43

8.1K 702 347
                                    

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayalım lütfen <3

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayalım lütfen <3

Adamlar - Dal.

1 Hafta Sonra...

"Bazen beynimiz bizi korumak için bazı anılarımızı siler," diyordu karşımdaki psikolog. "Yaşanmamış varsayar, anılarımızda barınmasına izin vermez. Bu tamamen bizi korumak için var olan bir mekanizmadır. Beyin sanılandan çok daha zeki bir organ."

Parmaklarımın arasındaki bir tutam saçımla oynarken dikkatle psikologumun sözlerini dinliyordum. "Ancak sen hatırlamasan bile o anılar bilinçaltında yer edinir. Kan korkunu buna yorabiliriz. Tahminimce anneni kanlar içinde gördükten sonra gelişen bir durum. Kan fobisinin sebebi travmatik olaylara da dayanabilir çünkü. Sen annenin öldüğü ana şahit olduğunu hatırlamasan da o an bilinçaltında yer edindiği için yıllardır kana karşı vücudun bir tepki veriyor."

"Bunu çözebiliriz değil mi?" diye sordum. "Tıp okuyorum çünkü ben. Bu seneden itibaren okuluma devam edeceğim. Kan gördüğünde bayılan bir doktor olmak istemiyorum."

"Elbette ki," diyerek onay verdi. "Bunların hepsini aşmanı sağlayacağız. Bazı yöntemlerle hatırlamadığın anılarına da ulaşabiliriz. Onları saklandığı yerden çıkarabiliriz."

Hatırlamadığın anılarına da erişebiliriz.

Bazı anların hatırlanmaması çok daha iyiydi sanırım. Hatırlayıp da kendime yeniden çile çektirmek istemiyordum. O yüzden kafamı iki yana sallayarak reddettim. "İstemiyorum," dedim. "Bazı şeyleri hatırlamasam da olur."

Çok üstelemedi. "Sen bilirsin."

Biraz daha konuştuktan sonra toplamda bir buçuk saat süren seansım sona erdi ve bir sonraki seansta görüşürüz faslından sonra odadan çıktım. Aynı zamanda klinikten de çıkarak binanın önünde bekleyen siyah arabaya doğru yürümeye başladım. Odadan çıktıktan sonra telefonumu kontrol ettiğimde abimin kapının önünde beklediğini içeren bir mesaj attığını görmüştüm.

Arabasını görünce istemsizce bir gülümseme yerleşmişti yüzüme. Kapıyı açıp içine binerken "Bebeğine kavuşmuşsun." diye konuştum neşeyle.

"Kavuştum," Kapıyı biraz hızlı kapattığım için anında kaşlarını çattı. "Yalnız bebeğime iyi davranırsan sevinirim."

Gülmeye devam ederken gözlerimi devirdim ve kemerimi taktım. Bunu yaparken gözlerinin içine baka baka sertçe çekiştirmiştim kemeri. Abimin kaşları daha da çatılırken "Döveceğim şimdi," diye söylendi kendi kendine. "Dayak arıyor."

KAYIP ŞEHİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin