maNga - Hint Kumaşı
"Eve gidiyorum diyorum abi," Gözümden uyku akarken insanlara laf anlatmak için gram sabrım olmuyordu. Bu kişi abim bile olsa. "Hadi sen uykuna devam et."
"Rüya dellendirme beni," diye yükseldi abim telefonun diğer ucundan. "Uraz'ın evine gel. Dünkü kavgadan sonra bir de o eve mi döneceksin?"
Asıl dünkü olaydan sonra Uraz'ın evine mi gidecektim?
"Abi eninde sonunda zaten o eve dönecektim. Ha birkaç gün geciktirmişim ha gitmişim, inan hiç farkı yok." Dudaklarım aralanırken sesli bir şekilde esnemiştim. Ciddi anlamda uykusuzluktan ölüyordum. Bir an önce eve gidip kendimi yatağa atmak istiyordum.
"Gel dedim sana Rüya."
"Görüşürüz." dedim uzatarak. "Ben kapattım."
Ve abimin başka bir şey demesine izin vermeden aramayı sonlandırmıştım. Olur da ararsa diye telefonu sessize alarak cebime koydum. Saat sabahın altısına geliyordu, ben kulüpten daha yeni çıkmıştım. Dün gece birkaç saat geç geldiğim için bugün akşam erken gidecek olan bendim. Efe kendince böyle bir ceza vermişti bana. Sorun değildi ama bir an önce eve gidip uyuyup uykumu almazsam akşam ölü gibi gelecektim işe.
Normalde Uraz'a gidecektim dün öyle bir hadise yaşanmış olmasaydı. Birkaç gün onda kalıp sonra eve dönmeyi planlıyordum ancak Uraz'a bu kadar öfkeliyken değil evine gitmek yüzünü bile görmek istemiyordum. Beş parasız bir şekilde kendime kalacak bir yer de bulamazdım. İstesem abim bir yer ayarlayabilirdi ama ona da dediğim gibi zaten eninde sonunda eve dönecektim. Bu yüzden onun neden Uraz'da kalmıyorsun baskısını çekmek istemiyordum. Yolunda gitmeyen bir şeyler olduğunu anlarsa öğrenene kadar peşimi bırakmazdı.
Ne diyecektim? Abi ben Urazla öpüştüm ama kendisi tam bir geri zekâlı olduğu için önce bana karşılık verip sonra sıradan biriymişimcesine davrandı mı?
Bu ikisinin de arasını bozardı.
Kulübün çıkışına doğru ilerlerken arkamdan gelen adım seslerini duymuştum. Başta benimle alakası olmadığını düşünsem de adımların bana yaklaştığını hissedince omzumun gerisine doğru bakmıştım. Tanıdık mavileri gördüğümde ağzımdan 'hah' diye bir ses çıkmış ve önüme dönerek olabildiğince hızlanmıştım.
Benimle konuşmaya çalışsaydı da ağzına yumruğu yeseydi. Böyle içim soğurdu belki biraz kaldı ki hiç inanmıyordum soğuyacağına.
Ben hızlandıkça Uraz da hızlandı. Aramızdaki mesafenin saniyeler geçtikçe azaldığını adım seslerinin her seferinde daha yakından gelmesinden anlıyordum. "Gelme peşimden." diye konuştum sinirle.
"Bekle," dediğinde gülmüştüm. Sinirli bir gülüştü. Bok beklerim.
Zaten benim beklememe kalmadan Uraz bana yetişmiş ve kolumdan tutarak beni kendisine çevirmişti. Kolumdaki eline vurarak benden ayırmasını sağladım hızlı bir şekilde. "Dokunma bana."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP ŞEHİR
Teen FictionBir gece kulübünde barmaidlik yapan Rüya ve aynı kulüpteki grubun gitaristliğini yapan çocukluk arkadaşı Uraz'ın geçmişe dayalı hikayesi. * "Sana uzak olmak da yakın olmak da zor," diye fısıldadı kulağıma doğru. Boynuma çarpan ılık nefesi göz kapakl...