"Hayat; siz planlar yaparken başınıza gelenlerdir" diye boşuna dememiş John Lennon.
♦
"Senlik bir şey yok" geldiğimizden beri ilk defa konuşarak denizdeki bakışlarının bana dönmesini sağladım. Başını eğip güldü. "Benlik bir şey yok? Neylik bir şey v...
Bölüm sonu yetişkin içerik🔞 uyarıyı yapacağım zaten🫶🏻🫶🏻
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İyi okumalar ✨
Ağaçların esintisinin vücudumuza bıraktığı tatlı meltem ve denizin kokusunun içimize bıraktığı ferahlatıcı hava ile taşlı zeminde yürüyorduk.
Parmaklarımı Kuzey'in baş parmağına sarmıştım. Sanki elini bırakırsam kaybolacakmışım gibi hissediyordum. Çevrede gezdirdiğim bakışlarımı yanımdaki sevgilime çevirdim. Mesleğinden kaynaklı çevrede gezdirdiği bakışları her an birinin açığını yakalayacakmış gibiydi.
"Sevgilim," elalarının bana çevirmesini sağladım. Göğsüne gelen boyuma bakmak için başını eğdi. "Efendim yavrum?"
Her defasında söylese de yine de sarfettiği iltifatlar kalbimin hızını arttırıyordu. Tebessüm ile baktığım yüzünü biraz daha yakınlaştırdı. "Dilini mi yuttun güzelim?" Eğleniyordu benimle.
Yüzüne bakmak için geriye yatırdığım başımı düzelttim. "Burayı çok beğendim. Bir dahakine baş başa gelelim mi?"
Alt dudağında dilini gezdirip gülümsedi. Parmaklarımı doladığım elini tenimden ayırıp kolunu omzuma attı. Şakağıma dudaklarını bastırıp öptü. "Bugünden sağlam çıkarsam tabii ki geliriz,"
Parmaklarımı doladığım elini sıktım uyarı verircesine. Temas bağımlısı olmuştum iyice. "Ya ne alakası var?!"
"Ne alakası mı var? Yavrum baban beni yiyecek gibi bakıyor," tatlı sitemine elimde olmadan güldüm. Geldiğimizden beri yok burası sıcak oldu şuraya oturalım deyip bankı taşıttırmıştı ama bunda kendisi de zararlı çıkınca o oturmuş, Kuzey'e bak bu dal bana doğru fazla esiyor onu çevir deyip imkansız olan ağaç dalının yerini değiştirmeye çalışmıştı.
Daha sonrasında ise saçların dikkatimi dağıtıyor deyip bozmasını istemişti. Bunun sebebi ise Kuzey'in saçını düzeltmem olmuştu.
Çevremizdeki bankları kendilerine göre ayarlamak isteyen insanlara Kuzey'i önerip(!) güzel taşır deyip taşıttırmıştı. Daha nicesi de vardı fakat hatırladıkça hem sinirden hem de Kuzey'e üzüldüğümden başım ağrıyordu.
Babamın tuvalete gittiği bir anda ise anneme sormuştum babamın neden böyle yaptığını ve aldığım cevap, dedemin de babama daha fazlasını yapmasıymış. Üstelik o zamanlar tarlada daha çok uğraşmış dedem babamla. Babamda böyle bir yerde uğraşacak bir şey bulamayınca saçma sapan şeyler istiyordu.
Üstelik Kuzey bir ah bile demeyince babam daha çok sinirleniyordu. Gerçekten anlamıyordum. Babam Kuzey'i bu şekilde mi yıldırmaya çalışıyordu?
