Muhtacım

685 81 28
                                    

Ben geldiimmmm 💞

Nasılsınız? Umarım iyisinizdir. Beklettiğim için özür dilerim.

Umarım bölümü seversiniz, uzun zaman sonra Mayra'nın ağzından okuyacağız. Oy vermeyi unutmayın, yorumlarda buluşalım.

Bu bölüm en büyük destekçime,
dünyada eşi benzeri gözükmemiş bir şekilde beni yargılamayıp destek olduğun için çok teşekkür ederim. Eğer saygı bir kelime olsaydı, bu konuda o oldurdu. İyi ki varsın pandam. Her şey için teşekkür ederim. 💞

İyi okumalarrr

Mayra Kayalar

Hayatın darbeyi sürekli beklemediğiniz bir yerden vurması sizi şaşırtabilir. Ama asıl darbeyi, zaten gerçekleşmesini beklediğiniz bir sonu görmezden geldiğinizde alıyorsunuz. Uzun zamandır halı altına süpürülen tozlar bir anda karşınıza çıkıyor ve sizi yerle bir ediyor.

Ekrem Bey, biz hiçbir şey söylemeden telefonu kapatınca zaten kanımda gezinen panik duygusu, bir anda tavanı gördü. Titreyen ellerimin arasından kayıp giden telefonu bile hissedemedim. Kulaklarımda yoğun bir uğultu vardı. Durumun gerçekliği öyle bir çarpmıştı ki hiçbir şey düşünemiyor, herhangi bir bahane üretmek aklımdan bile geçmiyordu. Böyle durumları ustalıkla savuşturduğum o günler, sanki hiç yaşanmamışlardı.

Kendimi, Eylem'in de yardımıyla koltuğa attığımda titreyen ellerimi saçlarımın arasındam geçirip nefes almaya çalıştım. Bedenimde öyle büyük bir korku vardı ki... Bitmiştik biz, asla Eylem ile görüşmeme izin vermeyecekti. Bu durumu da ortaya çıkarıp kendi ününü riske atmamak için benimle türlü bahanelerle uğraşacak ve kariyerime son verecekti.

Bedenime sarılan sevgilim beni iyice kendine bastırınca neye uğradığıma şaşırıp kollarımı beceriksizce beline doladım. İsmimi ağlamaklı bir hâlde mırıldanırken burnunu çekmişti.

Onun ne halde olduğunu düşünemediğimi fark ederek inanmadığım bir kaç cümle sarf etmek zorunda kaldım. Onu bir nebze de olsa iyi hissettirme düşüncesi, titreyen bedenimde olumsuz düşüncelerimle girdiği savaşta galip gelmişti.

"Bir şey olmayacak. Korkma."

Başını iki yana salladı.

"Her şey çok kötü olacak. Dedem de gidecek."

Ellerimi saçları arasında gezdirdim. Söyledikleri, korkumla beraber harmanlanıp canımı acıtıyordu.

"Hayır." dedim fısıldayarak. Kelimelerimin düzgün çıkması için olağanüstü bir çaba sarf ediyordum. "Deden seni çok seviyor."

Deden gitmeyecek, diyemedim. Ona karşı bu sorumluluğun altına girmek, onu daha fazla üzmek ya da kandırmak istemedim. Daha makul bir çerçeve altında onu iyi hissettirmek istedim. Dedesi onu seviyordu, belki de bu dünyadaki her şeyden daha çok. Eylem'e zarar vermezdi. Ama kendim için aynı şeyi söylemeyecektim. Yanağımdan aşağıya doğru kayıp çenemden Eylem'in omzuna düşen göz yaşı, tüm sessizliğimin çığlığı olmuştu.

"Korkma, tamam mı?" diyebildim sadece.

Sesim, sözlerimin tam aksine ne kadar korktuğumu belli edercesine bir yaprak gibi titredi havada.

"Korkuyorum."

Sıkıca kavradım başını ve kendime doğru yasladım. Dudaklarım da içimin titrediği gibi titremeye başlamıştı ve beni bu şekilde görmesini istemiyordum. Onun yanında güçlü görünmem gerekiyordu. Benim ondan daha kötü olduğumu, hatta dağıldığımı görürse ayakta durmakta zorluk çekebilirdi. Ben yine onun dayanağı olmalıydım, kendi ayakları üzerinde durmayı öğrenene kadar yürüteci olmalıydım. Bir anda yanında var olmayı bırakırsam bir daha ayağa kalkamayacak kadar sert düşerdi. Bu yüzden dimdik durdum, dudaklarımın titremesini engellemek için birbirine bastırdım ve yumruklarımı sıkarak kendimi toplamaya çalıştım.

Don't Wanna Know • GxG ~ TeacherxStudentHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin