Behice🕊️
"Kutay..."
Sınıfa doğru ilerliyordu. Beni duymuyor. Dikkatle baktığımda kulaklık taktığını fark ettim. Sınıf kapısını açık bırakarak içeriye geçti. Sıcak çayı elimde düzeltip takip ettim onu. Sınıfa girdim.
Sınıfta birkaç kişi vardı. Bakışları üzerimde hissettiğimde Kutay'a döndüm. Kulaklığı çıkartıp sıraya bıraktı. Çantasını sıraya attıktan sonra montunu çıkarmaya başladı. Saçma bir şekilde onu izliyorum. Elimdeki çaya küçük bir bakış atıp beni fark etmesi için boğazımı temizledim.
"Kutay..."
Yavaşça arkasına döndüğünde göz göze geldik. Yüzünde beliren şaşkınlıkla duraksadım. Konuşmaya nasıl başlayacağımı kestiremezken elimdeki çayı uzatıp gülümsedim. Elimdeki çaya küçük bir bakış atıp tekrar ona döndüğümde ifadesi değişmedi. Konuşayım en iyisi.
"Çayını almıştım, içime sinmedi. Sabah da iyi gider diye düşündüm." deyip çayı biraz daha yaklaştırdım. İfadesi yumuşarken gözlerini çaya çevirdi. Gülümsüyordu.
"Alıyım o zaman çayı." dedi elini uzatarak. Çok sıcak olmayan kısımdan tutmaması için elimde düzeltirken alt kısmından kavradı ve aldı elimden. Sımsıcak yerinden tuttu. Gözlerimi yüzüne çevirdiğimde hâlinden memnun gözüküyordu. Çayı burnuna yaklaştırıp kokladı bir süre. Tepkilerini izliyorum. Sonra başını kaldırıp gözlerini bana çevirdi.
"İçtin mi? Doğruyu söyle." dedi gülerek. Aklıma gelenle gözlerimi devirdim. "Sana aldım zaten. İçmiş olamam değil mi?"
Güldü. "Tamam tamam." dedi gülüşleri arasından. "İçsen de sorun değil. Teşekkür ederim." deyip çayı gösterdi ve sırasına geçerken çayı yudumlamaya başladı.
İçsen de sorun değil mi?
Başını kaldırdığında kendimi toparlayıp sırama doğru ilerledim. Anlayışlı insanları seviyorum.
...
"Cümlenin öğelerine çalışalım bu ders. Sınava yönelik olsun. Sonra kaldığımız yerden devam ederiz."
Defterime 'Örnekler' yan başlığı attım. Başımı kaldırdığımda Rasim hoca sınıfta gözlerini gezdiriyordu.
"Doğa, kalk kızım. Gel tahtaya."
Yanıma döndüm. Doğa bana küçük bir bakış atıp tahtaya doğru ilerledi. Rasim hoca tahta kalemini uzattığında elinden aldı. Tahtanın önünde Rasim hocaya bakıyordu. Rasim hoca kitabı kapatıp keyifle konuşmaya başladı.
"İstediğin bir cümle yaz ve öğelerine ayır."
Doğa düşünceli hâlde başını sınıfa çevirdi. Güldü sonra. Gözlerini bana çevirdiğinde gülümsedim. "Buldum." dedi gülerek. Tahtaya döndüğünde tahtaya dikkat kesildim. Doğa tahtaya cümle yazdıktan sonra kenara geçti. Rasim hoca cümleyi okudu.
"Behice renkli şal da takar."
Sınıfta oluşan gülüşmelerle hafifçe güldüm. Doğa da gülüyordu. Uff.
Rasim hoca bana döndü. "Siyah takmış Behice. Bir yanlışlık olmasın." deyip Doğa'ya döndüğünde Doğa heyecanla konuşmaya başladı. Sınıfta gülüşmeler vardı. Ben de gülüyorum. Cümlenin öğelerinde magazinsel boyuta geçtik.
"Pembe, yeşil şalları var. Çok tatlı oluyor." dedi sevecenlikle. Elimi sımsıcak yanağıma getirip dirseğimi sırama yaslandım. Rasim hoca ve Doğa'yı izlemeye başladım. "Bugün takmamış olması renkli şal takmadığı anlamına gelmez." dediğinde Rasim hoca onaylar sesler çıkarttı. Rasim hoca bana döndüğünde yerimde doğruldum. "Sen ne diyorsun bu duruma kızım?" dedi gülerek. Aklıma gelenle gülümsedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Behice
SpiritualÜzülmeyeceğim. Beni üzmelerine izin vermeyeceğim. Ben annem ve babamın kızıyım. Çok güçlüyüm ben. Babam için güçlü duracağım. Kendim için güçlü duracağım. Ben Behice Çevik. Bu dünyada sadece ben ve Rabbim var. Annemi seviyorum. Babamı seviyorum. Ded...