42

5.5K 657 313
                                    

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayalım lütfen <3

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayalım lütfen <3

Dedüblüman & Mavzer Tabancas - Rüya Gibi

"Alın şu kızı başımdan!"

"Kapa çeneni artık!" Yeliz sıkı sıkıya tuttuğum kolunu elimden kurtarmaya çalıştıkça ben daha çok sıkıyordum elimi. Parmaklarım bile buna tepki olarak artık acımaya başlamışlardı. Koridorda hızla ilerlerken Yeliz de benimle beraber oradan oraya sürüklenmek zorunda kalıyordu.

"Baban olmayınca sana bir özgüven yüklendi tabii!" diye devam etti söylenmesine. "Ondan bu kadar cesursun. O olsaydı görürdün sen gününü!"

"Yarel duy bunları," dedim arkamızdan geldiğinden emin olduğum Yarel'e. "İnkar etmeye kalkışırsa eğer bu dediklerini unutma."

Bugün bu kadın her şeyi anlatacaktı. İster güzellikle isterse zorla.

"Hiçbir şey anlamıyorum," diyen Yarel'in sesi birkaç dakika öncesine kıyasla daha ılımlıydı. Salak değildi ve ortada dönen mevzu her ne ise annesinin haksız olduğunu tepkilerimden anlamıştı. O yüzden biraz yatışmıştı.

"Birazdan anlayacaksın."

Koridorun sonunda dinlenme odası yazan yeri gördüğümde adımlarımı hızlandırdım. "Eray'a kalmadan seni ben mahvedeceğim! Küçük oros-"

Yeliz'in sırtını sert bir şekilde yan tarafımızda kalan duvara yasladım. Lafına devam edemedi acıyla inlediği için. "Hadi devam ettir o lafını." dedim sert bir sesle. "Ettir de seni ne yapıyorum gör!"

"Tamam, tamam." diyerek arayan giren abimdi. "Herkes bize bakıyor." Elimi tutarak Yeliz'in kolundan çekmeye çalışıyordu ama ona izin vermiyordum.

"Rüya bırak kadının kolunu da kendisi yürüsün. İnsanların dikkatini çekmekten başka bir şey yapmıyorsunuz." Şu an bunun ne kadar umrumda olduğu tartışılmaya değer bir konuydu.

"Yürü," Kolunu bırakırken Yeliz'i ileriye doğru ittirdim. Tökezleyerek dengesini sağladı ve dönüp bize doğru ters ters baktı. Yarel annesinin yanında yerini aldı. Bomboş bakışlarla birkaç adım ötemizdeki kapıya ilerleyerek kapıyı açtı. İçeriye göz attıktan sonra kimsenin olmadığını görmüş olacak ki "Gelin." dedi sakince. 

Önce Yeliz'in içeri girmesini bekledim. Şaşırtıcı bir şekilde sorun çıkarmadan Yarel'in yanından geçerek içeri girdi. Onun arkasından ben de odaya girdim ve bir kenara geçtim. Gözlerimi Yeliz'den bir saniyeliğine bile ayırmıyordum. Sanki bakışlarımı ondan çektiğim anda kaçıp gidecekmiş gibi geliyordu. Benim artık gizli saklı olan hiçbir şeye tahammülüm kalmamıştı.

Yaptığı her şey babamın yanına kâr kalmıştı. En azından Yeliz'e kalmasını istemiyordum. Şu düzende bir kez olsun kötüler yaptıklarıyla yüzleşmeliydi. Bir kez olsun iyiler yerine onlar acı çekmeliydi.

KAYIP ŞEHİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin