BÖLÜM 22

1.9K 93 200
                                    

Selamlarr nasılsınızzz

14/08/2023

Canlarım kitabımızın okunması gittikçe artıyor fakat oy ve yorum sayısı çok az. Lütfen bölümü okumaya başlamadan oy verir misiniz? Her satırda düşüncelerinizi yazar mısınız?

Oy verdiyseniz bölüme geçebilirizz

Oy verdiyseniz bölüme geçebilirizz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İyi okumalar✨

Elimdeki saklama kabının kapağını kapatıp bez poşete koydum. Sıra diğer kaba geçince masanın üzerinden peçete alıp üzerine serdim, onunda kapağını kapatıp az önceki kap ile buluşmasını sağladım.

Sağ elimde poşet sol elimde çantam ile koridora girip annemi göreceğim bir noktada duraksadım. "Anne ben çıkıyorum"

"Dikkat et kızım" başımla onaylayıp poşeti merdivene koydum. "Ederim, ederim."

Taksi durağına doğru gidiyordum şimdi. Dün Kuzey ile birbirimize olan itiraflarımızdan sonra adeta çocuğa kal gelmişti. Ben ona gülerken içeriye annemler ve timdekiler girmişti. Her ne kadar ayrılmak istemesem de doktor yalnızca bir refakatçi kalabilir demişti.

Anne ve babamın refakatçi olarak kalmama izin vermeyeceğini bildiğimden vedalaşıp çıkmıştık. Bugün izin günümdeydim. Ben de boş boş oturmaktansa yaprak sarma sarmış, su böreği yapmıştım.

Görevde yemek yeme fırsatları kalmadığından gerçekten de kilo vermişti. Tamam en fazla bir - iki kilo vermiş olabilirdi ama vermişti yani!

Kuzey'i deli gibi özlemiştim. Ben nasıl bunca zaman onsuz durmuştum bilmiyorum ama şimdi hiçbir saniyemi onsuz geçirmek istemiyordum.

Taksi hastanenin önünde durunca ücreti ödeyip indim. Merdivenleri dinlene dinlene çıkıp sonunda kapısında 309 numara yazan odaya varmıştım. Kapıyı tıklatıp içeri girdim.

"Anne bir daha bunu yedirmeye kalkışırsan, aha da şuradan atlarım! Yemek istemiyorum diyorum ya!" Hala benim geldiğimi görmemişti.

"Annem indir sen şu kaşığı ben sana başka bir şey soracağım," Gülay ablanın bıkkın sesi odayı doldurdu. "Kuzey vallahi küçük çocuktan farkın yok! Dikişin olmasa döverdim seni. Ne söyleyeceksin bakalım?"

"Ase-" konuşmasını bölen beni farketmesiydi. Yüzündeki ifadesiz suratta anında güller açarken "gerek kalmadı" dedi. Ne için gerek kalmadığını bilmediğimden sorgulamayıp "geçmiş olsun" diyerek girdim.

Gülay abla anında ayağı kalkıp bana sarıldı. "Sağ olasın canım, hoşgeldin" birbirimizden ayrılırken "hoşbuldum" dedim. Kuzey, Gülay ablanın arkasında kollarını açıp "bana bana?" diye dudaklarını oynatıyordu.

Ona güldüm "nasılsın Kuzey? Ağrın var mı hala?" Gözlerim yarasındayken "iyiyim güzelim, sen nasılsın? Ağrı çok az var ama abim çıkmama izin vermiyor"

ADEN | PolisiyeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin