Bir gece kulübünde barmaidlik yapan Rüya ve aynı kulüpteki grubun gitaristliğini yapan çocukluk arkadaşı Uraz'ın geçmişe dayalı hikayesi.
*
"Sana uzak olmak da yakın olmak da zor," diye fısıldadı kulağıma doğru. Boynuma çarpan ılık nefesi göz kapakl...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
BRKN LOVE - River
İyi okumalar <3
❆
Kolay kolay insanlara kin beslemez ve onlardan haz etmemezlik yapmazdım. Hele ki karşı tarafın yaptığı bir şey yoksa ve kin tutmak için elle tutulur bir sebebim yoksa bu anlamsızdı. Bunu defalarca kez kafamda düşünüp kendime engel olmaya çalışmıştım fakat karşımdaki can sıkıcı görüntüyü izlerken içimde alevlenen hislere engel olabilmem mümkün değildi.
Hayatımda sadece iki kez hatta şimdikini de sayarsak iki kez gördüğüm bir kız yüzünden kendimi bu kadar kötü hissetmem ne kadar doğruydu bilmiyordum. Kızın mekana adım attığını gördüğüm an tüm moralim bozulmuştu. Doğrudan Uraz'ın yanına ilerlemişti ve resmen gözümün önünde kısa süreli de olsa birbirlerine sarılmışlardı. Uraz böyle samimiyetleri hiç sevmezdi. Kız ne kadar değerliyse gözünde sevmediği şeyleri yapmasını sağlıyordu.
Kötü hissetmemin sebebi bu kız değildi. Kötü hissetmemin sebebi Uraz'ın kıza olan tavrı, tutumuydu.
Saat gece on ikiye yaklaşıyordu. Uraz'ın da içinde olduğu grup birazdan sahneye çıkacaktı. Kız geldiği sırada gitarının akortuyla uğraşan Uraz, kızı görür görmez gitarını sahnenin bir kenarına yaslayıp onun yanına gitmişti. Uraz gitarını öylece bir yere bırakıp yanından ayrılmazdı. Değerliydi onun için, başına bir şey gelsin istemezdi.
Şimdiyse onlarca metre ötemde yüksek, yuvarlak bir masanın yanına dikilmiş sohbet ediyorlardı. İşimle ilgileniyordum ama bakışlarımın sık sık o noktaya kaymasını engelleyemiyordum. Her ne konuşuyorlarsa ikisinin de yüzünde güller açıyordu. Bu benim şahit olduğum ve Uraz'ın o kıza karşı gülümsediği ikinci andı.
Çatık kaşlarım eşliğinde ikisini izlerken elimdeki bardağı havluyla kuruluyordum. Bir kez bile bakışlarını etrafta gezdirmemişti. Geldiğinden beri ilgisi o kızın üzerindeydi. Hırsla bardağı diğerlerinin yanına bıraktım.
"Keşke," dedim hâlâ Uraz'a bakarken. "Ama birilerinin kafasında kırmayı tercih ederim."
"Oldu canım," Hazırladığı karışımı müşterinin önüne bıraktıktan sonra bana doğru döndü. "Bu defa patron seni atsın işten. Zaten gözünde çok iyi yerlerde değilsin şu sıralar."
Vurulmamın üzerinden tamı tamına bir hafta geçmişti. Bu bir haftada işimi aksatmamış, her gün gelmiştim ancak tek koluma çok yüklenmeden çalıştığım için eskisi kadar hızlı değildim. Gelen içki kasalarını taşıyamayıp Efe'ye yüklemek zorunda kalıyordum ve yine birkaç kez bardak kırmışlığım vardı bu bir haftada. Bu sebeplerle patronun gözde çalışanı olmaktan çok uzaktım.
