ÖLÜM MELEĞİ

12.Bölüm

Ellie araba kaleye gelene dek toparlanmak için oldukça büyük bir çaba sarf ettiyse de tam olarak başarabilmiş değildi bu yüzden inmesi ardından zorla gülümseyerek etrafına ufak bakışlar atmış ve kapı girişinde kendisini selamlayıp ardına sıralanan kızlar birde nasıl olduğunu anlamadığı şekilde yanında biten Marry ile birlikte uşağın gösterdiği yere doğru ilerlemeye koyulmuştu. Ağzını bıçak açmıyor etrafına bakmıyordu. Şu durumda kesinlikle suratı asıktı ve biliyordu ki korkutucu görünüyordu.

"Leydim iyi misiniz?" Marry takındığı korkunçlukla dükü dahi selamlamadan ileleyen kızın koluna girip hafifçe sıktı.

"İyi değilim dadı. Çok kalabalık." Ellie kadının uyarmasına karşın duyulabilecek şekilde konuşmaya gayret etti. Şu dakika tek yapmak istediği bir köşeye tıkılmak ve günlerce aynı yerde oturmaktı. Tabii rahat bırakılırsa. "Yol çok uzundu ve üzerimdekiler pek bir rahatsız" diyerek toparlamaya çalıştığında Marrynin elinin baskısı da hafiflemiş oldu.

"Leydim çok yorgun odasına çıkmamız icap ediyor." Marry kızı toparlamak zorundaydı. Dükün ona çatık kaşlı balışlarını fark etmişti. Aralarında ne geçtiğini bilmiyordu lakin Ellie buz tutan ifadesiyle herkesi uzaklaştırmak üzereydi. Marry yol boyunca yan yana olduklarından bir şeylerin yolunda gittiğini düşünmüştü. Bu kız Quintona istediğini vermezse Marryninde sonu olurdu.

Ellie kaç merdiven çıktığını yahut ne tarafa döndüğünü bilmiyordu bakmamıştı görmekte istemiyordu. Kendi evinde ne kadar mutluydu Ellie ne kadar özgürdü. Şikayetlenip hizmete gittiği malikanelere özendiği zamanlar çok olmuştu. Güzel elbiselerin büyüsüne kapılıp balolarda leydilerin süzülüşünü de izlemişti. Şimdi ise tüm o günlere lanetler yağdırmaktaydı ki Ellie lanet işini doğduğu güne dek indirmişti. Açılan kapıdan içeri girmesi ardından kolundaki kadına baktı..

"Ekselansları yalnız kalmak istiyor." Marry peşlerinden giren kızlara döndü.

"Elbet efendim. Bir saate kahvaltı hazır olur ve Ekselanslarının oda hizmetlisi şeçebilmesi adına kıyafetler getirecek. Başka bir arzunuz var mı?" Kadın düşes ile konuşmaktan biraz korkuyordu. Doğrusu düke bakmaktanda korkmuştu ve yeni gelen bu ikili kalede büyük fırtınalar estirecekmiş gibiydi. Quinton kalesindeki sağlam dostlarından dahi Leydi Bethany hakkında zaman zaman odada bağırıp çağırması ve çoklukla başka bir kalede tutulduğu dışında bir şey öğrenememişti. Söylenilen üzere yeni düşes ziyadesinden fazla asabi olmalıydı.

Marry kadınların dışarı çıkmasıyla gidip kapıyı açarak kat görevlilerinin nerede durduğuna baktı ve ardından odaya dönüp Ellie'i kolundan tutarak kanepeye doğru çekip oturttu. "Ne oluyor. Ne bu surat!"

"Dük ağlamamı emretti. Asık suratlı olmamı ve mümkünse bu odadan dışarı çıkmamamı." Ellie etrafına bakmayı reddederek kucağındaki ellerini incelemeye koyuldu. "Kahvaltımı odamda edeceğim."

"Hayır asla böyle birşey yapmayacaksın. Bu şekilde dükü nasıl kendine çekeceksin söyler misin!"

Genç kız eteklerini ufalayarak dişlerini sıktı. Nasıl çekeceği hususunda en ufak bir fikri dahi yoktu lakin şu dakika suratına tükürmek dahi istemiyordu.

"Sen nasıl koskoca düke selam vermeden, izin istemeden yanından geçmeye cesaret edersin!"

"Dük kendisine selam vermemi istemiyor!" Ellie başını kaldırmadan konuşmaya devam etti.

"Derhal kendini toparlamazsan şayet bu hatanı dük Quintona ileteceğim ve o da büyük bir zevkle Gracei zindana geri tıkacak!"

Ellie başını hızla kaldırıp karşılık verecek oldu lakin nefesini tutarak dilinin ucuna gelen sözcükleri bir bir yuttu. Ne olduğunu amacını unutmuştu Ellie... Saçma bir duygu karmaşası içerisine girmişti. Öyle incinmişti ki tarifi mümkün değildi lakin boşluğa düşmüş düşmanının kokusuna, sesine büyüsüne kapılı vermişti. Eliyle yüzünü ovalayıp yerinden kalktı ve şifonyere yürüyüp üzerindeki kase ile elini yüzünü ıslattı ardından aynaya yansıyan yorgun ve ruhsuz surat ifadesine bakıp iç geçirdi. Umursamayacak ve işine odaklanacaktı Ellie tabii bu mümkünse... Tek bir yatağı dahi olsa hiç kimseye benim kelimesini kullanmamıştı bugüne dek. Genç kız kendi kendine bu incinmişliğin yersizliğini defalarca hatırlatırken burada bulunma nedeninin adama başlı başına sıkıntı çıkartmak olduğunu düşündü. Bu durumda Ellie hak ediyordu lakin o adamda bile isteye zarar vermek için evlenmişti kendisiyle. Öyleyse o da yapacaklarını hak ediyordu. Böylelikle durum eşitlenmiş olacaktı. "Üzgünüm Marry gerçekten yorgunum "