Behice

Güzel🕊️

Kutay🕊️

"Evliliğimizin üçüncü gününde temizlik yapan ilk çift olarak özel plaketimizi ikimiz adına ben alırım karıcığım."

Koluyla alnını silip koltuğun yastığına vurarak olmayan tozunu çıkarmaya başladı. Sonra başını kaldırıp yastığı bana doğru fırlattığında havada yakaladım.

"Karşı koltuğun yastığı elimde ne arıyor?" dedi söylenerek. Süpürge makinesini ayağıyla ileri itip kendini koltuğa attı. Koltuğa kedi gibi kıvrıldığında yastığı arkamdaki koltuğa atıp yanına yaklaştım.

"Kutay..." dedi durgunca. Başını tutup koltuğa oturduktan sonra başını dizlerime yatırdım. Bana döndü. Saçlarındaki tokayı çıkartıp bileğime taktım ve saçlarını okşamaya başladım. Beni izliyor. Göz kırptım.

"Akşama ne yiyelim?"

Sorusu komiğime giderken güldüm hafifçe. Yerinde kıpırdanarak iyice yerleşti yerine. Beklentiyle bana bakıyordu. Elimi yanağına getirip sıktım. Okşamaya başladım sonra.

"Allah ne verdiyse yeriz. Daha erken vakit. Karnın mı acıktı?"

Yanağındaki elimi tutup göz bebeklerini yukarı çıkarttı. Düşünüyor. Öpesim geliyor.

"Yoo..." dedi sonunu ahenkle uzatarak. Gülen gözlerini bana çevirip yaklaştı bana. Burnu karnıma saniyelik değip geri çekildi. Yerine yerleşmeye çalışıyor. Belinden sıkıca kavradığımda gözlerini gözlerime çevirdi. Sırıttım. Tek hamlede yanına uzanıp kendime çektim karımı. Yüz yüze bakıyorduk. Öptüm önce.

"Düşeceğiz Kutay." diyerek kolunu boynuma sardığında tekrar öptüm. Ara ara koltukta yatalım.

Başını boynuma gömüp hafifçe sırtıma vurdu. "Düşeceğiz, öpüp duruyor ya." dediğinde kahkaha attım. Yerimde doğrulduğumda daha sıkı sarıldı boynuma. Vücudu rahatça koltuğa serildi. Güzel karım benim.

Gözlerimi güzel bakışlarından ayıramazken beklemediğim bir anda öptü beni. Kollarım beline daha sıkı sarılırken gülüşünü duydum. Düşüyorum galiba.

"Kutay!"

Yere düştük. Karım üzerimde kalırken saç telleri gözlerime doldu. Dudaklarıma gelen saç tellerine öpüp güldüm.

"Delisin sen!" dedi soluk soluğa. Korkmuş. Gözlerime dolan saç tellerini yüzümden çektiğinde gözlerimi birkaç denemede açtım. Tedirgin hâlde yüzümü turluyordu. Sonra başımın arkasını tuttu. Üzerimden kalkmak için harektlense de engel oldum. Gözlerini gözlerime çevirdi.

"Başım sert çarpmadı. İyiyim ben. Öpersen geçer." dedim beklentiyle. Kaşlarını hafifçe çattı ve yerinde kıpırdandı. Bırakmadım. Kolumun üzerine yatırıp kollarımın arasına aldım hemen. Başını boynuma gömüp tişörtümü sıkıca kavradı. Yanağına uzanıp öptüm büyükçe. İyice sokuldu bana.

"Öpeyim mi?" dedi nazlı nazlı. Başını kaldırıp gözlerime baktı. Karıma olan yakınlığım kalp atışlarımı altüst ediyor.

"Bu ne saçma soru." dedim hayretle. Güldü. Yutkundum art arda. Elini yanağıma getirip okşadı bir süre. Bakışları hayallerimin tatlı havası gibi huzurla sarılıyor ruhuma. Şefkatle öptü beni. Ben de öptüm. Kırk yıllık evliymişiz gibi çabucak alıştık birbirimize. Bilmiyorum, bu hâli seviyorum. Behice'ye olan sevgim daha değerleniyor ve güzelleşiyor.

"Behice..."

Kolumu beline iyice yerleştirip burnuna öpücük bıraktım. Elimi saçına daldırdığımda yumuşak sesi geldi kulağıma.

"Kutay... Evliliğimizi güzel hayal etmiştim lakin bu kadar güzel değil." dediğinde bakışları kalp atışlarımı hızlandırırken öptüm.

"Daha çok anılar biriktireceğiz inşallah." deyip alnımı alnına yasladım. "İnşallah." diye mırıldandı. Gözlerim kapalı, nefes alışını dinledim bir süre. Vücudumda soğukluk hissedince gözlerimi araladım. Gözleri kapalıydı. Yerimde kıpırdandığımda gözlerini araladı. Mahmur bakan gözleri yorulduğunu ve uykusunun geldiğini gösteriyordu. Yerimde doğrulup kucağıma aldım. Bir şey demeden kollarını boynuma sarıp başını omzuma yasladı. Uyku sersemliği ile odamıza girene kadar ara ara rasgele öptü beni. Beni her öpmek için yeltendiğinde gülsem de uykusu ve en önemlisi beni öpmek istemesi ağır bastığı için hiçbir şey umrunda değildi. Ben de öptüm. Eksik kalırdı çünkü.