Teya Dora - Dzanum
Sabah uyanmayı, uyansam da ayılmayı hiç istememiştim.
Bedenimi sarmalamış kolların, saçlarımın arasına karışan ılık nefesin sahibi vücudundan yükselen sıcaklıkla bedenimi sıcacık ederken ayılmayı ve bu kolların arasından çıkmayı hiç istememiştim. Gece ağlayan, çığlık atan, dakikalarca hıçkırıklara boğulan ben değilmişçesine huzurlu bir uykudan uyanmıştım ve bana o huzurlu uykuyu tattıran kolların arasından sıyrılma düşüncesi bile bedenime bir üşüme hissi yayıyordu.
Kafam Uraz'ın göğsüne yaslıydı. Bedenimin neredeyse yarısı onun üstündeydi. Onun bir kolu belime dolanmıştı, diğer eliyle karnının üzerindeki elimi tutmuştu. Düzenli nefes alış verişlerine bakılırsa henüz ayılmamıştı. Ben ise tekrar uykuya dalmayla uyanma arasındaki bir araftaydı.
Ta ki kaldığımız odanın kapısı ikimizi de aynı anda yattığımız yerde sıçratacak kadar büyük bir gürültü ile açılana kadar. Gözlerim aralanırken kısık bakışlarla ne olup bittiğini anlamak adına görüşümü kapıya doğru çevirmiştim. Gözlerim o kadar yanıyordu ki sonuna kadar açmak çok zor geliyordu bana. Benimle beraber Uraz'ın da yattığı yerde hafifçe doğrulduğunu hissetmiştim. Hâlâ tam anlamıyla birbirimizden ayrıldığımız söylenemezdi.
Gözlerimdeki bulanık görüş kaybolmadan odaya dalan kişinin kim olduğunu çıkan gür sesinden anlamıştım. "Bizim kaçaklar da buradaymış!" diye bağırmıştı. "Uyanın, uyanın! Birazdan ikinizin de ağzına sıçacağım."
Elimi gözlerime götürüp ovuştururken yüzümü buruşturmuştum. Abimin sesi o kadar yüksekti ki kulaklarımın zarı patlayacaktı neredeyse. "Sabah sabah ne oluyor amına koyayım?" diye söylendi Uraz, uykulu ve bir o kadar hoşnutsuz bir ses tonuyla.
"Bir şey olduğu yok canım," Abimin sesi alaylı ve öfkeliydi. "Çok çok ecelin geldi."
"Kafa açma siktir git."
Kendime geldiğimde, olayı kavradığımda gözlerim kocaman açılırken ilk işim Uraz'dan uzaklaşmak olmuştu. Aynı yatağın içinde olduğumuzdan aramıza hatrı sayılır bir mesafe girmemişti ve yorganın altında bacağımın hâlâ Uraz'ın bacaklarının üstünde olduğunu hissediyordum. Ben biraz deli uyurdum, uyandığımda asla uyuduğum yerde olmazdım. Bu kadar dip dibe uyanmamızın sebebi buydu. Uyurken Uraz'a sırnaşmış olmalıydım.
"Anasını satayım," dedi abim odanın içine girerken. "Oktay arayıp Uraz dağ evine gitmiş diyince kan beynime sıçradı. Soluğu nasıl burada aldığımı bilemedim." Uraz'ın ona en son Rüya benimle beraber birkaç güne döneriz diyerek mesaj attığını hesaba katarsak kan abimin beynine sıçramayacaktı da kiminkine sıçrayacaktı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP ŞEHİR
Fiksi Remaja15 Kasım'da düzenlenmek amacıyla taslağa alınıp düzenlendikten sonra tekrar yayımlanacaktır. Bir gece kulübünde barmaidlik yapan Rüya ve aynı kulüpteki grubun gitaristliğini yapan çocukluk arkadaşı Uraz'ın geçmişe dayalı hikayesi. * "Sana uzak olmak...