Şeker Portakalı

922 95 43
                                    

Ben geldiiim 💗 Biraz uzun bir bölüm oldu ama yine de geçiş bölümü olarak düşünün. Güzel günlere az kaldı. Yorumlarda buluşalım. Oy vermeyi unutmayın.

İyi okumalar

Merve beni dinledikten sonra sessizleşti. Gözlerimin içine dikti gözlerini.

"Çok mu seviyorsun onu?"

Ondan bahsederken kalbimin içinin nasıl güneş aldığını hissedebiliyordum. Soğuk havanın teninizi kesmesini beklediğiniz zamanda, kış güneşinin yüzünüzü ısıtması gibiydi bu.

Başımı salladım.

"Ben o kadar çok seviyorum ki onu Merve, daha önce hiçbir şeyi bu kadar çok sevmemişim. Eskiden sevdim sandığım herkesi en fazla bir çikolata kadar sevmişim. Onları sevdiğim için değil sevmek istediğim için sevmişim. Bu bambaşka birşey. Hiç düşünmediğim bir anda kapıldım ona. Hani birisini görürsün ve dersin ya 'Ne kadar çekici, kesin beraber olmalıyız.' diye. İşte o olmadı bu sefer. Sadece sevdim. Sevdiğimi bir süre fark edemeden sevdim."

Huzursuzca yutkundum. "O kadar imkansız ki benim için. Birlikte olduğumuz bir hayal ne zaman aklımın içinde dolaşmaya başlasa kovalıyorum onu."

Merve kollarını bedenime sardı ve kendine çekti. Sırtımı onun göğsüne yaslamıştım

"Mert'i hiç böyle sevmemiş miydin Eylem?"

Başımı biraz oynatıp kendime rahat bir yer buldum.

"Merve, ben Mayra'yı öyle seviyorum ki daha önce hiç sevmemişim."

Merve'nin sesi biraz sıkıntılı çıkmıştı. Sanki hiç söylemek istemediği birşeyi söyleyecek gibiydi.

"Eylem, kadının davranışlarını nereye çekersen oraya gider. Seni bir kardeş olarak da görmüş olabilir, kızı olarak görmüş olabilir, arkadaşı olarak görmüş olabilir ya da sadece öğrencisine yardım amacıyla birşeyler yapmış olabilir. Bir de aileni tanıyormuş. Davranışlarından anlam aramak bizi kesin sonuca ulaştırmaz."

İçimi bu sözlerden sonra bir tedirginlik kapladı. Cümleler ağzımdan çıktıkça gitgide umutsuzlaşıyor, sesim kısılıyordu.

"Merve, sence beni kızı olarak görüyor mudur? Öğretmenliğe yeni başlamış ama yaşını bilmiyorum. Ayrıca annemin arkadaşının kızı. Ne kadar büyük olabilir ki? Kızı gibi görmüyordur beni, değil mi?"

"Bilmiyorum. Kızı olarak görmüyordur da belki kardeşi olarak görüyor olabilir."

Kalbim umutsuzluğumu tadınca içindeki güneş binbir tane kılıç darbesi yemiş gibi kanamaya başladı. Şimdi sadece kara bulutlar vardı.

"Neyse ne. Sağol seni de yordum buraya kadar. Boşu boşuna devamsızlık yapmış oldun."

Kara bulutlar şimşek çaktı. Sinirle yerimden kalkmak için doğruldum. Merve kollarını iyice sıkılaştırarak kalkmama engel oldu.

"Otur şuraya süper Mario. Daha prensesi kurtarmaya gitmiyoruz."

"Bıraksan beni ya! Okula gideceğim ben."

"Hı hı gidersin tabi. İki dakika ayrı kaldın özledin aşkını."

Debelenmeyi bırakıp sabit kaldım. Kollarını çözdü ve beni karşısına aldı.

"Bak Eylem, umut vermek istemiyorum ama senin öğretmenin ahlaksız birisi olup sevgilisi varken seninle flört ediyor olabilir. Bu davranışlarından bunu da çıkartabiliriz."

Başımı yana yatırdım. Hiç iyi bir laf çıkmıyordu bu kızın ağzından.

"Çok sağol ya çok yardımcı oldun."

Don't Wanna Know • GxG ~ TeacherxStudentHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin