BÖLÜM 31

1.5K 62 27
                                    

Medya: şans kolyesi (bölümü okuyunca anlayacaksınız🪽)

Selamlarrr nasılsınızzzz

02/12/2023

Oy vermezseniz ölüyor muşum🥹

Oy vermezseniz ölüyor muşum🥹

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İyi okumalar✨

Seslerin koridora kadar geldiği oturma odasına girdim. Güney abi ve Emre tekli koltukta oturuyordu. Kızlardan Selin, Elif Nur ve Gökçe üçlü koltukta otururken diğerleri üçlü koltuğun arkasındaki armut koltukları çıkarmış üzerine oturmuştu. Selim ile Kuzey ise ikili koltukta oturuyordu. Biri her türlü lafı sokan kişi, öbürü lafın asla altında kalmayan... Gerçekten bu gece zor geçecekti.

Her grup kendi aralarında konuşuyordu. "Hoşgeldiniz!" diyerek ortama giriş yaptım. Ayrı ayrı "hoşbulduk" seslerini aldıktan sonra Elif Nur ve Gökçe'nin arasına oturdum. "Asel umarım o benim eşofmanım değildir." Pek tabii ilk adımı Emre atmıştı.

Baktığı yere baktığımda hatta tüm herkesin gözleri kaydı, baktığımızda, Kuzey'in altındaki eşofmandan bahsediyor olduğunu anladım. Kuzey'de ki rahatlık kimse de yoktu resmen! Geriye yaşlanmış, kollarını bağdaş kurmuştu. Beraber vakit geçirmeyi planlarken sürpriz yumurtadan çıkan kişiler ile morali bozulmuştu.

Kuzey konuşmamı beklemeyip "senin kardeşim sorun olur mu?" dedi ama ses tonu normaldi. Ne zamandır arkadaşlardı bilmiyordum fakat Kuzey Emre ile konuşurken ses tonuna dikkat ediyordu. Yılların getirdiği arkadaşlığın saygınlığı vardı.

"Yok oğlum ne sorunu? Sadece yarım saatte gelipte hemen üzerini değiştirmene şaşırdım." Selim bir bana bir Kuzey'e bakarken gerginlikten bayılacaktım şimdi. Kuzey anlamayarak bana baktı. Gözümü onaylar mahiyetinde açıp kapattım. "Geldiği zaman üniformanın içinde rahat etmez diyerek verdim. Malûm benimkiler olmuyor,"

"Höst! Olsa da giymesin bir zahmet!" diyen tabii ki Selim'den başkası değildi. "Tamam demedim bir şey. İyi yapmışsın kardeşim" Emre'nin konuyu kapatması ile rahatladım. Ortamda çok fazlası ile gereksiz bir gergin hava vardı. Kimseden çıt çıkmıyordu.

"Siz kız rahatlasın, sıkılmasın diye mi geldiniz yoksa zaten işleri yoruyor bir de biz gerelim diye mi geldiniz? Ne bu gergin hava? Bir kendinize gelir misiniz!" Melis'in konuşması ile herkes birbirine baktı. Bir de kim gerginlik yapıyor diye bakmazlar mı? Çıldıracağım şimdi!

Selin ayağı kalktı. "Kızlar hadi gelin bir şeyler hazırlayalım. Acıktım ben." Ben, benim ardımdan diğerleri de kalkarken mutfağa girdik. Melis ise Selim'in portmantoya koyduğu poşeti almaya gitmişti. Yemek yapalım diye ayaklandıran Selin sandayeye oturdu. "İçerideki gerginlikten ölecektim resmen! Biz niye bu erkekleri getirdik ki? Ne güzel dedikodu yapacaktık"

"Ayy evet, niye böyle oldular?" Elif'te Selin'in yanına oturdu. Ardından Gökçe ve Nur'da oturunca Melis elindekileri bana verip sandalye kalmadığı için ufak tabureye oturdu. Elimdekilere bakıp kızlara hitaben "ne de güzel yardım ediyorsunuz siz öyle! Kaldırın kıymetlilerinizi de yemek hazırlayalım" dedim.

ADEN | PolisiyeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin