Bölüm 43 ❝ SENİ BIRAKIP ÖLMEYE NİYETİM YOK ❞

37K 1.7K 2.2K
                                    

Seni Bırakıp Ölmeye Niyetim Yok
━━━━━━━━━━━━━━━

Seni Bırakıp Ölmeye Niyetim Yok━━━━━━━━━━━━━━━

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sırtımda dolanan parmak uçları ile kirpiklerimi aralamaya çalıştığımda mırıldanır gibi içimi çektim ve yanımdaki çıplak bedene biraz daha sokulup gözlerimi tekrar kapadım. Geç saatte duş alıp yeniden yatağa geçtiğimizde bacaklarımın arasındaki sızı nedeniyle uyumam geç vakti bulmuş, en sonunda Yaman'ın yatıştırıcı dokunuşlarıyla uykuya dalabilmiştim. Şu an parmakları yine beni uyuşturuyor yarım kalan uykuma davet ediyordu.

"Numara yapma uyandığını biliyorum." diye konuştu Yaman, sesi güler gibi çıkmış parmak uçlarıyla hâlâ sırtıma bir şeyler çiziyordu.

Boynuna yaslı olan başımı biraz da aşağı çektiğimde göğsüne sığındım ve, "Biraz daha uyumak istiyorum." diye mırıldandım.

"Sen uyu sevgilim, ben de kahvaltı hazırlayayım olmaz mı?"

Şu an o kadar rahattım ki yanımdan ayrılmasını istemiyordum. "Acıkmadım ki." diye fısıldadım. "Sadece sarılıp uyumak istiyorum."

Parmak ucuyla sırtıma dokunuşlarına devam ederken, "Başka ne istiyorsun?" diye sordu.

Sinsice çıkan ses tonu bel kemiğimden aşağı bir ürpertinin yayılmasına neden olduğunda sessizce içimi çektim. Benim değil ama onun istediği başka şeyler vardı sanırım ve her fırsatta üzerine atlayacağımı düşünüyor olmalıydı.

Dün gece yaşananlar bir bir gözlerimin önünde uçuşmaya başladığında ise kasıklarımda gecenin kalıntılarını taşıyan ince bir sızı meydana geldi. Allah'ım! Onunla bir bütün olduğumuz haz dolu anlar öylesine muhteşemdi ki en az o da benim kadar kendinden geçmiş, dünyadan soyutlanmıştık.

Kirpiklerimi hafifçe aralayıp elimi karnının üzerinde gezdirirken, düşüncelerime son vererek, "Ne yazdığını öğrenmek istiyorum." diye sordum. Parmaklarının rastgele dolanmadığı belliydi.

Dilini usulca şaklattı. "Önden avans alayım."

Başımı yasladığım göğsünden usulca kaldırıp saçlarımı diğer tarafa attığımda uyku mahmuru gözlerle ona baktım. Yaman ise kısık gözlerle yüzümü inceliyordu.

Ona bakmaya devam ederken, "Ne?" diye sordu sahte ciddiye taşıyan bir sesle. "Önemli şeyler yazdım oraya, ucuza mı gitsin?"

Ayıplar gibi bakış attığımda dilimden bakışlarımı tasdikleyen sesler çıktı. "Hep bir karşılık, hep bir menfaat."

Bakışları daha tehlikeli bir kıvam alırken,"İşine gelirse." dedi ve bilmiş bir edayla kesik kaşını yukarı kaldırdı. "Söylemem ben de o zaman."

Bakışı yüreğime ince bir yol çizdiğinde ise kalbimin gümbürtüyle atmasına neden oldu ve onunla baş edemeyeceğimi kavradığım an, "Ne istiyorsun?" diye sordum göz kırparak. "Dökül hadi."

TESLİMİYETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin