O dolapta öylece ne kadar durduk bilmiyorum. Mutfağın kapısının kapandığını duyunca bir süre bekleyip bulunduğumuz yerden çıktık. İkimizde yaşananlar hakkında konuşmadan sınıflarımıza gittik. Yaşadığımız şey yakalanma korkusu değildi biliyorum. Bizi böylesine düşündüren bu derece yakın olmamızdı. Akın'ın bana olan ilgisini düşününce ikimizin de biraz zamana ihtiyacı vardı. O gece ona yazmadım hiçbir şekilde konuşmadık. Bütün gece kafamda almak istediğim intikamı düşündüm. Çocukça davranıyordum muhtemelen ama o sırada bunu düşünemeyecek kadar bilenmiştim.
Sabah erken kalkıp Derinsu'ya mesaj attım. Görüldü yedim. Bunu olacağını bekliyordum zaten. Son zamanlarda onu çok fazla göz ardı etmiştim. Her ne kadar fark etmekte geciksem de Akın ile olan ilişkimin karmaşası onu yoruyor ve yıpratıyordu. Benim yüzümden başka insanlar ile saçma sapan arkadaşlıklar kuruyordu. Akın da benim yüzümden sürüklenip gidiyordu. Davranışlarım ve sürekli yanında oluşum ile ona umut vermeye devam ediyordum.
Okula gider gitmez Akın'dan dolaptan aldığımız anahtarı aldım. "Eylem beraber yapacaktık hani. Niye beni dışarı itiyorsun?" Tam arkamı dönüp gidecekken beni omzundan tutup durdurunca aklıma dünkü yakınlaşmamız geldi. Kendimi onun ellerinden kurtardım. Daha fazla kimseye zarar veremezdim.
"Akın bu benim meselem. Kendim halledeceğim."
Arkamdan konuşmasını sürdürdü.
"Eylem eğer yardıma ihtiyacın olursa ben burdayım."
Sorun da bu zaten Akın, sen hep burdasın. Ben sana sen bana bağımlı kaldık. Ne zaman kırılsam toparlıyorsun beni. Ama ben daha elime yapıştırıcı alacak cesarette bulunamadım.
Adımlarımı hızlandırıp alt kata indim. Mayra Hoca ile geçtiğimiz kolidor boyunca yürüdüm ve kütüphanenin önüne geldim. Akın'dan aldığım anahtarı kapının yuvasına soktum. İki kere çevirdiğimde çıkan minik klik sesi ile yüzüme bir gülümseme yayıldı.
Kapıyı açıp içeri attım ve ardımdan kapattım. Önümde duran kolilere bir bakış attım. Bunlar bizim önceki öğretmenin dosyalarla doldurmaya üşendiği ve tüm işin bana kaldığı kolilerdi.
Bunları paketlerken Mayra Kayalar'ın ağzından bir tanesinin çok önemli olduğuna ve dosyanın onun üzerine zimmetli olduğuna dair bir cümle kaçmıştı. Ve ne yazık ben o dosyayı almak üzereydim. Bu saatten sonra etrafta deli gibi dolanan o olacaktı.
Kendi ellerim ile bantladığım kolinin önüne oturdum. Ama sonra aklıma üşüşen düşünceler yüzünden bir süre hareketsiz kaldım.
"Bunlar da soldaki koliye girecek. Dikkat et bu dosyanın üzerindeki zımba açılmış."
Gözleri yine gözlerimi buldu.
"Tamam hocam"
Elinden dosyayı aldım. İkimiz yerde yan yana bağdaş kurmuş oturuyorduk. Arada hareket edince dizlerimiz birbirine değiyordu. Bu da beni gördüğüm rüyaya ve az önce yaşananlara götürüyordu.
Az önce bana çok yakın davranan kadın şuan sadece bir öğretmen gibi davranıyordu. Eline dikkat et falan fistan sanki çocuğum ben.
"Ahh... "
Parmağımı ağzıma götürdüm. Al işte Allah çarptı.
"O kadar dikkat et dedim Eylem off. Getir bakayım eline."
Elimi avucuna almak istedi. Kendimi yavaşça geri çektim. Yüzüme kızgın bir yüz ifadesi ile baktı.
"Önemli birşey yok hocam sadece hafif battı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Don't Wanna Know • GxG ~ TeacherxStudent
Romantizm~TAMAMLANDI~ Kendi içinde kaybolmuş ve çıkış yolu arayan Eylem Yalçın, en yağmurlu günlerinde sürekli yanında olan Mayra Kayalar'ın yemyeşil gözlerinde gün ışığına kavuşmaya çalışır. "İkimize karşı bu dünya Bizi anlamayacaklar " GxG hikayedir. Tea...