"Hayat; siz planlar yaparken başınıza gelenlerdir" diye boşuna dememiş John Lennon.
♦
"Senlik bir şey yok" geldiğimizden beri ilk defa konuşarak denizdeki bakışlarının bana dönmesini sağladım. Başını eğip güldü. "Benlik bir şey yok? Neylik bir şey v...
Oy vermeyi ve bol bol yorum yapmayı unutmayın ballarımm 🍯💖
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İyi okumalar ✨
Korkuyordum.
Düşünsenize evinizde kendi halinizde takılırken bir çiçek geliyordu ve o çiçek kabusunuz oluyordu. Her gün, evet yanlış görmediniz her gün çiçek geliyordu.
İlk gelen çiçekte bir his beslediği yazıyordu fakat sonrasında bu çiçeklerin gelişi de artmıştı ve aşk sözcüklerinin yazılı olduğu kağıtlarda tehdit okumaya başlıyordunuz.
İlk başta tedbirimizi almıştık zaten. İlk izlenimimiz beni gözlemlediğini öğrendiğimiz de engel olmak olmuştu. Engel olmuştuk. Kamerayı aradığım gün tabii ki Kuzey'e söylemiştim. Bir güzel azarımı işitmiştim. Daha sonrasında kamerayı imha etmiş ve binaya kamera koymuştuk.
Kamera kayıtları izlendiği takdirde ise yalnızca kuryeleri görüyorduk. Onun dışında binanın herhangi bir yerine yerleştirilen bir cihaz yoktu çok şükür ki. Kameralardan sonra rahatlasam da her gelen çiçeği Kuzey'e söylüyordum yine de.
Şikayetçi olmuştum. Daha doğrusu olmuştuk. Kuzey hemen bir dosya açmıştı bana. İş ciddiye bindiği için ailem de öğrenmişti. İş yerime babam bırakıyor; Emre, babam, Kuzey ya da Güney abi alıyordu. Çiçekler tabii ki eve gönderilmekle sınırlı kalmıyordu. İş yerime de gelmeye başlamıştı.
Her gelen çiçeğe dokunmadan poşete koyuyor, Kuzey geldikten sonra notları okutuyordum. Çok korkunç bir durumdu. Bir aydır gelmeye devam ediyorlardı ve son gelenlerde tehtid mesajları vardı resmen.
Bu aşk değildi bir kere.
Son gelen mesajda ise çevreme dikkat etmem gerektiği yazıyordu. Ne demek istiyordu bilmiyorum ama şuan inceleniyordu. Gelen çiçeklerin anlamlarına bile bakmaya başlamıştık. Aslında ilk gelen çiçeğin anlamına baksak bunun bir aşk olmadığını anlarmışız.
İlk gelen çiçek intikam çiçeğiydi.
Aralık ayının sonlarındaydık artık. Çevre illere kar yağdığı için İzmir'de aşırı bir soğukluk vardı. Son gelen çiçeği poşetlediğim gibi merdivene koymuştum. Kuzey'e çiçek geldiğine dair mesaj attığımda mesajıma cevap vermek yerine aramış ve hemen hazır olmamı söylemişti.
Polis merkezine gelmiştik. Babam ve annemde gelmek istemişti ama reddetmiştim. İkisinin de tansiyonu vardı. Bu hengame de bir de onların başına bir şey gelir korkusu vardı. Kuzey'in masasının önünde oturmuş başındaki polis ile konuşmasını izliyordum.
Çiçek incelenmişti ve Kuzey'in beni yanından ayırmamasının nedenini öğrendiğim bir çiçek olmuştu. Anlamını duyduğum gibi elim ayağım titremişti âdeta. Higanbana; ekinoks çiçeği, kırmızı örümcek zambağı ya da ölüm çiçeği olarak da bilinen nergis zambağı ailesine ait olan bir bitki türü olduğunu öğrenmiştik.
