Paloma Faith - Only Love Can Hurt Like This
"Çünkü sana köpek gibi aşığım."
Titrek soluklarımın arasından alaycıl bir gülüş çıkıp kulaklarımızı doldurdu. Bu ihtimalin imkansızlığını savunan beynim için Uraz'ın bu dediği çok ütopik gelmişti. Hızla kafamı iki yana sallarken omuzlarıma baskı yapan ellerinden kurtulmak için çabaladım. Ya da çabaladığımı sandım zira olduğum yerden bir milim bile hareket edememiştim. Olduğum yere çakılıp kalmış gibi hissediyordum.
Derin bir nefes aldım, verdim. Tekrar ve tekrar yaptım bunu. Saniyeler geçip dakikalara dönüşürken inanmamak için her bahaneyi üreten beynim az önce duyduklarımın zihnimin ürettiği bir hayal ürünü olduğunu iddia eder olmuştu şimdi de.
Veya beni yatıştırmak için söylediği bir yalandan ibaretti.
"Yalan..." Kısık çıkan sesim daha kısılarak bir fısıltıya dönüşmüştü. "Yalan söylüyorsun."
Bunun gerçeklik payı olduğuna beni inandırması mümkün değildi. Uraz'ın bana aşık olması mümkün değildi. Evet, bir çekim olduğunun farkındaydım ama bu aşk değildi. Uraz aşık bir insanın sergileyeceği tavırları sergilemiyordu bana karşı. Aşık olan insan herkese açık olup sadece bana karşı kendini kapatmazdı. Aşık olan insan karşısındakine hayatındaki bir yabancıymış gibi hissettirmezdi.
Bunlar bana doğru gelmiyordu tıpkı Uraz'ın dudaklarından dökülen sözcüklerin doğru gelmiyor olduğu gibi.
Çevremde daha önce aşık olan birisi yoktu, aşkı okuduğum kitaplardan izlediğim filmlerden gördüğüm kadarıyla biliyordum. Bir de son zamanlarda hissettiklerimin aşk olduğunu iddia ediyordu Sena.
Eğer bu şey aşk ise Uraz'ın aşk olduğunu söylediği durum neydi?
"Sana bu konuda asla yalan söylemem." dedi, o kadar ciddiydi ki bir an irademi boş verip ona inanacaktım.
"Hayır," diye itiraz ettim. "Yalan bu. Benim buna inanmamı bekleyemezsin benden."
"Rüya," dedi, çenesini sıkmıştı. "Sana böyle bir konuda asla yalan söylemem." diyerek tekrarladı birkaç saniye önceki lafını. Ben kendi kafamda kurduklarıma çoktan inanmıştım, mantığım bunun bir yalandan ibaret olduğuna emin olmuştu. Bu saatten sonra beni nasıl inandırabilirdi ki gerçekleri söylediğine? "Duymak istediğin bu değil miydi?" diye sordu. "Bunu duymak için uğraşmıyor muydun? Al işte, açık açık söyledim sana. Daha ne istiyorsun inanmak için?"
"Sen korkağın tekisin," Omuzlarımda varlığını koruyan ellerini ittirdim tek hamleyle. "Senin gibi birisi şu durumda bana hislerini açmaz."
"Korkaklığım senin canın acıyana kadar," Hazır cevaplılıkla vermişti cevabını. "Korkaklığım sen beni o şerefsizlerle aynı kefeye sokana kadar." derken kulübün giriş kapısını işaret etmişti. Kendimi kaybettiğim anlarda söylediklerime dikkat etmem mümkün olmamıştı ama belli ki dudaklarımdan dökülenler onu fazlasıyla sinirlendirmiş ve... Gözlerinde gördüğüm ifade hüzün müydü? Mavileri aynı anda hem öfkesini hem de üzüntüsünü nasıl yansıtabiliyordu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP ŞEHİR
Teen FictionBir gece kulübünde barmaidlik yapan Rüya ve aynı kulüpteki grubun gitaristliğini yapan çocukluk arkadaşı Uraz'ın geçmişe dayalı hikayesi. * "Sana uzak olmak da yakın olmak da zor," diye fısıldadı kulağıma doğru. Boynuma çarpan ılık nefesi göz kapakl...