22. Bölüm

434 57 31
                                    

Ellie dün geceyi yalnız geçirmişti. Yolun yarısından fazlasında uyuduğundan elbet uyuyamamış Louisin emri üzerine hazır edilen Lord ve leydi Harrisonun odası için her detayın üzerinde durmaya çalışmıştı. Dük kendisinin olan odaya alacaktı babasını ve kendisi ise anladığı kadarıyla burada bebekken bulunduğu odada kalmayı istemişti. Ellie Sallynin onu hazırlamak için gösterdiği özene eşlik etmekteydi çünkü o da heyecanlıydı. Yardımcısı saçlarını zarif bir şekilde ardından bağlarken Louisin kaçırıldığı dönemden ve annesinin çıkan savaşa alet edilmesinden bahsetmişti. Kendisine baba demeye ar ettiği adamın lord harrisonun karısı ardından gitmesinden hemen sonra lancheshire üzerinde hakimiyet kurmaya kalkışması ve birdaha asla Lord Harrison ile hiçbir bağlantıya geçmemesi onları düşman yapan şey olmalıydı. Ellie yüzünü buruşturdu söylenilen her ne olursa olsun Quintonun mutlaka bir pislik çevirdiğini düşünüyordu. Genç kız kahvaltı için aşağı indirildiğinde Louis'in masa başında oturduğunu görünce duraksadı. Adam derhal ardına dönüp ona baktığında ise şaşkın bir selam verdi. Açıkçası ailesi ile birlikte geleceğini var saymıştı.

"Dikilmeyin oturun." Louis hemen yanına kurulan servise baktı. Sabah kalkıp direkt gelmişti hazırlıkları kontrol etmiş ve kahvaltıyı hazır ettirmişti daha yapacağı bir takım şeyler ve kafasında canlandırdığı gösterişli karşılama için harekete geçmeliydi.

"Sandım ki sonrasında aile-" Ellie sözünü tamamlayamadan yutmak durumunda kaldı.

"Onları karşılama nezaketsizliğinde bulunacağımı mı düşündünüz?" Louis iç geçirdi. Pekala kadının gözünde kaba saba iğrenç bir yaratık olduğunun farkındaydı. "Gelin şöyle yanıma" dedi kadına bakarak.

Ellie hafifçe tebessüm ederek adamın yanına oturdu. "Odaları hazır edildi."

"Güzel... Çalışma odası derlendi mi?"

"Evet herkes elinden geleni yaptı ekselansları" Genç kız adamın kıpır kıpır ellerine baktığında daha çok gülümsedi.

"Hızlı olalım" Genç adam bir müddet kadının çok nadir gördüğü içten gülümsemesine bakıp hizmetlilere el etti. "Size söylenilen dışında hareket etmeyeceksiniz düşes. Konuşulmadıkça konuşmayacak sakin ve terbiyeli davranacaksınız" Louis kaş çattı. Bu güne dek hiçbir terbiyesiz davranışını görmemişti.

"Elbet." Ellie kafa salladı hizmetliler tam servis yapacaklarken uşaklardan biri nefes nefese odaya girip hızlı bir selam verdi.

"Ekselansları Lord Harrison Leydi HarrisonLord ve Leydi Sinclarir geldiler."

"N-ne demek geldiler?" Louis doğrulup kadın ile göz göze geldi lakin Bethany aniden kalkıp ardındaki sandalyeyi düşürdüğünde oda kalkıp kapıda dikilen babasına hemen yanındaki annesine ve ardından gülümseyen Eathan ile kardeşine baktı. "S-siz?"

Maeve kocasının sıktığı elini bırakıp oğlunun yanındaki kızın eğilerek onları selamlamasını bekledikten sonra ne diyeceğini bilemez bir ifade ile masaya baktı. Düşes Margaretin oturduğu yere Alice ve Joshepinenin sandalyelerine bir vakit kocasının gülümseyerek oturduğu yerine ufak bir göz süzüş ardından yutkunarak oğlunun yüzündeki şaşkınlığa dikkat kesildi.

"Anne baba..." Louis fırlayıp annesinin elini öptü ve babasını selamlayıp elini ardına atarak hizmetlilere doğru salladı genç adam servis düzeninin değiştirilmesini ima etmeye çalışıyordu.

"Derhal servisleri değiştirin" Ellie yanındaki kıza fısıldadı. Ardından kendisine tatlı bir gülümseme ile bakmakta olan Leydi Sinclaire takıldı gözleri.

Adelard bahçe kapısından girerken karısına Maeve de ona sıkıca tutunmuştu. Sessiz sakin çıktığı bu eve yine aynı sessizlikle girmek istemişlerdi. Maeve o karşılamayı burada istemiyordu. Louisin heyecanını anlıyor oğlunu sonsuz takdir ediyordu. Kapısının önünden dahi geçmemişti geldiğinden beri Lakin dün gece Maeve ona hepberaber olduklarını ve oğullarının bu kez evlerinde onları bekliyor olduğunu söylediğinde kabul etmişti. Minicik bebeği karşısında koca adam olmuş dimdik durmaktaydı yanında karısı güzel kızı karnında torunu damadı ile buradaydılar. Adam gözlerini yeni düşese çevirip "ve gelinim" diye hatırlattı kendine. Bunu sık sık hatırlamak ve kabullenmek zorundaydı. Elleri önünde kenetlenmiş dupduru görüntüsüyle tedirgin bakışlar atıyordu.

ÖLÜM MELEĞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin