Ateşten Gömlek

1K 105 63
                                    

Ben geldimm.🖤

Önceki bölüm için yaptığınız yorumlar ve oylar için çok teşekkür ederim. Beni çok mutlu ettiniz. Bu bölüm için de aynı şeyleri hissedersiniz umarım. Oy vermeyi ve benimle yorumlarda buluşmayı unutmayın.

İyi okumalar.

Söylediğim şeyi fark etmemle kolları arasında gerildim. Kızmasını bekledim ama hiçbir şey söylemeden sarılmaya devam etti. Parmakları saçlarım arasında bir süre daha gidip geldi. İçimdeki tedirginlik hissi ile kıpırdandım.

Kıpırdadığımı fark edince omuzlarımı tutarak geri çekildi. Burnuma değen saçları gıdıklandırmıştı.

"Sen de iyi ki varsın Eylem."

Gülümsedi, gülümsedim. Tedirginlik hâlim bir gülümsemesi ile sihirli bir şekilde uçup gitmişti. Önüme gelen saçlarımı parmaklarını yüzüme değdirmeden kulağımın arkasına sıkıştırınca birazcık geri çekilip kişisel alanımdan çıktı.

"Şimdi söyle, açsın değil mi?"

Nasıl aç olmayayım bugün yediğim tek şey sabah kahvaltımdı, onu da sindiremeden çıkarttım.

"Evet."

"Tamam o zaman, ben yiyecek bir şeyler hazırlıyorum sen de giyiniyorsun."

Yere attığım eşofman takımını almak için eğildi. O bunu yaparken biraz utandım. Bana vermeden önce takımın içindeki tişörtü aldı. Yatağın üzerine attı.

"Buz gibi olmuşsun. Kazak vereceğim."

Dolabına doğru yürüdü ve siyah bir kazak çıkarıp bana getirdi.

"Ben çıkayım sen rahat rahat giyin."

"Teşekkür ederim."

Kapıyı arkasından çekip dışarı çıktı. Elimdeki kazağa baktım. İstemsizce burnuma götürüp kokusunu içime çektim. Sürekli aynı parfümü kullanıyordu. Kıyafetleri, odası, arabası... Her taraf onun gibi kokuyordu. Bu parfüm kokusu beni rahatlatsa da gerçek kokusunu da tanımak istiyordum.

Kıyafetleri üzerime geçirdikten sonra kendimi makyaj masasının aynasından süzdüm. Eşofman altı birazcık bol gelmişti ama lastiği sayesinde belimden düşmüyordu. Eğilip bileklerini içeriye doğru katladım. Üzerimde onun kıyafetleri varken kendimi tuhaf hissetmiştim ama aynı zamanda anlamlandıramadığım bir huzur içindeydim.

Okul kıyafetlerimi katladım ve dışarıya çıktım. Mayra'yı mutfak tezgahının önünde bir şeyler hazırlarken gördüm. Yanına gitmeden önce kıyafetlerimi çantama koymak için girişe doğru ilerledim. Çantam bıraktığım yerde yoktu. Mutfağa geri döndüm, kapının girişinde durdum.

"Hocam."

Geldiğimi görünce bana doğru döndü. Siyah saçlarını topuz yapmış, kafasına da kırmızı bir kurdele bağlamıştı. Çok şeker gözüküyordu.

"Heh, geldin mi? Üzerindekiler güzel olmuş. Çantanı salona bıraktım."

Mutfağın hemen yanında salon vardı. Odaya morun tonları hakimdi. Duvarlar yine yaldızlıydı. Parlak şeyleri seviyor gibi gözüküyordu.

Çantamı tekli koltuğun üzerinde gördüm. İçini açıp kıyafetlerimi yerleştirdim. Koltuğa oturup çantamdan telefonumu aldım. Merve'ye şu anda Mayra'nın evinde olduğumu yazdım. Akın'dan da birkaç mesaj vardı ancak okumadım. Sonlara doğru güzelleşen günümü berbat edemezdim. Telefonu kapatıp tekrar mutfağa gittim.

"Ben de yardım edebilir miyim?"

Kapıya yaslanmış ve kollarını önünde kavuşturmuş bana baktı. Kaşlarını havaya kaldırdı.

Don't Wanna Know • GxG ~ TeacherxStudentHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin