Güvenmek🕊️

672 60 44
                                    

Behice🕊️

Hareket edemiyorum. Kulağıma dolan sesler uğultu şeklindeydi. Çağan gitti. Anlattım ben ona. Konuştum ben. Arkadaş, dedi. Benim onu hep arkadaş olarak gördüğümü söyledi. Gitti sonra. Arkadaş, dedi. Anlamadı beni. Anlamadı!

"Behice..."

Düşük göz kapaklarımı kaldırdığımda Doğa'yı gördüm. Tedirginlik vardı gözlerinde. Üzgün gibi. Anlam veremedim. Sonra kaşlarını hafifçe çattı.

"Kendine gel geri zekalı!" diye bağırdı. Tepki veremiyorum. Dolan gözlerim burnuma sızı bırakırken yutkundum art arda. Çağan gitti. Anlamadı beni.

"Çağan ile Behice ayrıldı mı şimdi? Anlamadım ben." dedi gülerek Beril. Sonra Doğa'nın sert çıkan sesini duydum. Sesinin yüksekliği beni etkilemiyordu. Kızgındı.

"Kapa çeneni yelloz! Def ol git! Sen seversin başkalarına yamanmayı!"

Yanaklarımdan ardı ardına süzülen sıcak yaşlarla dişlerimi dudaklarıma geçirdim. Vücudum titriyor. Kalbimde keskin bir acı var. Alev alev yanıyor. Ne yapacağımı bilmiyorum. Sevdim ki ben. Açık oldum ona. Açıklamaktan çekinmedim. Ben ona gülümsedim. Başkasına gülümsediğim gibi değildi gülümseyişim. Kimse gibi değildi o. Dualarımın süsüydü o benim. Çok istedim. Ben çok istedim. Canım acıyor, anne.

Omuzlarımda hissettiğim baskıyla gözümden yaş süzüldü yanağıma. Doğa, omuzlarımı tutuyordu. Gözlerinde acı gördüm. Neden böyle bakıyor ki bana?

"Kendine gel!" deyip sarstı beni. Dudaklarım titriyordu. Dudaklarımı birbirine bastırdım. O sırada yüksekten atılıp yere çakıldığımı hissettim. Hareketsiz bedenim gevşemiş ve boğazımdaki yumru sertleşmişti. Kalbimi taşıyamıyordum sanki. Yanaklarımdan süzülen yaşlar hızlanırken boğazımdan bir hıçkırık koptu. Kendimi bırakmış hâlde ağlıyorum. Doğa'nın sesi yankılandı sınıfta. Sıkı sıkıya tutuyordu beni.

"Bütün erkeklerden nefret ediyorum! Allah belanızı versin! Hepiniz aynısınız!"

Bacaklarımı taşıyamazken hızla belime sardı kollarını. "Tutun bana." dedi güçlükle. Elim omzuna giderken Kutay'ın sesi geldi kulağıma. Başıma saplanan ağrılar mideme baskı yapıyordu. Gözlerimi sımsıkı kapattım.

"Neler oluyor?! Behice!"

Burnuma dolan keskin parfüm kokusuyla dişlerimi dudaklarıma geçirdim. Koku beni rahatsız ediyordu. Belimde yer alan ince kollar gevşediğinde içime korku salınırken tekrar tutuldum. Bir şeyden güç almak istercesine elim bir yer ararken hissettiğim soğuk tenle yutkundum. Sık nefesler duyuyorum. Gözlerimi zorlukla araladığımda tek hamlede sıraya oturtuldum. Gözlerimi kapattım hemen.

"Behice..." dedi Kutay sık nefesleri arasından. Gözlerimi zorlukla araladım. Yere çökmüş hâlde telaşla yüzüme bakıyordu. O sırada Doğa'nın sesini duydum.

"Çağan mal mal konuştu kıza. Çok kötü hâli. Kızı sap gibi bırakıp gitti." dedi sinirle. Kutay, çatılı kaşlarıyla başını benden çevirdiğinde ağzında bir şeyler geveledi ama anlamadım. Sonra hızla yerinden doğruldu. Ani kalkışı başımı döndürürken yumruklarımı sıktım güç almak için.

"Behice'nin yanından ayrılma sakın. Su... Suyu bitmiş. Su alıp geleceğim hemen."

"Çabuk ol." dedi Doğa yüksek sesle. Kutay'ın uzaktan gelen sesini duydum.

"Ayrılma ordan."

Elimin üzerine sıcak el tutunup ince parmaklarını sardı güvenle. "Yanındayım." dedi. Yaşaran gözlerimi ona çevirdim. Gözleri yaşlıydı. "Başım dönüyor. Midem iyi değil, Doğa." deyip elini sıktım çaresizce. Konuşurken zorlanıyordum. Elini karnıma getirip okşadı narince. Yanaklarımdan süzülen yaşlarla elini sıktım tekrar. Yanımda olması az da olsa rahatlatıyor beni.

BehiceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin