Don't Wanna Know • GxG ~ TeacherxStudent

Sınıf

Ben geldimmm 💕

Yumuşak bir bölüm sizi bekliyor. Biraz sınıf ortamını hissedelim istedim. Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

İyi okumalarrr

Eylem Yalçın'dan

Ertesi gün okula koşarak gittim. Yani tam anlamıyla koşmuş sayılmam ama baya istekliydim. O okulda beni tutacak tek şey Mayra'ydı ve ben, artık ona platonik değildim. Her şey çok yavaş olmuş gibi gözükse de benim için o kadar hızlıydı ki.

Onun evinde birlikte zaman geçirirken zaman, sanki bizi sınamak ister gibi hızlanmıştı ve saatler çok hızlı geçmişti. Onun yanında aldığım her soluk kalbimin içini dolduruyordu sanki. Yanından ayrıldığımda damarlarımda deli bir kan akıyordu. Şimdi içinde bulunduğum ruh hali de hemen hemen buna eş değerdi.

Cuma günü Mayra bambaşka biriydi sınıfta. Normalde de her zaman güler yüzlü olurdu ama bu sefer keyfi o kadar yerindeydi ki öğrencilerin de dikkatini çekti sınıfa girer girmez.

Bakışlarımı sürekli onun gözlerinde dolaştırıyordum ama bana bakmaktan genel olarak kaçınıyordu. Böyle olacağını biliyordum. Ortada bir şey yokken istediği şekilde davranabiliyordu ama artık birlikte olduğumuz için anlaşılmasından korkuyordu.

Sınıf o gün Mayra gibi enerjikti ve normalde bir sınıfta olduğundan daha fazla ses çıkartmaya başladılar. Onun havası bizi de etkiliyordu ve doğal olarak kıpır kıpır oluyorduk. Mayra'nın da tatlılığı üzerindeydi bugün. Hiç kızmadı. Sadece sesler artık ders anlatmasına engel olmaya başlayınca sesini çıkarttı.

Elinde kalemle tahtanın önünde yazı yazarken durdu ve yavaşça arkasını döndü.

"Hadi susun ya ders anlatacağım ben."

O kadar tatlı söylemişti ki gülmeden edemedim. Kaşlarını yukarıya doğru kaldırmış dudağını büzmüştü.

Sınıftaki konuşmalar belli ölçüde azalmıştı ama hâlâ devam ediyordu. Bu yüzden en arkada oturan ikiliyi gözüne kestirdi.

"Ardaaa... Kalk bakayım sen ordan."

Öyle yumuşak öyle güzel davranıyordu ki oturduğum yerde her hareketine eriyordum. Kızgınmış gibi davranıyordu ama yine de gülüyordu. Sınıf içlerinden birini çağırınca sessizleşmişti, sadece fısıltılar vardı.

"Hocam yok ya iyi böyle."

"Gel gel."

Eliyle Arda'yı yanına çağırdı ve en öndeki kızı kaldırıp arkaya yolladı, yerine Arda'yı oturttu.

"Heh, bak ne güzel oldu şimdi. Boynundaki ne?'

Arda'nın boynundaki kolye dikkatini çekmişti. Öğrencilere karşı o kadar ilgili ve dikkatliydi ki bazen bu ilgisi canımı sıkıyordu.

Arda'nın az önce yanında oturduğu arkadaşı arkadan bağırdı:

"Tasması hocam tasması."

Erkekler kendi aralarında gülüştüler, sevgilimin hoşuna gitmedi ama tatlılığını da bozmadı.

"Oğlum niye diyorsun arkadaşına öyle ya? Ayıp ayıp."

Sonra Arda'ya döndü ve arka sırayı gösterdi.

"Bak sana hayvan dedi. Arkadaşlık yapma bununla. Çevreni iyi seç."

Sonra Arda konuşamadan arkadaşı atladı.

"Hocam niye öyle diyorsunuz ya? Aramızı bozmaya çalışıyor Arda, hocaya inanma."

Mayra güldü ve tahtaya doğru yürüdü.