36. Bölüm

310 54 14
                                    

Ellie gözlerini araladığında Louis tam ardındaydı. Kollarını ona dolamış yüzünü arkadan omzuna yaslamış öylece duruyordu. Genç kız onun uyuyup uyumadığından emin değildi lakin şu dakika sabaha karşı yaşanılanların gerçek olduğunu kendisine inandırmaya çalışıyordu. Louisin ellerini tutup parmaklarını okşadı. Ardından böyle bir mutluluğu şu dakika haketmediğini düşünerek bıraktı lakin adam kıpırdanıp ellerini sıkıca tutup boynundan öptüğünde içinin titremesine engel olamadı. Omzu üzerinden ona bakmaya çalışarak hareket etti Louis bu defa da yanağından öpüp gözlerini güçlükle araladı. Pek uyumadığı kızarıklıktan anlaşılıyordu. Ellie ise ayılıp bayılmaktan fazlasıyla uyumuştu.

"Günaydın" Louis iç geçirerek kendisine hala bariz bir şaşkınlıkla bakan kadına tebessüm etti. Buani değişimi elbet kolay kolay kabul edilebilecek gibi değildi. Genç adam onu kendisine çevirip birazda ön yüzüne sarıldıktan sonra kolları arasında kıvrandığını gördüğünde geri çekilip rahatsız görünen yüzüne baktı. "Hala mı acıyor"

"Çok değil" Ellie bacaklarını sıkıp iç geçirdi.

"Sana gevşemen için küvet getirttirmemi ister misin? Belki iyi gelir"

"Ah, hayır... " Genç kız o küvetin alacağı hali düşününce yüzünü buruşturdu. "Şu vaziyette sanırım bez ile silinmekle yetineceğim"

"Nasıl istersen" Louis kadının kastettiğini anladığında kafa salladı. "Öyleyse kahvaltını hazır ettireyim"

"Aşağıda yerim sorun değil"

"Hayır ebe kesinlikle en az üç gün dinlenmen gerektiğini söyledi ve de böyle kıvranırken o kat kat kıyafetler ile ortada dolaşmanı istemiyorum." Louis kadını yeniden hapis etmeye çalıştığını düşündürtmemek adına boğazını temizledi. " Pek tabii çok daralırsan kısa bir müddet bahçede hava alabilirsin. Laura sana eşlik edecektir ve elbet bunu bende yapabilirim"

"Şu an pek rahat hissetmediğim doğru " Ellie iç geçirip karnını sıvazladı. Dün orada bir bebeği varken şimdi gitmiş olması canını yakıyordu lakin ağlanıp sızlanırsa Louisin de üzüleceğinden endişe ettiği için gülümsemeye çalıştı. "Sanırım çok acıktım"

Louis kafa salladı. Kendisi de dün pek yememişti ve hatırlamış olmak midesinin kazınmasına neden olmuştu. Uzanıp kadının alnından öptükten sonra doğrulup ayaklandı ve sabahlığını geçirerek yatağın yanında bulunan zili çaldı. Ardından beklememek adına kapıya yöneldi. Koridor başından Sally koşturduğunda ise kafa sallayarak kızın telaşla gelmesini bekledi. "Odaya kahvaltı hazır edilsin Sally... Şimdi giyinmek üzere ayrılıyorum bu esnada sende düşes ile ilgilen"

"Emredersiniz ekselansları" Sally merak içinde odaya girdiğinde düşes hafif bir tebessüm ile düke bakmaktaydı. Başıyla minik bir selam verip kapı kapandığında bakışları ona döndü ve doğruldu. "İyi misiniz leydim? "

"Sanırım pek çok duyguyu aynı anda yaşıyorum" Ellie kalkmak için hareketlendiğinde yatağa geçen lekeleri görüp kaş çattı. "Bana sağlam çamaşırlar bulalım Sally bu çok çirkin"

"Önemli değil leydim. Ebe böyle olacağını söyledi dert etmeyin lakin dilerseniz bebek bezi yöntemini kullanabiliriz"

"Beni bezleyecek misin" Ellie kaşlarını kaldırdı. Ardından fikir ona mantıklı geldiğinde kafa salladı. "Ne gerekiyorsa yapalım... "

"Peki" Sally derhal harekete geçmek için kapıya yöneldi "Dadıyı çağırayım ister misiniz"

"Bunu çok isterim" Ellie kafa salladı. Dün onu gördüğünü hatırlıyordu. Genç kız artık kaybedecek vakti olmadığının bilincindeydi. Önce ne pahasına olursa olsun annesini o pislik adamın elinden kurtaracak ardından kendisi için bir çıkış yolu arayacaktı. Marry şayet biraz olsun akıllandıysa ona yardım edebilirdi. Kısa bir müddet ardından kapı çalınıp kadın odaya girdiğinde Ellie yataktan çıkıp sabahlığını üzerine geçirdi. Sanırım Sally onu bezleyene dek bu halde durması icap ediyordu. Ebe dün ona korkunç bir şeyler yapmış olmalıydı ki Ellie şu dakika yürürken acı çekiyordu. Kanepeye yönelip oturması ardından "Gelin bayan Marry" dedi. "Çok vaktimiz yok"

ÖLÜM MELEĞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin