Medya: Kuzey Demir
13/05/2023
Selamlarr nasılsınızzz
Oy verdiyseniz bölüme geçebilirizz
İyi okumalar✨Ben Asel Aden Çevik, daha ilk okul çağlarından beri psikolog olmak istiyordum. İnsanları dinlemek, dertlerine derman olmak, arkadaş olmak ve onların güvendiği biri olmak çok hoşuma giden bir şeydi.
Lisenin son yılı kendimi fazla derslerime vermediğim için bir sene mezuna kalmıştım. En büyük korkumu yaşamıştım. Yaşıtlarım üniveristeye gidip sosyal medyada paylaşırken ben bir sene boyunca akılsız başımın cefasını çekmiş kendimi tamamen her şeye kapatıp sınava çalışmıştım.
Sınav sonucum açıklandığı vakit ise heyecandan bayılmıştım. Bayağı komik bir olaydı ama asıl olay benim istediğim üniversiteyi kazanmamdı. Uyandığımda ev ahalisi ilk benim bakmamı istediği için bakmamıştı. Ne kadar korksam da cesaret edip bakmıştım. Kazanamayacağım diye çok korkmuştum ama öyle olmamıştı.
Giresun'un en yüksek puanlı okuluna girmiştim. O kadar sevinmiştim ki bir senem daha çöp olmayacaktı. KYK'ye yerleştikten sonra üniveristeye gitmiştim. Dört sene boyunca da orada eğitim gördükten sonra mezuniyet belgemi elime vermişlerdi fakat bana o belgeyi verdiklerinde ya da şöyle söyleyeyim; ben o kadar sene boyunca okurken kimse bana gelen hastalardan, danışmanlık isteyenlerden tehtid, şiddet, küfür alacağımı söylememişti.
Dua eden, iyiliğimi düşünen de vardı fakat şuan olduğu gibi bir hastadan -yıldız diyemeyeceğim bu arkadaşa- tehtid alıyordum.
Son seansımdı fakat uyku bozukluğu vardı hastada. Tescilli uyku ilacı istiyordu yani en ağırından! Sanki benim yerime o okumuş gibi gelmiş bana derdini anlatmıştı fakat ben ilacı yazmayınca bir anda bağırmaya, tehtid etmeye başlamıştı.
Eğer karşılık verirsem -ben de konuşursam- daha çok dellenecekti. O yüzden yalnızca oturmuş onu izliyordum. Sakinleşmesi gerekiyordu.
"Ver lan bana şu ilacı! Uyuyamıyorum diyorum lan uyuyamıyorum!" biliyordum, anlıyordum uyuyamadığını ama veremezdim. Çok ağır bir ilaçtı o!
Zaten kendisi herhangi bir doktora danışmadan sürekli uyku ilacı kullandığını söylemişti. Nasıl olmuştu bilmiyorum ama kullandıklarının artık bir işe yaramadığını söylüyordu.
Bir anda oturduğu yerden kalkıp üzerime gelmeye başladı. Gözü dönmüş gibi küfür ediyor, öldürürüm seni gibi şeyler söylüyordu.
Alışmıştım bu tehtidlere fakat temas ederse korkardım. Kollarını masaya dayayıp üzerime eğildi. Gözlerinin içi kızarmıştı.
"Bana bak doktor! Sabrımın sonuna geliyorum. Ya şimdi bana o ilacı yazarsın ya da-" konuşmasını kestim. Yeterdi bu kadar.
Ayağı kalkıp yanında durdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ADEN | Polisiye
Teen Fiction"Hayat; siz planlar yaparken başınıza gelenlerdir" diye boşuna dememiş John Lennon. ♦ "Senlik bir şey yok" geldiğimizden beri ilk defa konuşarak denizdeki bakışlarının bana dönmesini sağladım. Başını eğip güldü. "Benlik bir şey yok? Nelik bir şey va...