Ben geldiiim.💕💕
İyi okumalar diliyorum uzun bir bölüm sizi bekliyor. Oy vermeyi unutmayın ve yorumlarda buluşalım.
Verdiğim cevaptan sonra yanımda sessizce oturdu Mayra Kayalar. Uzattığı kahvenin kokusu beni biraz daha rahatlatınca kendimi konuşmaya hazır hissettim. İçimin titremesi geçmese de gözyaşlarım geçmişti. Geriye sadece yanaklarımda bıraktıkları ıslak izler kalmıştı.
Elimdeki kahveyi burnuma yaklaştırıp kokladım. Elimden bedenime yayılan sıcaklık buz gibi havaya rağmen beni sakinleştiriyordu.
Sıcak kahveden bir yudum alıp Mayra'ya baktım. Elindeki karton kahve bardağını içeriye doğru büküp geri bırakıyor ve aldığı şekili izliyordu. Umursamaz gibi görünsede konuşamam için beklediğini anladım. Bu tatlı hâli beni gülümsetti.
"Biliyor musunuz ben çok şey için ağladım. Ama hiçbirinde bu kadar çok acı hissedip bu kadar az gözyaşı dökmemiştim."
Kahve bardağını dudaklarına götürdü. Bakışlarımı boynuna kaydırıp yutkunmasını izledim.
"İnsanlar böyle durumlarda ikiye ayrılırlar. Kimisinin yüzü yanar ve içine bir ateş düşer, kimisinin içi titrer. Bende içi titreyenlerdenim. Kötü birşey olduğu uzaktan bile belli oluyor. Acını atmak için gözyaşların yetmemiş."
Utanarak kahvemden bir yudum daha aldım. Kustuğumu görmesi kendimi tuhaf hissettirmişti.
"Daha önce hiç bu tarz birşeyi yaşamamıştım. Ama sanırım hayatımın çoğunda alacağım tepki bu olacak."
Kahve bardağını yanına bıraktı ve elini omzuma atıp sıktı.
"Kahve nasıldı?"
Gülümsedim.
"Zift gibiydi." Genelde şekerli ve sütlü kahve tercih ederim.
Güldü ama buruktu gülüşü.
"İçini açar diye bilerek böyle getirdim."
Kafamı geriye doğru yasladım.
"İşe yaradı sanırım. Artık midem bulanmıyor. Ama içimin titremesi geçmedi."
Elini omzumdan çekti ve kahvesinden bir yudum aldı. "Onun soğukla bir ilgisi olduğunu sanmıyorum" dedi. Başımı evet anlamında salladım. Kafamı yana yatırıp yeşil gözlerine baktım. Çok uzağımda değildi ve şuan gözlerinin rengini net olarak görebiliyordum.
Yeşil gözlerinin bir tanesinin üst tarafında mavilikler vardı. Bazen renkler birbirine karışıyordu. Sanırım ilk günler gözlerini mavi sanmam bu yüzdendi. Gülümsedim. O yanımdayken bunu çok fazla yapıyorum.
"Anlatmak ister misin peki?"
Onu ona mı anlatacaktım? Hem de şuanda bulunduğum hâlde. Ben kendime bile söylerken çekiniyorum.
Bir süre bekledim. Hiç sesini çıkartmadan oturmaya devam etti. Kafamda olabilecekleri tartarken dilime hakim olamadım ve o sırada aklımdan geçen düşünceyi pat diye söyleyiverdim.
"İlk kez reddedildim."
Kaşlarını yukarıya doğru kaldırdı. Sesindeki sert tonu görmezden gelmeye çalıştım.
"Bir erkek yüzünden mi bu hâldesin?"
Başımı iki yana salladım. Sesim dümdüzdü. Sanki bunu defalarca kez anlatmışım gibi.
"Hayır. Akın beni reddetmedi. Akın benim tüm varlığımı ve benim gibi olan tüm insanların varlığını reddetti. En çok ruhumu reddetti ama. Ona güvenip kimseye söylemediğim bir şeyi söyledim. Ama o açıkça bana insan değilmişim gibi davrandı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Don't Wanna Know • GxG ~ TeacherxStudent
Romansa~TAMAMLANDI~ Kendi içinde kaybolmuş ve çıkış yolu arayan Eylem Yalçın, en yağmurlu günlerinde sürekli yanında olan Mayra Kayalar'ın yemyeşil gözlerinde gün ışığına kavuşmaya çalışır. "İkimize karşı bu dünya Bizi anlamayacaklar " GxG hikayedir. Tea...