ÖLÜM MELEĞİ

13. Bölüm

3 Gün Sonra

Ellie ilk günün ardından dükü yalnızca bir kez akşam yemeğinde görmüş onda da yanında bir misafir ile geldiğinden konuşamamıştı. Her gece Marry tarafından özenle hazırlanıyor vücudu güzel kokulu sabunlar ile siliniyor bedenini açık eden incecik gecelikler ile bekletiliyordu. Adam gelmemişti. Marry kocası olarak saraya gelen adının Bill olduğunu bildiği adamdan dükün geç vakitlere kadar çalışıp odasına çekildiğini işitmişti. Marry ise dün gece ona giydirdiği gösterişli kıyafet ve sürdüğü kokular ardından dükün gece yanına geleceğinden neredeyse emindi. Yemek masasında ise bolca işve yapmasını ona dokunmasını gerekirse bu dokunuşların uygunsuzlaşmasını istemişti. Bilmediği şey ise Ellie adamın ellerine dokunmaktan öteye geçememiş yalnız kalmış olsalar dahi uzanıp da Marrynin dediği kısımlara dokunma cesaretini bedeninde bulamamıştı. Bir defa sarılma girişimi ise hızla iteklenerek sonuç göstermişti. Dün gece kendisinden istenileni gerçekleştirmesi mümkün değildi. Misafirinin yanında aşırıya kaçan elbisesi ile masanın diğer ucuna oturtulmuş çok nadir de olsa göz göze geldiklerinde yalnızca gülümseyebilmişti. Yemek faslı da kısa tutulmuştu. Ellie sofradan kalkan adamların yanına vedalaşmak için gittiği vakit misafir gelen lord uzanıp eldivenli elinden öpmüş genç kız düke dönüp yaklaştığında adam yalnızca üzerini çatık kaşlarıyla süzmek ile yetinmişti. Gece de ortalarda yoktu. Bu durum elbet gençkız için bulunmaz nimetti ve normal şartlarda umursayacağı bir şey de değildi. Tüm gün kendisine tahsis edilen yeni yaşam alanında bir parça daha özgür bir şekilde hareket ediyor kendisine hazır edilen çayı balkonda baharın temiz ferah kokusunu içine çekerek içiyordu ve bir de yardımcısı olan Sally'nin ona getirdiği bazı işler ile meşgul olmaktaydı. Hizmetlilerin düzeni mutfak işleri ve kalenin bakımı ile ilgili kendisine danışılan mevzularda pek çok fikir beyan etmiş ve diğer herkes onu düşes olarak gördüğünden tavsiyeleri emir yerine geçmişti. Koskoca bir kaleyi nasıl idare edeceğini elbet bilmiyordu lakin Ellie hizmetlilerin ve uşakların yaşadığı sıkıntıları çok iyi bildiğinden tüm fikirlerini onların rahatı ve kendi tecrübelerine dayanarak sunmuştu. Hangi tablonun nerede duracağı perdelerin yahut mobilyaların zevk ve rengindense öncelik mutfaktaki ziyanlığa verilmeli gerekenin dışında hiçbir ekstra iş yaptırılmamalıydı. Bununla birlikte Marry ona keltçe öğrenmesi için yanına verilen yardımcısından ricada bulunmuştu. Kızda ona anlatmak istediklerini oldukça basit cümleler ile keltçe konuşuyordu. Ellie yaşam alanında oluşturulmaya çalışılan rutinlerde kızın sürekli tekrar ettiği cümleleri kavramıştı. En azından ona yemek vaktini söylediğinde yahut bir isteği olup olmadığını sorduğunda keltçe yanıtlayamıyor dahi olsa cevap verebiliyordu. Bu öğrenme çabasının nedeni de Dükün baş danışmanı ve yanındaki yardımcısı ile keltçe konuştuğunu işiten Bill'in söylemiydi. Kale içinde adi bir casusluk döndürmekteydiler ve bu görevlerin en adisi Elliee aitti ki genç kız tanrıya dükün ona çok da yaklaşmadığı ya da özel alanlarına sokmadığı için şükretmekteydi. Çalışma odasında Sallynin ona getirdiği kağıtlara bakarken mutfak alımlarındaki pek çok gereksiz şeyin üzerini çizip miktarlarını azaltması ardından kıza gülümseyip saate baktı.

"Beşi bulmuşuz"

"Yemek vakti için hazırlanmalısınız... Kıyafet..." Sally tane tane ve yavaşça konuştu ve düşesin kafa sallaması ile gülümseyerek odadan çıktı. Söylenenin aksine akıllı bir kadındı düşes. Pekala biraz fazla sevecen davranabiliyordu lakin konuşmaya başladığı zaman ağzından mantık dışı tek bir cümle dahi çıkmıyordu ki üç günde çalışanlar için inanılmaz bir düzen kurmuştu. Herkes de halinden pek memnundu. Tek bir sıkıntı vardı ki dük hazretleri kesinlikle kadınla ilgilenmiyordu ve henüz zifaf geceleri olmamıştı. Bu mevzuu kadınlar arasında yavaştan konuşulmaya başlamışa benziyordu devam ettiği takdirde de önü alınmaz dedikodulara sebebiyet verecekti. Kız leydinin yerinden kalkıp hazırlanmak için giyinme odasına yönelmesi ile peşine takıldı.