Behice

Vazgeçmek🕊️

Behice🕊️

"Sınavdan sonra sözlü notu vermeye karar verdim."

Gülden hoca test kitabını açtığında sınıfça olumsuz sesler çıkarmaya başladık. İstemiyoruz.

"Gönüllü çıkmak isteyen var mı?" dedi Gülden hoca, elindeki tahta kalemi sallayarak. Kutay elini kaldırdığında Çağan ayağa kalktı. Gülden hoca ikisine bir süre baktıktan sonra "İkinizi tahtaya alalım." dedi. Tahtanın bir tarafında Kutay dururken diğer tarafında Çağan duruyordu. Sınıfça tahtaya odaklandık.

Gülden hoca, Kutay'a test kitabını verdi. "5. Soru." dediğinde Kutay soruyu geçirmeye başladı tahtaya. "Soruyu yazdıktan sonra arkadaşına ver test kitabını. Çağan 7. Soru..."

Kutay, geometri sorusu yazdı tahtaya. Sonra Çağan'a verdi test kitabını. Geometri sorusuna odaklandım. Çok karışık duruyordu. Kutay kalem oynatmadı hiç tahtada. Birkaç adım geriledi ve durdu. Düşünüyor olmalı. Gözlerimi tahtaya çevirdiğimde birkaç adımda tahtaya yaklaştı, Kutay. Bir dakika bile sürmeden çözdü soruyu. Başını Gülden hocaya çevirdi.

"Oturabilirsin, Kutay." dedi Gülden hoca memnun hâlde. "Birini kaldır."

Gözlerimi geometri sorusuna çevirdim. Paralellik var tamam da sonra ne yaptı? Çok da hızlı çözdü, anlamadım ki ben.

"Behice..."

Duyduğum sesle dalgınca başımı çevirdim.

"Efendim?" dedim Kutay'a dönerek. Sonra tahtaya küçük bir bakış atıp huzursuzca yerimde kıpırdandım. "Ben soruyu nasıl çözdün, anlamadım. Şimdi ilk başta paralellikten yararlandın. Mesela o 3 nerden geldi mesela? Ayy çok karışık." dediğimde güldü birden. Duraksadım. Ne oldu şimdi?

Sınıfta gülüşmeler yükseldiğinde yanıma döndüm. Doğa da gülüyor. Önüme döndüm.

"Gel anlatıyım." dedi Kutay gülerek. Gözlerimi Gülden hocaya çevirdiğimde hâlinden memnundu. Kutay'a döndüm tekrar. İfadesi değişmedi. Ne demişti? Gel anlatıyım. Bir dakika...

"Nereye?" dedim anlamaz hâlde. Gülden hoca birden kahkaha attığında irkildim. Gözlerimi Kutay'a çevirdim hemen. Gülüyordu. Ve sınıf da. Ben neden gülmüyorum?

Başımı dalgınca çevirdiğimde Çağan ile karşılaştım. Tahtanın önünde çatık kaşlarıyla bana bakıyordu. Dün babama Ozan Amca da varken beni sevdiğini söyledi. Aramızdaki tartışmayı başka sebeplere bağladı. Burnunun dikine gidiyordu. Oysaki ben olanları babama anlatmıştım. Babam biliyordu her şeyi. Ozan Amca olaya pek vakıf değildi. Şaşırmıştı. Rasim hoca sınıfa girdiğinde dışarı çıkmak zorunda kaldık. Sonra Çağan ile konuşmadım gün içinde.

"Tahtaya çık, Behice. Kutay soruyu anlatsın sana, sonra çözeceğin soruyu söyleyeceğim." dedi Gülden hoca tahtayı işaret ederek. Yerimden kalkıp tahtaya geçtim. Kutay soruyu anlattı tane tane. Şimdi anladım. Teşekkür ettiğimde Çağan'ın sesi geldi kulağıma.

"Hocam ben bu soruyu çözemedim." dedi ciddiyetle. Tahta kalemini tahta silgisinin yanına bırakıp yerine geçti. Başımı Gülden hocaya çevirdim. Bir şeyler not alıp başını kaldırdı.

"Kutay, otur. Behice, sen de yandaki soruyu çöz."

Kutay yerine oturduğunda Çağan'ın yazdığı soruya yaklaştım. Geometri sorusuydu yine. Soruya boş boş baktım bir süre. Sonra aklıma Kutay'ın tahtadan birkaç adım gerilediği geldi. Onu taklit ederek birkaç adım gerileyip durdum. Soruya baktım tekrar. Önceki kadar zor gelmedi gözüme. Düşündüm... İkizkenarlıktan ilerleyebilirim.

Tahtaya yaklaşıp soruyu çözmeye başladım. Bir şeyler yapıyordum lakin sonuca varamıyordum bir türlü. Soruyla uğraşırken Gülden hocanın sesi geldi kulağıma.