BÖLÜM 14 🦋

2.4K 98 25
                                    

Selamlarr, nasılsınızzz

07/07/2023

Bugün sizlere bir flashback ile geldimm

Geçenki bölümde Asel Aden'in her cümlesinde 'söyleyemezdim' kelimesine açıklık getirelim dedim.

Bol bol yorum yapmayı unutmayın lütfen

Okunma sayımız oldukça artıyor ama oy ve yorum yok.. lütfen emeklerime karşılık verir misiniz

Oylar atıldıysa yeni bölüme geçelim geçelim o zamannn

İyi okumalar ✨

16 Kasım 2017

Zaman denilen kavram ne garipti. Su gibi akıp geçiyordu. İnsan zamanın geçtiğinin bile farkına varmazken ömrümüzden günler azalıyordu.

Lise hayatımda güzel bir üniversiteye gidip kariyer sahibi olabilmek için çalışıp çabalamıştım. İlk senemde olmamıştı fakat ikinci senemde istediğim üniversiteyi kazanmıştım.

Üniversitemde ikinci yılımdı. Fakültemden içeri girip beni bekleyen Ülkü'nün yanına gitmek için hızlandım. Ülkü ile üniversitenin ilk günü tanışmıştık. Çok iyi ve çalışkan bir kızdı.

Beni kafeteryada beklediğini söylemişti. Bugün beraber yaptığımız tezi hocaya göstermek için son günümüzdü. İlk yaptığımız tezi bana vermişti fakat benim sakarlığım sonucu tez çöp olmuştu.

Aşırı mahçup olmuştum. Onunla iki yılda oldukça yakından tanıştığımız için benim bu hallerime alışkındı. Bir sorun olmayacağını, tekrar yapabileceğimizi söylemişti.

Tezimiz oldukça zahmetli bir işti. Sakarlığımın getirisi olarak en zahmetli işi; araştırmayı benim yapmamın gerektiğini söylemiştim.

Her ne kadar gerek yok dese de ikna etmiştim. Araştırmamı fazlası ile yapmıştım. Yazıya geçirmesini o yapacaktı fakat ona da izin vermemiş kendim yapmıştım.

Şimdi ise kazasız belasız yanına varmayı düşlüyordum. "Asel!" İsmimi seslenen kişiye bakmak amaçlı gözlerimi çevrede gezdirdim.

Beni kafeteryada bekleyecek olan arkadaşım bekleme yerinde bekliyordu. Elini sallayarak onu görmemi sağlamıştı. Gerçi sallamasa da görürdüm, kendisi 1.72 boyundaydı.. ben ise 1.62.. aramızda on santimetre vardı!

Kimseye çarpmamaya özen göstererek yanına adımladım. "Selamm, nasılsın?" diyerek yanına oturdum. "Selamm, iyiyim, teşekkür ederim. Sen nasılsın?"

"İyiyim," elimdeki tezi göstererek "bunu verirsek daha iyi olacağımı düşünüyorum." dedim. Gülüp "haklısın, hadi hemen gidelim!"
Beraber ayaklanıp profesörün olduğu kata çıktık. Dosyayı o kadar sıkı tutuyordum ki başına bir şey gelmemesi için..

Ülkü, bana ve gergin yüzüme bakıp "istersen ben alabilirim. Her an bayılacak gibi duruyorsun" dedi. Minnetle yüzüne bakıp "çok iyi olur aslında" deyip eline verdim. Ülkü benim aksime oldukça dikkatli biriydi.

"Ee günlerin nasıl geçiyor bakalım?" Rahatlamak amaçlı derin bir nefes aldım. "Güzel gidiyor aslında. Şimdilik bir aksilik yok çok şükür." Profesörün olduğu kata geldiğimizde odasının önünde durduk. "Bir dosya için bile bu kadar stresliyken mesleğini eline aldığında seni düşünemiyorum..."

Gergin bir şekilde güldüm. "Aslında," kucağında tuttuğu dosyayı gösterip "şu şeyi versek daha iyi olacağım" koca bir kahkaha attı. Ülkü, yüzünden gülümsemesi eksik olmayan bir arkadaşımdı. Zaten üniversitede tek ve en iyi arkadaşım diyebilirdim.

ADEN | PolisiyeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin