Bal Gözlü Kadın

1.3K 84 31
                                    

Ben geldiiiimmmm.💕💕

Bölüm şu ana kadarki en uzun bölüm oldu. Okumaya geçmeden önce oylarınızı bekliyorum. Aynı zamanda yorumlarınızı da okuyunca çok mutlu oluyormuşum. İyi okumalar canlarım.

Eylem Yalçın'ın Açısından

Mayra Hoca gittikten sonra annemler beni uzun bir sorguya çekti. Vermiş olduğum cevaplardan yine okuldan kaçtığımı anlayınca güzel bir fırça atıp odama yolladılar. Aşağıda uzun bir süre geleceğim hakkında tartıştılar. Arada yukarıya kadar gelen sesleri fikir ayrılıkları yaşadıklarını fark etmeme neden olunca daha fazla üzülmemek için odamın kapısını kapattım.

Oflayarak yatağıma otururken zihnime hücum eden asansörde yaşanan olaylar içimin ürpermesine ve yanaklarımın kızarmasına neden oldu.

Bana dokunmasını hatırlamam....

Karnımda hissettiğim karıncalanma ile elim boynuma, onun izlerinin olduğu yere, gitti. Gözlerim istemsizce kapanırken parmaklarımı usulca onun yaptığı gibi boynumda gezdirdim. Fark etmeden bu kadının avcunun içine düşmüştüm.

Elim çeneme geldi. Baş parmağım ile aynı onun yaptığı gibi okşadım. Zihnimde onu hayal ederken başım geriye düştü.

Beni sadece dokunuşları ile mayıştırmıştı. Ve bana bunu yapabilecek biri olduğuna inanmak istemiyordum. Ona karşı oynamam gereken bir oyun vardı. Birde ne olduğuna anlam veremediğim duygularım.

Aklımda hislerimi ve düşüncelerimi evirip çevirirken aşağıdan gelen yüksek ses ile gözlerimi aniden açtım. Elim boynumdan yanımdaki boşluğa düştü.

Sesleri artınca buna daha fazla katlanmaya devam edemedim. Kulaklığımı alıp bir şarkı açtım. Aklımda yine o ve yeşil gözleri vardı.

Beni sevdiğini hissediyordum. En azından asansörde sıkışıp kaldığımızda öyle hissetmiştim. Dokunuşları ve fısıldayarak konuşması bana sıcak bir yuvadaymışım gibi hissettirmişti.

Gözlerimi kapattım ve kendimi ne olduğunu anlamlandıramadığım duyguların pençesinde uykunun kollarına bıraktım.

🌕

"Eylem... Eylem.... Eylem.... EYLEM!"

Ders zili çalmış ve sıralarımıza geçmiştik. Tahtaya bomboş gözlerle bakıyor ve onun gelmesini bekliyordum. Yaşadıklarımızın etkisini benim o anki korkuma vermiş ve etkilenmediğime kanaat getirmiştim. Şimdi onu tekrar görünce hiçbir şey hissetmeyecektim.

Omzumdaki sarsıntı daha da artmaya başlayınca yerimden sıçradım ve iki saattir omzumu dürterek bana seslenen Derinsu'ya anlamsızca baktım.

"Ne kadardır sesleniyorum Eylem, duymuyorsun beni bir türlü."

Boş gözlerle ona bakmaya devam ettim. Kırılmış gözüküyordu. Bordo ruj sürülmüş dudaklarını büzmüştü.

Uzun süredir söylemeden edemediğim şeyi bir çırpıda söyledim. Arayı kapatmamız gerekiyordu.

"Yarın beraber bir yerlere gidelim mi?"

Kısa süreliğine yüzüme şaşkın bir ifade ile baktı. Daha sonra kendini toparladı ve heyecanlı bir yüz ifadesi takındı. Konuştuğunda sesinde oluşan heyecanı çok rahat fark ediyordum.

"Olur, tabi gidelim. Nereye gidelim? Sadece ikimiz mi olacağız? Ay çok heyecanlandım Eylem. Uzun süredir yapmamıştık bunu. Sadece ikimiz değil mi ?"

Başımı sallayarak onu onayladım. Elimde çevirdiğim kalemi yavaşça masaya bıraktım ve tüm bedenimi ona döndürdüm.

"Sadece ikimiz olacağız. Buna ihtiyacımız var. O kadar uzun süredir birlikte zaman geçirmiyoruz ki artık kendimi sana karşı suçlu hissediyorum."

Don't Wanna Know • GxG ~ TeacherxStudentHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin