Louis titreyen ellerini nereye koyacağını bilemeyerek koridorda bir sağa bir sola yürümekteydi. Aynı şeyi babası da yapıyor Eathan cam önünde dudaklarını kemiriyordu. Marry'nin söylediğine göre bu tekrarlayan mevzu Ellie için her ayın sonunda gerçekleşiyordu ve olmaması çok yüksek ihtimalle bebeğin varlığının işaretçisiydi. Ellie nin durumu neden anlamamış olduğunu sorduğunda henüz evlilikte çok yeni olduğundan ne yaşadığını bilemeyebileceğinden bahsetmişti. Annesinin açık sözlülüğüyle kendisine bakarak "Korkmuştur" Demesi ise Louisi bitirmişti. Genç adam duvara avuç içiyle vurup eline ve üstü başına bulaşan kana baktıktan sonra titrek bir nefes vererek dudaklarını dişledi. "İçeride ne oluyor? "
"Ebe muayene ediyor olmalı" Eathan yüzünü buruşturdu. Gebelikte fazlaca üzüntü yaşamanın bu gibi sonuçları olacağını annesinden oldukça uzun bir nutuk halinde dinlemiş, Jenna halası Laura ya daha önce ne gibi durumlar yaşadığından bahsetmişti. Louis'in üzerine bulaşacak kadar şiddetli bir kanamanın bebeği kaybettiğinin işareti olduğunu biliyordu. Bu görüntüsünün hoş olmadığını düşünürken "Gidip üzerini değiştir Louis ben aşağıda bekleyeceğim" Dedi. Şu ortamda onun olması pek uygun kaçmıyormuş gibiydi.
Louis adama boş gözlerle bakarak babasının da baş onayı vermesiyle birlikte kattan ayrılışlarını izledi. Nasıl gitsin di? Yeterince bırakmamışmıydı onu? Bebeklerinin haberini veremeyecek kadar korkutmamışmıydı? Louis geçen gün masada kendisine sorulan soruya cevap verme tenezzülünde dahi bulunmamışken Ellie nin yüzündeki bakışı ve Eathanın kızkardeşinin üzerine titreyişi esnasında gebe olduğunu düşündüğünde bu defa gidip kafasını gerçekten duvara vurdu. "Tanrım! " aynı şeyi istekle yeniden yapacakken kapının açılmasıyla doğrulup katta kendisine bakan askerleri eliyle kovaladıktan sonra dışarı çıkanlara baktı. Sally toparladığı kanlı çarşaf ile gözünün önünden hızla geçti ve Marry de gecelik ve çamaşırları peşinden götürmeye koyuldu. Louis irice açtığı gözleriyle bebeğinin o çarşafın içinde olduğunu hayal ederken dönüp annesine baktı. "O-onu öylece a-tacak mısınız? "
"Neyi atacağız Louis! " Maeve dişlerini gıcırdattı.
"B-bebeği"
"Evet ne de olsa sende olsan aynı şeyi yapardın" Kadın öfkesinden açıklama yapma gereği duymadan konuştu.
"D-dük hazretleri" Ebe boğazını temizledi. "O çarşafta birşey yok efendim" Dedi sessizce açıkçası olup olmadığını bilmiyordu lakin bu zamana dek gördüğü erken düşüklerden çıkarımı henüz çok yeni bebeğin şu damlası gibi birşey olduğu yönündeydi... Ya da çamaşırındaki koyu pıhtılardan biriydi bilemiyordu. "Adınıza çok üzgünüm efendim lakin şanslısınız ki henüz çok yeniyken gerçekleşti. Eğer biraz daha zaman geçmiş olsaydı... O gibi durumlarda anneleri kaybedebiliyoruz."
"NE DEMEK ANNEYİ KAYBEDİYORUZ"
"Temizlenmesi için bir ilaç verdik efendim ve elimden geldiğince rahmin içini silmeye çalıştım" Yapabileceği bu kadardı. Dük'ün korkunçlaşan ifadesi ile birlikte tedirgince yeniden konuşmaya başladı. "Endişe etmeyin lordum kısa süre içinde yeniden bebek sahibi olacağınızdan şüphem yok"
"Teşekkürler Bayan Evans. Elinizden geleni yaptınız artık dinlenin" Maeve kadının selamı üzerine ayrılışını izlemesi ardından odaya girecek olan oğlunun kolunu tutup çekti "Louis! "
Louis dönüp annesinin kaş çatan ifadesine baktı. "Kızcağızı ne kadar daha ailesinden ayırmayı düşünüyordun? Aklından ne geçiyordu Louis? Ya düşes Sarah Ellie onu göremeden ölseydi bununla yaşayabilecek miydin? Biz bunların ne demek olduğunu bilmiyor muyuz Louis" Maeve titrek bir nefes aldı. "Seni bir daha göremeyeceğimi sandığımda nasıl acı çektim baban ne hale geldi bilmiyor musun? " Kadın oğlunun dolan gözlerine bakıp konuşmaya devam etti. Şu dakika kalbi onun için acıyor olsa da idrakine varması gerekiyordu. "Tanrı yaptıklarının cezasını senide bebeğinden ayırarak verdi bunu görebiliyor olmanı ve anlamanı ümit ediyorum... Ve birşey daha... Gidip sakinleş akıllıca düşünmeye başladığında gelip karının acısını paylaş" Maeve başını iki yana salladı. "Tabii buna izin verirse... "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜM MELEĞİ
Historical FictionÖyle tutkuluydun ki hayata başlarken... Şimdiyse küçücük bir çiçek teselli ediyor seni... Aradaki o büyük boşluğun adı, Aşk olsa gerek... Cezmi Ersöz Geçmişin sırları açığa çıktığında intikam uğruna hayatını baştan sona değiştirmeye karar veren genç...