Ben geldiiimmm 💞
Yorumlarınız ve oylarınız ile inanılmaz motive oluyorum. Üretkenliğimi arttırıyorsunuz ve bunun için teşekkür ederim. Bu yüzden bu ara bölümler hızlı geldi. Bundan sonra nasıl olur bilmiyorum ama haftalık düzenimize geri dönebiliriz.
Oy vermeyi unutmayın, yorumlarda buluşalım.
İyi okumalarrrr ✨
Arabada Mayra ile konuşmalarımız sınırlı kalınca kendimi yine düşüncelerimin içinde buldum. Artık o kadar çoğalmıştı ki kafamdaki sesler, içinde kaybolacağımdan korkuyordum. Olayın sıcaklığı da geçince kendimi çöpün kenarına bırakılmış yeni doğan bebekler gibi hissettim. Onlarında annesi onları istememişti, benim de. Keşke dedim, keşke annem de ben doğduğumda çöpün kenarına bıraksaydı. O zaman hayatım daha da berbat olabilirdi gerçi ama belki beni gerçekten sevecek bir ailede yetişebilirdim. Yine de bir ihtimaldi. Herkes şanslı doğmuyordu.
Gözlerimle yolu takip ederken neredeyse şehrin öbür ucuna geldiğimizi fark ettim. Baya bir zaman geçmişti anlaşılan. Gece trafik olmadığı için normalde geleceğimizden daha erken gelmiştik.
Ana yoldan sapıp yerleşim yerinin içine doğru girdik. Her yer değişik mimarili gökdelenlerle doluydu. İnsanlar yetmişinci katta nasıl rahat bir yaşam sürüyorlar anlamıyorum.
Bir sitenin önüne geldiğimizde Mayra arabayı dışarıya park etti. Arabadan inip çantamı almak için bagajı açtım. Mayra da yanıma gelmiş etkileşimde bulunmaya çalışıyordu.
"Geldik."
Normal bir tartışmadan sonra bu şapşal haline kesinlikle gülerdim. Ama ne hikmetse bizim hiçbir zaman normalimiz olmuyordu. Söylediği şeye cevap bile vermeden sitenin girişine doğru yürümeye başladım. Yolu bilmediğim için Mayra saniyeler sonra önüme geçip liderliği eline aldı. Bina ve daire numarasını güvenliğe söyledikten sonra içeriye geçtik.
"Arkadaşın kayalık kartalı mı?"
Bana sanki tuhaf bir şey söylemişim gibi baktı.
"Ne?"
"Onu elli birinci katta durduran neydi acaba?"
Güldü.
"Üst katlar çoktan satılmıştı. Yüksek yerleri sever o. Bir ara yamaç paraşütü yapıyordu."
"Ciddi misin?"
"Evet. Çok kısıtlı bir süre yaptı tabi ama çok sevdi."
Bir şey daha söyleyecektim ki sustum. Güya sadece laf atacaktım ama her seferinde sohbete doğru kaçıyorduk. Tamamen sussam ve aklımdan geçenleri dile getirmesem çok daha iyi olacaktı. Asansörün önüne gelene kadar konuşmadık.
"Çıkabilecek misin?"
"Kendimi kötü hissedersem bize yakın olan bir kata basarız. İnip dinlenirim."
Başını sallayıp beni onayladıktan sonra asansöre binip kat düğmesine bastı. Kapılar kapandığında derin bir nefes alıp başımı geriye yasladım. İlk başta kolaydı. Mayra sürekli gözlerini benim üzerimde gezdirerek nasıl hissettiğimi kontrol ediyordu. Onuncu kata kadar kendimi hiç kötü hissetmedim. Sonra yavaş yavaş nefes egzersizini yapmaya başladım. Nasıl olduğumu sormaya başlayınca dikkatimi dağıttığı için onu susturmak zorunda kaldım. Bir süre sonra zorlanmaya başlayıp bir sonraki katın düğmesine bastım.
Kapılar açılınca kendimi asansörden hızlıca dışarı bıraktım. Otuz ikinci kata kadar gelebilmiştim. Bu benim için bir oldukça büyük bir gelişmeydi. Tabi tek başıma binsem bir seferde yirminci kattan ileri gidemezdim orası ayrı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Don't Wanna Know • GxG ~ TeacherxStudent
Romantik~TAMAMLANDI~ Kendi içinde kaybolmuş ve çıkış yolu arayan Eylem Yalçın, en yağmurlu günlerinde sürekli yanında olan Mayra Kayalar'ın yemyeşil gözlerinde gün ışığına kavuşmaya çalışır. "İkimize karşı bu dünya Bizi anlamayacaklar " GxG hikayedir. Tea...