Bir gece kulübünde barmaidlik yapan Rüya ve aynı kulüpteki grubun gitaristliğini yapan çocukluk arkadaşı Uraz'ın geçmişe dayalı hikayesi.
*
"Sana uzak olmak da yakın olmak da zor," diye fısıldadı kulağıma doğru. Boynuma çarpan ılık nefesi göz kapakl...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Harry Styles - Golden
İyi okumalar <3
❆
Polis sireninin sesi her geçen saniyede gürültüsünü arttırırken baştan sonra gerginlik basan bedenimi Uraz'a doğru döndürdüm. Bu polisler benim için geldiyse...
Dehşetle konuştum. "Hapise mi gireceğim?"
Hapishane köşelerinde sürünmek için çok genç bir yaştaydım. Yaptığım tek şey aldığı içkinin arkasına sığınıp sarkıntılık yapan adama haddini bildirmekti. Bunun için hapise girecek olursam kahrımdan ölür ölür dirilirdim.
"Saçmalama," dedi Uraz, camın önünden ayrılırken. "Hapise girecek bir şey yapmadın."
"Adamın kafasında şişe patlattım!"
Gayet normal ve her gün karşılaşılabilirmiş gibi bir rahatlıkla kafasını salladı. "Yani?" Bilmiyorum dercesine dudak büktü. "Bana suç gibi gelmedi."
"Neyse ki yargı senin suç ya da suç değil anlayışınla yürütülmüyor."
Sıcaklamıştım gerginlikten. Bu olay babamın kulağına gittiğinde olacakları düşünemiyordum. Ellerimi havada yelpaze görevinde sallamaya başladım yüzüme doğru. "Hak edene hak ettiği gibi davranmak suç olmamalı bence."
"Uraz!" Kapının önünde dikilmeyi keserek Uraz'a doğru yaklaştım. "Suç terazisi yapmayı sonraya erteler misin? Ciddi anlamda boku yemiş bir hâldeyim de şu an!"
"Çıkacaksın, ben yaptım diyeceksin. Karakolda ifadeni verip evine döneceksin, bu kadar." Uraz böyle bir açıklama yapmadan önce kendimi daha rahat hissediyordum. Bir de karakola gidip ifade mi verecektim? Onca insanın içinde çıkıp ben yaptım mı diyecektim? Uraz, olduğum yere düşüp bayılayım istiyordu herhalde.
"Ne oldu?" dedi bakışlarımı fark ettiğinde.
"Korkuyorum."
"Sen yanlış bir şey mi yaptın?"
"Kanunen evet ama kendi adalet tartıma göre hayır."
Uraz pencereye doğru döndü. Perdenin arkasından dışarıya bakmaya başladığında yanında dikilip ben de olan biteni izlemeye başladım. Bir tane polis arabası gelmişti ve bir tane de ambulans vardı. Kafasında şişe patlattığım adamı sedyede çıkardıklarını gördüğümde alt dudağımı dişlerimin arasına aldım. Kısaca özetlemek gerekirse durum vahimdi.
Benim hâlim daha vahimdi.
"Beni kaçır."
Uraz'ın bakışları ışık hızında bana doğru çevrildi. "Ne?"
"Kaçır, götür beni buralardan. Hem benim pasaportum da var. Yurt dışına çıkarken zorluk yaşamam ama vizesiz alan bir ülkeye gitmemiz lazım. Birkaç saat içerisinde vize çıkartmamız imkansız. Arjantin vizesiz alıyordu diye hatırlıyorum fakat Amerika'da ve Amerika buraya çok uzak. En kolay yoldan nereye kaçabilirim? Bence Yunanistan beni alır. Beni Yunanistan'a-"
