Ben geldiiiiimmmm 💓
Nasılız bakalım? Özlendik mi?
Sizleri bekletmeden bölüme alalım. Oy vermeyi unutmayın yorumlarda buluşalım.
Son bir bölüm kaldı.
İyi okumalarrr 💛
Mayra, beni o kadar güvende hissettiriyor ki onun için yaptığım hiçbir şeyden şüphe duymuyorum. İçimde büyük bir rahatlık oluyor. Sadece daha iyisini mi yapsam ya da fazla mı abarttım diye düşünüyorum arada. Ama emin olun, onun gözlerindeki o mutluluğu gördüğümde tüm sorularım uçup gidiyor kafamdan. Eksik ya da fazla, onun için çaba harcamamı seviyor. O beni seviyor.
Sevgilimin iltifatından dolayı ısınan kalbim eşliğinde kısa bir teşekkür öpücüğü bıraktım dudaklarına. Daha sonra da ellerinden tutup hazırlamış olduğumuz masanın önüne getirdim. Pastanın üzerindeki mumları yakmak için davrandığımda çakmağı elimden aldı.
"Sen elini yakarsın şimdi."
Çakmağı hayatımda bir kez hariç hiç kullanmamıştım. Onda da nasıl çakacağımı öğrenene kadar baş parmağım kararmıştı. Şimdi yakabileceğimden pek emin değildim ama güvenmiştim kendime. Yine de Mayra'nın beni düşünmesi hoşuma gitti ve mumları onun yakmasına izin verdim. Pastasını üflerken masanın üzerinden elimi tuttu, sıcacık elini sarmaladım. Sıkı sıkı sarıldım ve varlığı için şükrettim.
Onunla zaman geçirmek, doğum gününde yanında olmak, birlikte gülmek... Hepsi o kadar güzeldi ki. Ben aşıktım, sevdiğim kadın karşımdaydı ve beni seviyordu. Sevdiğim kadını mutlu ediyordum. Birlikte mutluyduk. Daha ne olsundu ki?
Projeksiyonu çalıştırdıktan sonra minderlerin üzerine oturmuş beni bekleyen sevgilimin yanına, kağıt kalem alarak geçtim. Kollarını açarak karşıladı beni, gülümseyen gözlerinin içine bakarak yamacına sokuldum, kucağında yerimi alarak kollarımı boynuna doladım.
"O kadar harikasın ki. Bu hazırladıkların, yaptıkların da senin gibi harika." Burnumun ucuna dokundu. "Seni çok seviyorum. Çok teşekkür ederim."
"Ne demek aşk. Dudaklarıma da teşekkür eder misin? Onlar öyle anlıyorlarmış da."
Dudaklarıma uzanıp yükselmemize izin vermeden dudaklarını hissettire hissettire öptü beni. Ama benim şımarıklığım tuttuğu için alt dudağını dişlerim arasına alıp canını acıtmadan çekiştirdim. Bu yaptığıma karşılık gülümseyerek ayrıldı benden.
"Uslu dur, daha filmi izlemedik. Ne seçtiğini merak ediyorum. Hem..." Dudaklarını büzerek bir sır verecekmiş gibi kulağıma yaklaştı. "... Daha sonrası için harika planlarım var."
Bir yandan belimi usul usul okşamasıyla kendimi kaptırıp mağrur bir bakış attım dudaklarımı birbirine bastırırken. Ama o seksi bir gülümsemeyle kendini geriye çekti ve beni kucağından indirerek yanına oturttu.
"Evet, aç bakalım. İzleyelim."
Önüme gelen saçlarımı geriye attıktan sonra Mayra'nın göz hapsi altında filmi başlattım. Sevgilim, ben daha kendimi duruma adapte bile edememişken uzanıp dizlerimin üzerine yattı. Film jenariğini geçene kadar bakışlarımız birbirini takip etti, film başlayınca sırayla perdeye döndük.
"İzlemiş miydin?" diye sordum çekinerek. The Truman Show kült bir filmdi ve onun film kültürünü düşününce mutlaka izlemiş olduğunu düşünüyordum. Yine de bu, izleyebileceğimiz en iyilerinden biriydi, Titanic seçerek sıradan olmak istememiştim. Titanic olduğu için değil, bize özel olsun istediğim içindi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Don't Wanna Know • GxG ~ TeacherxStudent
Romance~TAMAMLANDI~ Kendi içinde kaybolmuş ve çıkış yolu arayan Eylem Yalçın, en yağmurlu günlerinde sürekli yanında olan Mayra Kayalar'ın yemyeşil gözlerinde gün ışığına kavuşmaya çalışır. "İkimize karşı bu dünya Bizi anlamayacaklar " GxG hikayedir. Tea...