15

15K 1.6K 1.8K
                                    

Soner Avcu - Yeniden

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Soner Avcu - Yeniden

İyi okumalar <3

"Seni gördüm göreli, şaşırdım. Dolaşırım bi' başıma."

Üstüne çıktığım sandalye sayesinde dolabımın en üst kısmına ulaşmakta zorluk çekmezken elimdeki bezi tozla kaplanmış kitapların üzerinde gezdiriyordum. Bugün fırsatını bulduğum ilk anda yapmayı planladığım şeyi yapıyordum. Tıp kitaplarımı kaldırdığım yerden tekrar çıkarıyordum. Artık okula devam edeceğim gerçeğine kendime kabullendirmiştim. Bir yerlerden başlamam gerekiyordu.

"Seni bildim bileli kaçırdım, şu aklı başımdan."

Telefondan son ses açık olan şarkıya eşlik ediyordum bir yandan da. Kitapları çıkarmışken uzun zamandır yapmadığım için kitaplığımın da tozunu almaya karar vermiştim. Temizlik gibi hiç sevmediğim bir işi ancak şarkı dinlemek katlanılır kılabilirdi.

"Elleri ellerime, gözleri gözlerime. Saçları saçlarıma karışan bir sen olsan."

Elime aldığım kalın kitabın üstündeki toz tabakasına yüzümü buruşrurarak baktım. Uzaktan bakınca bu kadar tozlu görünmüyordu bu raflar ve kitaplar. İşin içine girdiğimde bu pisliğin içinde mi yaşıyorum diye hayret etmiştim kendime. Kitabın üzerine doğru şiddetli bir şekilde üflediğimde tüm toz tabakası havaya kalkmıştı.

"Arada bir insanlık belirtisi olarak temizlik yapsaydın be kızım." diye söylendim kendi kendime. "Mağarada mı yaşıyorsun?"

Dikişlerimin alınmasının üzerinden iki gün geçmişti ve artık hareket ederken rahattım. Patlayıp etrafı kanla dolacak ve beni bayıltacak bir dikişim yoktu.

Elimdeki toz beziyle kapağını güzelce sildikten sonra kitabı biraz ötede kalan yatağıma doğru fırlattım. Diğer kitapların arasındaki yerini aldığında boşalan en üst rafın tozunu almaya başlamıştım ki odamın kapısı tıklatıldı. En son odama kapandığımda evde Aylin Teyze'den başka kimse yoktu. Ya sonradan birisi gelmişti ya da Aylin Teyze'ydi.

"Gir."

Tozunu aldığım rafın üzerinden kuru bezle geçtim. Kapı gir dememe rağmen açılmamıştı. Aksine birkaç saniye sonra bir kez daha tıklatılmıştı. Gelen her kimse duymadığını düşünerek daha yüksek bir sesle "Gel." diye seslendim.

Ancak yine gelen olmadı. Üstüne bir daha tıklatıldığında ofladım. "Gel diyoruz işte sağır mısın?"

Kapı yine tıklatıldığında gözlerimi devirerek üzerine çıktığım sandalyeden indim. Kapıya doğru yürürken elimdeki bezi yanından geçtiğim çalışma masasının üzerine fırlatmıştım. "Özel davet mi bekliyorsunuz anlamıyorum ki. Gel diyorsam gel işte." derken kapıyı bir hışımla açmıştım.

KAYIP ŞEHİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin