Behice

Pamuk şekeri🕊️

Selamün Aleyküm🤍

Bu bölümü Kutay'dan dinleyeceğiz.

İyi okumalar🕊️

🕊️3 Yıl 2 Ay Önce🕊️

Kutay🕊️

"Annemle gelirdim ben. İşin yok mu baba senin?"

Elini omzuma attığında gözlerimi devirdim. Koca elinin parmakları saçımı düzeltti. Ben bozuk seviyorum. Her defasında hayatıma karışıyor.

Kendimi geri çekip adımlarımı hızlandırdım. Kayıt olacağım okula ilerlerken babamın sesini duydum.

"Bekle beni, Kutay! O saçın bozulmayacak."

Yürürken arkamı dönüp gülerek saçımı bozdum. Kaşlarını çattı. Koşar adım okulun giriş kapısından önceki merdivenden çıkmaya başladım. Okula giriş yaptığımda birkaç öğrenci ve velileri vardı. Umursamadım.

Yukarı kata çıkan merdivene yöneldiğimde kolumdan tutulmamla kaşlarımı çattım.

"Bekle dedim sana."

Eli kolumda, müdürün odasına kadar gittik. Kapının önüne geldiğimizde bir kız ve bir adam vardı. Benim gibi babasıyla gelmiş. Kayıt yaptırıyorlar. Of bekleyeceğiz!

"Hoş geldiniz. Bitmek üzere. Geçin içeri lütfen."

Müdürün ılımlı yaklaşımı ile odaya girdik. Boş koltuğa oturdum hemen. Babam bana kötü bakışlar atarken umursamazca başımı çevirdim. O sırada müdür eliyle işaret etti babama oturması için. "Siz de oturun, lütfen."

Karşımdaki koltuğa oturdu. Dirseğimi koltuk koluna yaslayıp yanağımı avucuma yasladım. Gözlerimi çevirdiğimde kız dikkatimi çekti. Çaprazımda oturuyordu. Yanımda babası vardı. Baştan aşağıya süzdüm kızı. Annem gibi bol giyinmiş. Kot etekli tulum var üzerinde. Beyaz gömlek giymiş içine. Kırmızı çiçekli converse ayakkabılarını ritim tutarak hareket ettiriyordu. Taklit ettim onu. Ritmine uymaya çalışıyorum. Ritmi tutturduğuma sevinirken güldüm. Can sıkıntısından yaptığım şeye bak? Tanımadığım kızın ritmine ayak uyduruyorum. Tekrar güldüm. Hakikatten ayak uyduruyorum.

"Kutay..."

Babamın sert uyaran sesiyle başımı kaldırdım. "Ha? Ne oldu?" dedim dalgınca. Çatık kaşlarıyla bana bakıyordu. Gözleriyle bir yeri işaret ettiğinde gösterdiği yere baktım. Müdür ciddiyetle bana bakıyordu.

"Oğlunuzun bir sorunu mu var?" dedi müdür kısık sesle. Arada bana bakıyordu. Güldüm.

"Hayır, ortaokulu birincilikle bitirdim." dedim umursamazca. Gözlerim babama gittiğinde müdüre dönüp bir şeyler anlatmaya başladı. Yanağımı tekrar avucuma yaslayıp kırmızı çiçekli converse ayakkabılara döndüm. Sabit duruyordu. Huzursuzca yerimde kıpırdanıp gözlerimi aşağıdan yukarıya çıkarttım.

Dudaklarını sıkıca kapatmıştı. Yüzü pürüzsüz duruyordu. Dudağının hemen üstünde minik bir ben vardı. Hokka burnu ve kahverengi gözleri. Sol gözünün alt kapağında, kenarında birden fazla ben var. Benler şekil oluşturarak ahenk içinde süslenmiş gözüne. Allahım neler yaratıyorsun sen?

Gözlerimi kahverengi gözlerine çevirdiğimde göz bebeklerini yukarıya çıkartmış, ışıl ışıldı. Gözleri gülüyordu. Bu hâline sırıtırken göz bebekleri hareket etti ve göz göze geldik. Göz bebekleri büyürken duraksadım. Sıkıca kapattığı dudaklarını serbest bıraktı. Bir süre bana baktıktan sonra gülümsedi. Başındaki pembe şal gibi yanakları al al oldu. Pamuk şekeri gibi duruyordu. O an yanaklarını sıkasım geldi. Mal gibi sırıtırken vücuduma heyecan sardı birden. Gözlerimi kaçırıp hızla yerimden doğruldum ve sırtımı koltuk başına yasladım. Kaşlarımı çatıp karşı beyaz duvara dümdüz baktım.