Yabancı

701 99 111
                                    

Ben geldiiimmm 💞

Bu bölümü pamuk şeker görünümlü, dağ gibi insana adıyorum. Tanıdığım en temiz kalpli insanlardan birisi. Ama dünya hassas kalpler için bir cehennemdir. Onun cehennemi de kendi kalbiydi.

Bir önceki bölüme olan ilginiz için teşekkür ederim. Sizinle yorumlarda buluşmak çok keyifliydi.

Oy vermeyi unutmayın, yorumlarda buluşalım.

İyi okumlarrr

Mayra Kayalar

"Off sen çok sağlam sıçmışsın hocam."

Oturduğum sandalyede dizlerimi kendime doğru çekip kollarımla dizlerimin etrafını sardım. Ufuk, sanki çok olağan bir şeyi anlatıyormuşum gibi Eylem'in istediği çiğköfteleri gömüyordu. Ben ise korkudan içimin deli gibi titremesine engel olmaya çalışıyordum. Eylem'in kalbini kırmıştım ve bunun bir dönüşü olmamasından çok korkuyordum.

"Ne yapacağım ben şimdi?"

"Valla kızın kapısında yat kalk bence."

Çiğköfteden bir ısırık alıp sinir bozucu bir şekilde çiğnemeye başladı.

"Off dalga geçme Ufuk. Annesi de tüfekle vursun beni sonra."

Söylediğim şeyle gözleri büyüdü. Keskin bir hatta sahip kaşları hayretle yukarıya doğru kalktı.

"Oha, o kadar manyaklar mı?"

"Dalga geçiyorum Ufuk! Dikkatini bana verir misin lütfen, alacağım o elindekini."

Küçük bir çocuk gibi davranıyordu. Beni neşelendirmek için kasıtlı olarak yaptığının farkındaydım ancak bana şu an aklı başında bir Ufuk lazımdı. Çünkü ben kendimi dinleyemiyordum.

Ufuk ona verdiğim tepkiden ciddi olduğumu anladı, çiğköfteden bir ısırık daha alıp kalanı tabağıyla beraber tezgaha bıraktı ve ellerini mutfakta yıkayıp yanıma oturdu.

"Şimdi." dedi hınzır bir çocuk gibi birbirine sürterek. "Ver bakayım telefonunu ne yazdın yengeye?"

Telefonumun kilidini açıp Eylem'e attığım mesajları buldum. Ona uzatmamı beklemeden telefonu elimden çekip aldı ve attığım mesajları okumaya başladı. Okudukça yüzünü acayip şekillere sokuyordu ve bu benim kendimi çok daha kötü hissetmeme neden oluyordu.

Eylem'i kendi ellerimle itmiştim. İsteyerek yapmamıştım ama onun benden gideceği korkusuyla saçma sapan şeyler söylemiştim. Ya da kendimi onun sevgisine layık görmeyerek anlık bir içgüdü ile beni bırakmasını istemiştim. Benim gibi bir insanı hâlâ seviyor olması içime dokunmuştu çünkü. Eğer benim yaptıklarımı o yapmış olsaydı ondan açıklama yapmasını bile istemezdim ben. Direkt çekip giderdim ya da bana bunu nasıl yaptığının hesabını sorardım. Ama sonuç hiç değişmezdi. Eylem'i bırakırdım.

O beni bırakmamıştı. Ben, o beni bırakmayınca zorla bıraktırmıştım.

Ufuk, benim Eylem'e attığım saçma sapan mesajları okumayı bitirince telefonu kapatıp masanın üzerinden sürükleyerek bana fırlattı. Derin bir of çekip elini kısa kesilmiş saçlarının üzerinde gezdirdi.

"Kızım sen gerizekalı mısın, aptal mısın, salak mısın, beyin fonksiyonlarını mı yitirdin, kafanı duvara mı çarptın yoksa soğuk su içmekten beynini mi dondurdun?"

Suratıma sinirli sinirli bakıyordu. Onun bakışları altında utançtan ezilince gözlerim buğulandı, burnumun çektim. Ufuk böyle tepki verdiğine göre benim hiç şansım yoktu.

Don't Wanna Know • GxG ~ TeacherxStudentHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin