Uzaklaş

821 92 25
                                    

Ben geldimmm💞

Bayramdı, seyrandı yazamadım. Daha sonra da yoğun haftama denk geldi. Bir de üstüne dünyanın en haylaz yavru kedisini sahiplendim. Sabahın köründe beni uyandırdığı için gün içinde onun uyuduğu zamanlarda uyumaya çalışıyorum :D

Umarım iyisinizdir ve kendinize iyi davranmışsınızdır.

İyi okumalar dilerim. Oy vermeyi unutmayın, yorumlarda buluşalım. Sevgilerle, buyrunuz.

Mayra Kayalar

Sevdiğinin kollarında uyanmak bambaşka bir duygu. Gözlerimi açtığımda gördüğüm ilk şeyin onun omuzlarında dağılmış saçları, uykusunun en derin zamanında olmasına rağmen huzurla aydınlanan masum yüzü ve bedenime temas eden teni ile uyanmak, bambaşka bir şey gerçekten.

Nasıl anlatılır bilmiyorum ve bu beni hiç rahatsız etmiyor. Onunla ilgili duygularımı tanımlayamamak daha da mutlu ediyor beni.

Nedensiz seviyorsanız gerçekten seviyorsunuz, derler. Eğer gerçekten sevmiyorsanız, onu sevme nedeniniz ortadan kalkınca sevmeyi bırakırsınız. Bense Eylem'in neyine kapıldım bilmiyorum ama ona baktığımda her şey güzel geliyor. Onu sevdiğim için onunla ilgili her şey çok güzel hissettiriyor bana.

Ben onu kaşı, gözü güzel diye sevmedim. Tamam, çok güzel tabiki ama ben onu sevdikten sonra ayrı bir güzel geldi gözüme. Yanımda neredeyse minimum düzeyde nefes alan sevgilim, bana çok güzel geldi. Bir başkası ona, benim ona baktığım şekilde baksın istemiyorum. Onun güzelliğini sadece gözleri ile görsünler, ruhunu göremesinler. Hani diyor ya şair "Benim sende gördüğümü görecekler diye ödüm kopuyor." diye. İşte tam öyle hissediyorum. "Sana güzel deyorlar, sakın olma." diyesim de geliyor sonra Özdemir Asaf gibi. Bana özel olanı paylaşmak istemiyorum.

Yatakta yüzünün hatlarını biraz daha izleyip, yavaş yavaş nefes alışlarını dinledikten sonra hızlıca duşa girip mutfağa geçtim. Dün birlikte kahvaltı yapamamıştık uyanmasına kıyamadığım için ama bu gün, güne birlikte başlamak, gecenin üzerimizde bıraktığı tatlı yorgunluğu birlikte atmak istiyordum.

Kahvaltı masasını tamamladıktan sonra geriye çekilip eserime baktım. Çok güzel olmuştu be! Şimdi bebeğimi uyandırabilirdim.

Üzerimdeki önlüğü çıkarıp, pankek yaparken karışımı üzerime boca ettiğim için kirli sepetine attım. Eylem'i uyandırmak için yatak odasına girip yatağın başına yaklaşıp yere çöktüm. Bıraktığım pozisyonda uyuduğu için anlık bir evhama kapılınca işaret parmağımı burnuna yaklaştırıp, nefes alıp almadığını kontrol ettim. Sıcak nefesi tenime çarptığında rahat bir nefes aldım ve aptallığıma güldüm. Hâlâ burnun önünde olan parmağımın ucunu burnunun ucuna hafifçe bastırdım.

"Aklımı aldın aptal." diye mırıldandım gülümserken. Bu kız bana çok iyi geliyordu.

Kendimi tekrar Eylem'in başında onu izlerken bulduğumu ancak telefonum titremeye başladığında fark ettim. Sesini kapatıp titreşim moduna aldığım için şükrettim o an, Eylem ben onu uyandırmadan uyanabilirdi.

Titreyen telefonu arka cebimden alıp arayan kişinin ismine bakınca yüzüm asıldı, istemsizce gerildim. Yine ne olmuştu acaba.

Ânımızın içine ettin.

Eylem'i uyandırmamak için saçlarımı kurutmadığımdan hasta olmayayım diye balkona çıkmayıp salona geçtim, aramayı yanıtlarken.

"Günaydın, Ekrem Amca."

"Günaydın kızım. Nasılsın?"

"İyiyim Ekrem Amca, sizleri sormalı."

Bu saatte beni arayacak kadar bekleyemediyse gerçekten önemli bir şey olmalıydı. Yoksa genelde öğleden sonra ya da akşam yemeğini yedikten sonra arardı beni.

Don't Wanna Know • GxG ~ TeacherxStudentHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin