ÖLÜM MELEĞİ

14. Bölüm

(Açık seçik bölümdür!)

Ellie kendisini yemek ardından derhal neler olup bittiğini öğrenme amacı ile sıkıştıran Marryden kurtulmak amacı ile lafı çarpıtarak anlatmıştı olan biteni. Elbet dükün onu azarladığı kısımdan öteye geçmemişti. Kadın ise büyük bir memnuniyet ile dükün kendisini kıskanmış olduğunu ve bu tutumun oldukça iyi bir gelişme olduğunu söylemiş Elliei hazırlaması için Sallye direktiflerde bulunmuştu. Genç kız da tüm elbiselerin bir terzi çağırılıp üzerine uygun hale dikilmesi emrini dükten aldığını söylemişti. Sally onu büyük bir özen ile hazırlamıştı lakin kimsenin bilmediği husus dükün onu yanından resmen kovmesı ve gittiği yerde kalmasını söylemiş olduğuydu. Adam gelmeyecekti Elliede boş yatağa girmek için bunca hazırlık zahmetini çekmekteydi. Kendince iyi olanı yapmıştı. Adamı kıstırmak ve karşısında kraldan sonra gelen en yetkin adamlardan biri olduğunu unutarak özür diletme çabasına girişmek korkunç bir hata idi. Sonuç olarak istediğini almıştı. Başını hala kafası üzerinde taşıyor oluşu ise dükün sabrı Ellie'nin şansıydı. Peki şimdi ne olacaktı. Ellie kelimenin tam anlamıyla çaresizdi. Eğer adam bu gece de gelmezse Marry gidip annesine zarar verecekti ve Quintonun onu öldürmeyip beter edeceğinden bir gram şüphesi yoktu. Düşüncesizce edilen bir lafa olan tepkisi yüzünden annesi kim bilir neler çekecekti. Ellie ise onu göremeyecekti. Öyle özlemiştiki... Genç kız hazırlanması bittikten sonra mumları söndürüp kapitoneyi üzerine çekerek yatağa kıvrıldı. Yok olup gideceklerinden emin olsa son gecesini geçiren biri gibi dua eder ölüm meleğini beklerdi lakin olmayacaktı. Ellie'i öldürmez çekebileceği en ağır acıları çektirirdi ona. Zayıf noktası ise elleri arasındaydı. Birşeyler düşünmek zorundaydı. Hizmetlileri ve Marryi atlatmanın bir yolunu bulmalıydı. Doğrulup kendi kendine bu işi halledebileceğini varsayarak hızla çamaşırını altından sıyırıp attı ve yatağa uzandı eli mahremiyetine gittiğinde ise durdu. Ya dük yanına gelmeye karar verseydi. Bu kez Ellie masum olduğunu kanıtlayabilecek hiçbir söylemde bulunamazdı. Peki ya bir yerlerini kanatıp kurtulmaya çalışsaydı? Bu oldukça mantıklı bir çözüm yolu olurdu lakin Marry tam bir ifritti. Ona ne olduğunu derhal anlar soru yağmuruna tutardı. Ellie ise zifafta ne olacağını öğrenmiş olmasına rağmen kadının görmek istediği kanamanın boyutunu kestiremiyordu. Az neye ve kime göre azdı. Üstelik kadın ne olup bittiğini onu muayene ederek anlayabileceğinden bahsetmişti. Genç kız ayağa kalkıp üzerini düzelterek şifonyerin karşısına geçip oturdu. Saçlarını yeniden tarayıp üzerine çeki düzen verebilmek için harekete geçti. Haber yollayıp dükü çağırabilirdi lakin şu güne dek adam hiçbir vakit yanına kendi isteği ile gelmemişti. Ellie şansını onun odasına giderek denese ne olurdu? Anlatılana göre adamı beklemesi uygun olandı genç kız ise burada kemikleri çürüyene dek bekleyeceğinin farkındaydı. Marrynin bahsettiği ya da daha evvel gördüğü adamlara benzemiyordu dük. Kesinlikle mesafesini korumayı çok iyi bilen biriydi. Elliei rahatsız edecek ya da ne kadar yaklaşırsa yaklaşsın kötülük edecek bir yapısı da yoktu. Bir başkası olsaydı bu gün yaptığı şey yüzünden sıkı bir dayak yerdi hiç şüphesiz. Genç kız yüzzüzlük edip gidip adam onu kap dışarı atana dek şansını denemeye kara verdi. Ne de olsa burada beklese de aynı şeydi kapısından kovulsa da. Bu defa işiteceği hakaretleri ise baştan kabul etmek zorundaydı. Derin bir nefes alarak tüm hatlarını ortaya döken ince geceliği odada bulunan pelerinini giyerek gizlemesi ardından papuçlarını geçirip kapıdan çıktı. Ellie Sallynin geçen gün hizmetli ve uşak düzenlemesi yaparken dükün odasının bir alt katta lakin sağ kanatta bulunduğundan bahsetmişti vakitte bir hayli geçti. Kapıya doğru ilerleyerek dışarı çıktı ve merdivenlere doğru ilerlemeye koyuldu. Katın girişinde bulunan askerler nöbetteydi. Genç kız pelerinine sıkıca sarılarak askerlere dükün kendisini çağırttığını söylediğinde adamların biri derhal yolu göstermek üzere önüne geçip başını kaldırmadan hızlı adımlarla yürümeye koyuldu. düke ait olan merdivenlere geldiklerinde ise o başta bulunan asker görevi devralarak onu gideceği odaya yönlendirdi. Koridorun en sonunda bulunan kapıya yaklaştıkça Ellienin kalbi inanılmaz bir korku belki biraz da olup biteceğin heyecanı ile atmaktaydı. Kendini ne denli küçük düşüreceği konusunu düşünmeyi ise yarına bırakacaktı. Herşey annesi içindi ve tanrıya şükür yanına gittiği adam onun gerçek kocasıydı. Ellie şu dakika evli olmadığı bir adamın yatağına zorla girmek için de ilerliyor olabilirdi. Yanaklarındaki havayı üfleyerek askere devamında yardıma ihtiyacı olmadığını söyledi. Takdim edilmek istemiyordu. Daha içeri giremeden kovulmak gibi bir niyeti yoktu.