BÖLÜM 40

680 60 11
                                    

Selamlarrr ballarım nasılsınızzz

19/05/2024

Ata'mızın bize emanet ettiği Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramımız kutlu olsun🇹🇷

Galatasaray - Fenerbahçe maçını izlerken düzenledim. Yanlışım varsa affola💛❤️

Bölüm sonunda bıraktığım duyuruyu lütfen okuyunuz!!

Bölüm sonunda bıraktığım duyuruyu lütfen okuyunuz!!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İyi okumalar ✨

Hâlâ karşımdaydı. Ne o geri çekiliyor ne de Kuzey geliyordu. Sahi Kuzey neredeydi? Biliyordum beni yalnız bırakmazdı. Peki ya güvenlik? Hiç mi fark etmemişti bir yabancının içeri girdiğini? Üstelik öğle arasında yıldızların bile girmesi yasakken...

"Bu iş fazla uzadı," yine aynı robotik sesi ile konuşup üzerime geldi. Hiç düşünmeden ayağımdaki topuklu ayakkabı ile tekme atıp topuğumun yüzüne gelmesine sebep oldum. Bu hamlem onu sinirlendirmiş olacak ki sinirle bağırıp üzerime geldi.

Onun yanında benim gücüm neydi ki?

Hiç ufak bir zorlanma belirtisi bile olmadan kolumdan tutup kendine çekti. Elinden kurtulmak için çırpındım. Bedenlerimizi kabinden çıkarıp koridora soktu. Kolumu bırakmış, at kuyruğu yaptığım saçlarımı tutuyordu.

"Seni sürtük! Bana karşı gelebileceğini mi sandın?" Her tarafta sis vardı. Bir sis bombasının maximum süresi otuz beş saniyeydi ama bu adamın ayarladığı sisler daha uzun kalıyor, ayrıca göz yakıyordu. Kapıya baktım, belki açıktır da kaçarım ihtimali ile ama kapalı ve üzerinde anahtar vardı. Belimi tezgaha yaslayıp saçımı çekmeye devam etti. Saç diplerim ağrıyordu artık.

"Benim gibi birine karşı çıkarak fazla cesaretlisin," yüzünü yüzüme yaklaştırdı. "Cezanı vermeliyim öyle değil mi?" Başını boynuma doğru götürmesi ile yapacağı şeyi anlayıp dizimi erkekliğine vurdum. İnleyip geri çekildi.

Ölsem bile bana dokunmasına izin vermezdim!

"Sen kimsin de bana dokunacaksın!?" Kapıya koştum. Elini vurduğum yere koymuş can çekişiyordu. "Sen şimdi bittin!" Kolunu karnıma dolayıp kendine çekti. Belim duvara yaslandığında üzerime eğildi.

Dizimi kaldıracakken bacaklarımı bacakları arasına aldı. Saçımı eline dolayıp başımı geriye çekti. Boynum insifine sunulmuşken iğrenç nefesini gerdanımda hissettim.

Hayır, Asel Aden, Hayır!

"Bırak beni bırak!" Elinden kurtulmaya çalışıyordum. "Cık cık cık, oluyor mu böyle?" Elimi göğsüne koyup ittim. Boşluğuna gelmiş olacak ki yere düştü. "Sikeceğim artık!" Yanından kaçacakken ayağımı tutup yere düşürdü. Sadece birkaç saniyede üzerimdeki yerini alıp ellerimi başımın hizasına yerleştirdi.

ADEN | PolisiyeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin