Terlemeye başlayan avuçlarımı kot pantolonumun üzerine bastırıp yutkundum. Tedirginliğimi belli etmemeye çalışırken kalbim gümbür gümbür atıyordu. Korku aklımı başımdan almak üzereyken, "Ben bir şey yapmadım." dedim yüksek bir sesle. "Nereye götürüyorsunuz beni?

Yanımdaki adam bana cevap verme gereği bile duymadı. Cebinden çıkardığı telefonla uğraşırken, telefonun ışığının izin verdiği kadar yüzünü seçebiliyordum. Siyah gür sakalları, kısa saçları ve bakışlarıyla çok ürkütücü duruyordu.

"Geliyoruz, Yaman. Ufak bir aksilik oldu." dedi. Başını benden yana çevirdiğinde ise, "Mekâna geçiyoruz." diye devam etti ve bir süre karşı tarafı dinledi. "Anlatacağım, anlatacağım on dakikaya orada oluruz."

Konuşmayı sonlandırdığında sıkıntılı bir nefes verdi ve telefonu cebine attı. Cevap bekleyen bakışlarım umurunda bile değildi. Elinde ki tespihi sağa sola çevirirken bana bakmadan diğer eli sakallarında geziniyordu.

Bir panik dalgası tekrar bedenimi sarmaya başladığında içten içe iyice korkmaya başlamıştım. Nereye gittiğimi bilmediğim gibi beni neyin beklediğini de bilmemek korkumu iyice tetikliyordu.

Araçtaki sessizlik daha çok ürkmeme sebep olurken yanaklarımı kemirmeyi bırakıp düşünmeye çalıştım. Nasıl sıyrılacaktım bu işin içinden?

Dakikalar saat gibi gelmeye başladığında araç çok ıssız ve tenha bir yerde ilerlemeye devam ederken yutkunarak etrafa baktım. Uzak mesafelerde ki sokak lambalarının ışığı dışında ortalığı aydınlatacak hiçbir şey yoktu.

"Nereye götürüyorsunuz beni?" diye sordum tekrar. Sesim artık sabırsız çıkıyordu. "Sizi tanımıyorum, polise falan da gitmem bırakın beni."

Yanımda ki adam rahat bir şekilde oturmuş elinde ki tespihi sağa sola çevirirken yine beni duymamazlıktan geldi. Sürücü koltuğunda ki adam ise, "Ulan Sezgin." dedi, garip bir ses tonuyla. "Orada gördüğün an da sıksaydın ya kafasına, ne diye başımıza iş alıyorsun?"

Kafasına sık?

"Siz manyak mısınız ya!?" dedim korkuyla. "Ne demek kafasına sıksaydın?"

Tüylerim diken diken olduğunda başımı panikle yanımdaki adama çevirdim. Sanki ben yokmuşum gibi, hiç konuşmamışım gibi öndeki adamla dikiz aynasından göz kontağı kurduğunda o adamın güldüğünü işittim. Yanımdaki iri kıyım herif de sırıttı ve bana baktığında başını iki yana salladı. "Götürüp teslim edelim de sık derse sıkarım. Seni mi kıracağım."

Her ne kadar sözleri alay dolu olsa da akıbetimin bilinmezliği ile yaşadığım korku dolu duygular elimin hızla yana atılmasına neden oldu. Kapının kulpuna asılıp açmaya çalışırken yanımdaki adam beni belimden kavrayıp geri çekti.

"Bırak beni! diye bağırırken çırpınıyordum fakat adam çok güçlüydü ve benim yıpranmış bedenim ona tesir etmiyordu. "Katil herif bıraksana!"

"Rahat dur!" Bir yandan beni zapt etmeye çalışırken bir eli belimde diğeri kollarımı tutmaya çalışıyordu. "Canını yakacağım kızım dursana!"

TESLİMİYETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin