Kırmızı Kar

1.1K 120 76
                                    

Ben geldiiim💕

Yazar mutlu. Yazar bu bölüm için heyecanlı. Yazarı bu bölümde yorumlarda yanlız bırakmayın. Düşüncelerinizi merak ediyorum. Oy vermeyi unutmayın.

İyi okumalarrr

Aklımdan geçen binlerce düşünceye bir konum bulamamışken Mayra'nın ayağa kalkıp bizi dışarıya doğru yönlendirmesi ile ayağa fırlayıp kapıdan çıktım.

Daha önce tahliye için hangi sınıfın nereden çıkacağını belirten kağıtları sınıfa dağıtmışlardı ancak o korku anında bu aklıma gelmedi.

Yangın merdiveninden çıkmam gerekirken normal merdivenlere doğru yönelecektim ki önümde koşan sınıf arkadaşımın yangın merdivenine yönelmesiyle neredeyse kayarak onun arkasından koştum.

Merdivenlerden aşağıya doğru hızla inerken yine aklıma bir korku fısıldandı.

Ya çökerse?

Bu korku ile biraz daha hızlanıp merdivenlerin geri kalanını indim ve arkama bile bakmadan kendimi okuldan dışarıya doğru attım. Bahçede hiç kimse yoktu.

Okuldan biraz uzaklaşınca yavaşladım ve elimi kalbimin üzerine koydum. Nefes almaya çalışırken gözüme bankalarda gevşek gevşek oturan kızlar çarptı.

Ne bok yiyorlar bunlar burda?

Arkamı dönüp okula baktım, herkes sallana sallana dışarıya çıkıyor, aralarında gülüşüyorlardı.

Sinirlenmeme engel olamadım. Ben içeride neredeyse ölüyordum, bunlar yaşamı bu kadar oyun mu sanıyorlardı?

Yavaş yavaş bahçe doldu ve öğrenciler kendi aralarında konuşmaya başladılar. Gerçekten deprem olmadığını, her şeyin başından beri bir tatbikat olduğunu anlamam birkaç dakikamı aldı. Gerçeği fark edince gülümseyip gözlerimde biriken yaşların iki damla şeklinde yanaklarımdan akıp gitmelerine izin verdim. Aslında bir sallantı hissetmediğimi bile yeni yeni fark ediyordum.

Gidip bir ağacın gölgesinin etrafındaki taşlara oturdum ve nefesimi düzenlemeye çalıştım.

"İyi misin Eylem?"

Kafamı kaldırıp yukarıdaki soğuk sesin sahibine baktım. Görmeyeli uzun zaman olmuştu. Başımı belli belirsiz salladım.

"Ne zaman geldin sen?"

"Pazartesi günü nakil oldum. Seni göremedim ama ününü duydum. Burada da rahat durmamışsın. Oturabilir miyim?"

"Gel Mert, otur."

Yere çömelip yanımdaki başka bir taşa oturdu. Onu görmeyeli baya kalıplanmış, olgunlaşmıştı fakat hâlâ bakışlarında saklayamadığı çocukluk ifadesi vardı.

"Hangisi seninki?"

Bakışlarını takip ederek ileride kümeleşmiş öğretmen topluluğuna baktım.

"Yeşil gömlekli."

"Mayra Hoca mı? Bizim sınıftaki bir çocuğu dışarı attı bugün."

Bakıldığı zaman Mayra, Mert karşısında olumlu bir ilk izlenim bırakmamıştı. Okula gelir gelmez bir öğrencinin dersten atıldığını görmek Mert'i ürkütümüş olmalıydı çünkü şu anda yüzüme oldukça şaşkın bakıyordu. Omzumu silktim.

"Evet, dışarı attığı çocuk benim homofobik arkadaş."

İkinci bir şok dalgası ile bana döndü.

"İyi çocuğa benziyordu."

Burukça gülümsedim.

"Bana da zamanında öyle dememiş miydin?"

Don't Wanna Know • GxG ~ TeacherxStudentHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin