(Açık seçik bölümdür 🔞)
Louis gecenin sonunda dağıldıkları vakit Ellienin peşinden sakince odasına doğru adımlamaya koyuldu. Telafi edilecek pek çok şey varmış gibiydi ve genç adam kendi kendine sırıtırken karısına karşı bu denli açık ve rahatken ona ilk kez yanaşacağını düşündüğünde daha bir heyecanlanmıştı. Tabii bunu kırık bir kol ile yapmayı planlamıyordu ve lanet kolıyla ne yapabilirdi ki. Suratı asılıp çekilmez halini geri kazanırken sessizce odaya girip kanepeye yöneldi. Louis daha üzerini dahi yardımsız çıkaramaz haldeydi. İç geçirip bacak bacak üzerine atarak sağlam kolunu kanepe arkalığına serip sargıda olanın parmaklarını oynatmaya çabaladı hala mor ve kıpırdadıkça ona acı veriyordu. Elini tuttuğu babasından biraz daha yaşlıca olan adam onun kadar şanslı değildi. Louis gözlerini kapatıp yutkunurken adamın varsa ailesini çocuklarını araştırıp gereken yardımda bulunmayı kafasının bir köşesine yazdı. Ardından üzerindeki ıslanan kaftanın bağcıkları ile uğraşan kadına baktı.
"Çok mu ıslandın"
"Sanırım sen benden daha ıslaksın. Yardım çağırmamı ister misin? " Ellie düke gülümsedi. Kaftandan kurtulması ardından kenara koyup adama baktı.
"Neden bana yardım etmekten eriniyor musunuz ekselansları? "
"Hayır" Ellie adamın yanına gidip oturdu ve elini tuttu. "Yanlış birşey yapıp canını yakarım diye korkuyorum"
Louis belli belirsiz bir tebessüm ardından kadının üzerindekilere baktı. "Orada kaç kat var Ellie?"
"İç astar tarlatan iç jüpon fırfırlı jüpon iç etek... Üsttede iç gömlek korse ve dış gömleğim" Ellie gözlerini kırpıştıran adama karşın sırıttı.
"Tanrım... " Louis başını iki yana salladı.
"Neden şaşırdın iskoçyada yokmu? "
Louis pek kadın soymamıştı. Onun gittikleri genelde gecelikle bekleyenlerdi. "Bizimkiler aile içinde rahatına düşkündür" Demekle yetindi. Ardından sırıttı. "Bilirsin adam akıllılık... "
"Esasen taşrada bu kadar teferruat yok" Ellie dudaklarını ıslattı. "Bildiğim kadarıyla... "
"Odasından fazla çıkmayan birine göre fazla bilgilisin"
Ellie ne diyeceğini bilemedi. "Dadım herşeyi bilir"
"Farkettim" Louis kafa sallarken gözlerinin kısıldığının farkındaydı. Ellienin öylece kalakalması üzerine boğazını temizleyip doğruldu. "Sanırım bu kol ile ikinci düğün gecemizi de mahvedeceğim"
"O-o yani Moire in yaptığı şey gerçek mi? "
"Bilmem? " Louis omuz silkti. "Bunu aramızdakiler evlilik kervanına katılmaya başladığında icat ettik Mila evlendiğinde daha gençtik fakat gördüğün gibi bazen oyun oynamaya devam ediyoruz... Sanırımneksik kalan çocukluğumuzun bir parçası"
"Birbirinize çok bağlısınız"
"Aodhun dedesi öldüğü vakit on yaşındaydım ve yeniden bir araya geldiğimizde yirmi... Aradaki zamanı telafi edebilmek için çok emek verdik... Eathan ile İngilterede üniversite okuduğumdan daha yakındım hep... Laura ve Eathan o vakitler birbirlerine tutuldular... Ben dük olmasaydım şayet uzaktan aşkları solup gidecekti... "
Ellie iç geçirdi. "Tanrı onları korumuş gerçekten sevmişler birbirlerini" Ellie dudaklarını dişledi. Tanrım bizi de koru...
Tanrım bizi de koru... Louis içten bir dua göndermesi ardından kadına baktı.
"Bunları çıkartayım" Ellie ayaklanıp odadaki çekmecelere yöneldi ve oradan ince ipek bir gecelik aldı ve altındaki eteklerin iplerini çözmeye koyuldu. Louise baktığında ise yüzü pek bir asıktı.
"Neden surat astın? "
"Onları üzerinden çekip alamayacağım bile yani dilediğimce... "
"İzle öyleyse" Genç kız adama gülümseyerek önüne dikildi ve yaptığı işe yavaşça devam etti. Tarlatanı çıkarttığında üzerindeki fırfırlı gömleğin bağlarını da çözüp üzerinden sıyırdı. Lakin lanet korse ile ne yapacağını bilemez haldeydi. Genç kız olduğu yerde debelendi. Bir süre sonra da kıkırdadı. "Pekala sağlam eline ihtiyacım var"
Louis kesinlikle onu izlemekten hoşlanıyordu parmağı ile çağırarak gelip kendisine arkasını dönmesini bekledi ve ipleri hafifçe gevşetip bıraktı. "Seni izlemek bana keyif veriyor"
Ellie gülümseyerek adama dönüp kalan ipleri gevşettikten sonra korseyide çıkarttı sonunda askılı iç elbisesi ile kaldığında ise durdu.
Louis kadın altındaki çamaşırı sıyırdığı vakit kesinlikle fazlasıyla heyecanlanmış ve ayağa kalkıp karşısına dikilmişti. "Devam et Ellie... "
Genç kız ön bağlarını karnına dek çözdükten sonra minik bir tebessümle kocasının gözlerine baktı. Louisin sağlam elinin parmakları hareketlenip yakasınıbsıyırdığında ise kendini düzeltme gereği duymadan adamın kolsuz tuniğini çözmeye koyuldu.
Louis aralarındaki çekimin onu delirtmesine izin vermişti lakin sabırsız davranmak niyetinde değildi. Kadın yavaşça işini yaparken araya katacak birşeyler aradı. "Uzunca bir vakit oldu Ellie... Anneni görmek istemez miydin? "
"Hı? " Genç kız durup irice açtığı gözleriyle adama baktı. "A-a-nnem? Görmek? "
" Evet... İyi olup olmadığını merak etmiyor musun? "
"Ç-çok... Tanrım Louis" Ellie adama sarılırken biraz sert davranmış olmalıudı ki inlemesiyle geri çekildi.
"Öyleyse yarın sabah senin için bir araba hazır ettireceğim"
"Gerçekten mi? "
"Evet"
Ellie konuşmadı yalnızca biraz daha hızlanarak adamı üstsüz bırakması ardından omuzlarından ve kürek kemiklerinden öperek yüzüne baktı. Louis sağlam koluyla belini sarıp onu kendine çekerek öptüğünde ise büyük bir tutkuyla karşılık verdi genç kız.
"Nasıl olacak? " Louis hafifçe geri çekilip güldü.
"Ne farkeder ki...? " Ellie de kıkırdadı. Louis ağır işkencesini sonlandırdığında gençkız da oturmasına yardımcı oldu ve düşünmeksizin kendisine sunduğuğu enfes keyfin karşılığını vermeye koyuldu. Louisin kurduğu oldukça tuhaf cümleler onu kesinlikle şefklendiriyordu.
Genç adam ziyadesinden fazla memnun bir halde dudaklarını dişledi. Lakin kadının güzel dudaklarından bedeni gücü erkeksiliği yönündeki iltifatları duyduğunda hiç çaba sarf etmeksizin kendisinide mutlu sonları içinde buluvermişti. Louis aşk ile gelen hazzın çok farklı boyutlarını keşvetmekteydi. Ellie tabularını yıkıyor o daha hiçbir talepte bulunmadan aslında hoşlandığı ve istediği şeyleri gerçekleştiriyordu.
"Bu mükemmel Louis... "
"Sen mükemmelsin güzelim. Hayalini kurduğum herşeysin"
"Seni seviyorum " Pis" " Ellie adamın gözlerine baktı lakin o bir müddet duraksayıp kahkaha attığında ve bu kahkaha sinir bozucu bir hal aldığında kaş çattı.
Louis sakinleşmeyi başardığı vakit kadının kızarak uzaklaşmak istemesiyle dudaklarını büzerek sertçe öptü. "O söylediğini bir başkası söylese ne yaparım biliyor musun"
"Tutup ağzını öpmezsin herhalde " Pis" "
"Hayır güzelim ağzınını koparıp dilini söker atarım" Louis kaş çatmaya çalıştı.
"O ne demek? "
"Bana bir süredir pislik diyorsun Ellie"
Ellie gözlerini büyüterek yüzünü adamın boynuna gömüp gizlenmeye çalıştı. "Tanrım... Özür dilerim"
"Kendini affettir düşes"
"Siz nasıl isterseniz ekselansları... "
---
Gerilmeden evvel son bir hoşluk katalım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜM MELEĞİ
Ficción históricaÖyle tutkuluydun ki hayata başlarken... Şimdiyse küçücük bir çiçek teselli ediyor seni... Aradaki o büyük boşluğun adı, Aşk olsa gerek... Cezmi Ersöz Geçmişin sırları açığa çıktığında intikam uğruna hayatını baştan sona değiştirmeye karar veren genç...